Yaz geldiğinde herkes bir hazırlık içine girer. Bu hazırlık sadece kıyafetlerle ve evde yapılan ufak değişikliklerle sınırlı değildir. İnsanlar yazın daha zayıf, daha narin ve daha çekici görünmek isterler ve bunu başarabilmek adına bir yıl boyunca yapmadıklarını kısa bir süre içine sığdırmak isterler. Şok diyetlerle zayıflamaya çalışırlar. Daha iyi görünmek adına solaryum salonlarına gidip hızlıca ciltlerine renk vermeye çalışırlar. Oysa bunu yapanlar, bu şok hareketlerle vücutlarına nasıl zarar verdiklerini bilmezler ve bunları bir deprem gibi görürsek artçı şoklarından da haberdar değillerdir.
Hızla kilo vermek amacı ile yapılan şok diyetler başlangıçta kilo verme konusunda başarılı gibi görünse de ileride ortaya çıkaracağı artçı şoklarla riskleri beraberinde getiriyor. Uzun süreli açlık vücut için bir stres olabilir ve kalp üzerindeki stres yükü arttırabilir. Vücudun elektrolit dengesi bozulabileceğinden kalp ritmi problemlerine ve hatta kalp krizine neden olabilir. Açlığın yanında susuz da kalınıyorsa zaten sıcak olan ortamda su kaybı, halsizlik, tansiyon düşüklüğü ve baş dönmesine yol açabilir. Alınması gerekli besin maddelerinden hızla yoksun kalan kişilerde baş ağrısı ve konsantrasyon kaybı görülebilir. Hızlı kilo alımları ve vermeler vücudun metabolik dengesini bozarak, insülin direncinin gelişmesine ve ileride şeker hastalığına kadar giden bir yolun başlangıcı olabilir. Sadece sıvı ile yapılan diyetlerde aşırı sıvı yüklenmesine neden olarak vücudun dengesini bozabilir. Ve nihayetinde daha estetik görünmek için yapılan bir şok diyet gerekli vitamin ve minerallerin eksikliğine bağlı olarak saçların dökülmesine ve daha yorgun görünmenize fırsat verebilir.
Estetik görünme konusunda hızlı verilen kararlar da ileride artçı şoklarla sağlığı riske atabilir. Yaz döneminde yapılan kesiler güneşle karşılaştığı zaman leke bırakma ihtimalini arttırır. Bacaklarda ortaya çıkan kılcal damarlar için bu nedenle en uygun skleroterapi dönemi kış aylarıdır. Aksi halde işlem yapılan yerde leke kalabilir ve görüntü kişinin daha fazla rahatsız edebilir. İşlemden sonra en az 6 hafta işlem yapılan yerleri güneş koruyucu kremlerle ve kıyafetlerle kapalı tutmak gereklidir. Ayrıca hızlı çözüm arayışı içinde yaptırılan tüm estetik girişimler uzun dönemde kişiyi mutlu etmeyebilir.
Güneş ışığı ile yanık bir ten birçok kişi için daha güzel ve daha çekici bir görüntü verir. Güneş banyolarının genel sağlık açısından ne kadar değerli olduğunun altı defalarca çizildi. Özellikle bir çok kanser tipinden, metabolik hastalıklardan koruduğu için, kemik ve diş sağlığımızı iyileştirdiği için; güneş ışığı ile temas ederek D vitaminini depolamamız son derece önemli. Ancak güneş ışığı ile dünyamıza ulaşan ultraviyole A ve B dalgalarına uzun süre maruz kalmak cildimizde akut ve kronik etkilere neden oluyor. Akut olarak kısa dönemde güneş yanıklarına ama kronik olarak artçı şok olarak değerlendirebileceğimiz cilt kanserlerine yol açabiliyor. Özellikle güzellik salonlarında ve artık neredeyse kuaför salonlarında da bile bulunabilen bronzlaştırıcı aletlerle de bu risk var. Bu salonlara gidenlerin bu risklerin ne kadar farkında olduğu da büyük bir soru işareti. Bu nedenle bu uyarı önemli. Bronzlaşmak için güvenli yollar arasında cilde sürüldüğünde etkisini gösteren kremler var. Ancak şunu da eklemek gerek: bu kremlerin koruyucu etkisi yok. Hatta sürüldükten sonra ilk 24 saat içinde güneş ışınlarının olumsuz etkilerini daha da arttırıyor. Bu nedenle korunma konusunda daha dikkatli olmak gerekiyor.
Sağlıklı bir yaz dilerim.