
YENİ DOĞAN / OCAK 2016
Yeni doğan bebeklerde sıklıkla karşılaşılan sağlık sorunlarını anlatan KadıköyŞifa Sağlık Grubu Ataşehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Yeni doğan Uzmanı Prof. Dr. İlknur Kılıç, K vitamini eksikliğine dikkat çekerken, son yapılan bir araştırmada, yeni doğan sarılığına neden olan bir mutasyonun Türkiye’de var olduğuna dikkat çekti. İşte yeni doğan bebekleri bekleyen en önemli sağlık sorunları:
• K VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ:
Bağırsaklardaki faydalı mikroorganizmalar tarafından üretilen K vitamini; pıhtılaşmayı sağlayan faktörlerin karaciğerde yapılmasını sağlar. Bebeklerin bağırsakları doğumda mikropsuzdur. Faydalı mikropların bebeğin bağırsağına yerleşmeleri birkaç haftayı bulabilir. Bu süreçte K vitamini eksikliğine bağlı kanamayı önlemek için doğum sonrası K vitamini yapılır. Doğumda K vitamini yapılmasına rağmen, bebeklerde K vitamini sentezi gecikirse göbekten kanama olur. Bu durumda K vitamininin bebeğe tekrar yapılması gerekir. Anne sütü bağırsaklarda faydalı mikroorganizmaların yerleşmesini kolaylaştırdığı için, anne sütünün verilmesi desteklenmelidir. Tam tersine antibiyotikler bu süreci geciktirmektedir. Antibiyotik alan yeni doğan bebeklere K vitamininin tekrarlanması gerekebilir. Doktora sorarak probiyotik kullanılabilir.
• YENİDOĞAN SARILIĞI:
Ülkemizde zamanında doğan bebeklerin % 60’ı, prematüre doğan bebeklerin % 80’i doğum sonrasındaki ilk hafta içinde sararmaktadır. Sarılığı oluşturan bilirubin maddesi kanımızda bulunan eritrositlerin (kırmızı kan hücreleri) yıkılmasıyla oluşur. Bebek anne karnında iken oksijeni düşük bir ortamda yaşamakta, oksijenin dokulara götürülmesi için daha fazla hemoglobine ihtiyaç duymaktadır. Bebek doğduğunda hemoglobini 18–21 g/dl gibi yüksek düzeylerdedir. Doğum sonrası atmosfer havasındaki yüksek oksijen ile karşılaşan bebeğin yüksek hemoglobine ihtiyacı kalmamakta, hemoglobin yıkılmakta ve ortaya fazla miktarda bilirubin çıkmaktadır.
Ortaya çıkan fazla miktardaki bilirubinin karaciğerden bağırsaklara atılması aynı hızda olmayınca kanda birikmekte, sarılık meydana gelmektedir.
Sarılık bebeğin önce gözlerinin beyazında, yüzünde fark edilir. Arttıkça gövdesinin sarardığını ve bacaklara doğru indiğini görürüz. Gün ışığında veya beyaz ışıkta daha iyi fark edilir. Özellikte gövdede sarılığın görülmesi mutlaka uzman muayenesi gerektirir.
Nedeni bulunamayan yeni doğan sarılıklarının bir kısmı genetiktir. Benim yapmış olduğum, Int J Clin Pharmacol Ther dergisinde yayınlanan bir çalışmamda; Japonlarda sık olarak bulunan ve yeni doğan sarılığına neden olan bir mutasyonun Türkiye’de de var olduğu, yeni doğan bebeklerde sarılığa neden olduğu gösterilmiştir.
Sarılığı oluşturan bilirubin maddesi çok yüksek düzeylerde (bu düzey bebeğin vücut ağırlığı ve kaç günlük oluşuna göre değişmektedir) kan-beyin bariyerini geçip beyne yerleşir ve beyin hücrelerine zarar verir. Bebekte kalıcı nörolojik hasara neden olabilir.
Bebeğin sarılığının azalması için iyi beslenme çok önemlidir. Bilirubin karaciğer ve safra yolları aracılığı ile bağırsaklara gelmekte ve kaka ile vücuttan uzaklaştırılmaktadır. İyi beslenmeyen bebeklerde bağırsaklarda uzun süre durursa, bilirubin tekrar emilip kana karışır. Bebeğin bilirubin düzeyi riskli düzeye ulaşmış ise ışık tedavisi yapılır. Beyin etkilenmesi sınırına gelmiş ise bebeğin kanı değiştirilir.
Işık tedavisi ile 430–490 dalga boyu bebeğin cildine 30–45 cm uzaklıktan verilir. Bu dalga boyundaki ışık bilirubini suda eriyen bir forma çevirir, bir tür karaciğerin görevini yapar. Suda eriyen bilirubin safra yolu aracılığı ile bağırsaklara ulaşır ve vücuttan uzaklaştırılır.
• GÖBEK FITIĞI:
Göbek fıtığı bebeklerde, çoğunlukla, karın kaslarının karnın orta kısmında tam olarak birleşmemesinden kaynaklanır. Bebeğe göbek kuşağı takılmasının faydası olmaz, hatta para gibi cisimlerin göbeğe konulup sarılması enfeksiyon ihtimalini artırır. Göbek fıtığı ilk aylarda giderek artabilir ancak daha sonra karın kaslarının gelişimi ile azalır, çoğu 1 yaşa kadar kaybolur.