Uykusuz kalan çocuk ve ergenlerde sadece okul başarısı değil, davranış da bozuluyor

Dr. Sab­ri Derman

Ame­ri­kan Has­ta­ne­si Uyku Kli­ni­ği Bölüm Şefi Dr. Sab­ri Der­man, çocuk­lar­da ve ergen­ler­de yeter­li uyku­nun alın­ma­dı­ğı durum­lar­da hem aka­de­mik başa­rı­nın düş­tü­ğü­nü hem de dav­ra­nış bozuk­luk­la­rı­nın orta­ya çık­tı­ğı­nı söy­lü­yor: Çocuk­lar­da kısa süre­li veya kali­te­siz uyku psi­ko­lo­jik duru­mu bozar. Uyku­nun çocuk­la­rın aka­de­mik başa­rı­la­rı­nı ne kadar çok etki­le­di­ği­nin pek far­kın­da deği­liz. Özel­lik­le ana­oku­lu ve ilk öğre­tim yaşın­da­ki çocuk­la­rın bey­ni henüz hız­lı bir geli­şim süre­ci için­de oldu­ğun­dan, yeter­li uyku, fizik­sel ve biliş­sel geliş­me için olmaz­sa olmaz bir önem taşır. Eğer çok kar­ma­şık bir bil­gi­sa­ya­ra ben­ze­tir­sek; beyin veri­le­ri işle­mek, bel­le­ğe kay­det­mek, bil­gi­le­ri bir­bir­le­riy­le ilin­ti­len­dir­mek, sınıf­lan­dır­mak, gerek­ti­ğin­de kolay ve doğ­ru hatır­la­mak, doğ­ru çıkar­sa­ma yap­mak için gerek­li işlem­le­rin çoğu­nu uyku sıra­sın­da gerçekleştirir.

BEYİN UYKU SIRA­SIN­DA DİNL­ENM­EZ, DAHA ÇOK ÇALIŞIR

Uyku, vücu­du­mu­zun değil, bey­ni­mi­zin din­len­me­si” için şart­tır. Aslın­da beyin uyku sıra­sın­da din­len­mez. Daha çok dışa­rı­dan değil, vücut­tan ve ken­di için­den kay­nak­la­nan veri­le­ri işler, uya­nık­ken oldu­ğun­dan daha çok çalı­şır. Uyku bey­nin ve vücu­dun en verim­li şekil­de iş gör­me­si için olmaz­sa olma­zı­dır. Eriş­kin­le­rin tam din­le­ne­bil­me­si için gerek­li olan ide­al uyku süre­si” kişi­ye göre deği­şir. Bun­lar gene­tik fak­tör­ler ve alış­kan­lık­la­ra bağ­lı ola­rak fark­lı­lık­lar gös­te­re­bi­lir. Çocuk­lar­da ise uzman­lar, ilko­kul önce­si küçük çocuk­la­rın 1113 saat, ilk ve orta öğre­nim­de­ki çocuk­la­rın 1011 saat uyu­ma­la­rı gerek­ti­ği­ni sap­ta­mış­lar. Üni­ver­si­te döne­min­de genç­le­rin uyku gerek­si­ni­mi de genel­de 89 saattir.

ARAŞ­TIR­MA­LAR DOĞRULUYOR

Bilim­sel araş­tır­ma­lar, uyku süre­le­ri 1 haf­ta sürey­le bir saat bile aza­lan çocuk­lar­da dik­kat, kon­sant­ras­yon, öğren­me ve hafı­za bece­ri­le­rin­de ölçü­le­bi­lir dere­ce­de belir­gin azal­ma­lar oldu­ğu­nu gös­ter­miş­tir (Dr.Brian Mills, Lou­is­vil­le Üni­ver­si­te­si, 2007). Uyku­la­rı yeter­siz olan çocuk­la­rın oku­ma, yaz­ma ve mate­ma­tik prob­lem­le­ri çöz­me bece­ri­le­ri­nin bozul­du­ğu­nu ve sağ­lık­lı uyu­yan­la­ra göre bu öğren­ci­le­rin daha düşük not­lar aldı­ğı­nı açık­ça gös­te­ren araş­tır­ma­lar bulu­nu­yor (Alys­sa Bach­man, 2007). Mic­hi­gan Üni­ver­si­te­si araş­tır­ma­cı­la­rın­dan Dr. Ronald Cher­vin ve mes­lek­taş­la­rı da, uyku­la­rı hor­la­ma nede­niy­le bozuk olan 866 çocuk­ta yap­tık­la­rı araş­tır­ma­da, özel­lik­le küçük çocuk­lar­da nor­mal uyu­yan­la­ra oran­la 3 kez daha sık dav­ra­nış bozuk­luk­la­rı ve dik­kat dağı­nık­lı­ğı, hipe­rak­ti­vi­te gibi sorun­la­ra rast­lan­dı­ğı­nı sap­ta­mış­lar. 2,5 ile 6 yaş ara­sı 1500 çocuk­ta yapı­lan bir baş­ka geniş araş­tır­ma­da da, 10 saat­ten az uyu­yan çocuk­la­rın keli­me haz­ne­le­rin­de ve biliş­sel bece­ri­le­rin­de, 10 saat­ten çok uyu­yan­la­ra oran­la çok belir­gin azal­ma oldu­ğu sap­tan­mış. Ben­zer araş­tır­ma­lar ergen­lik yaşın­da­ki genç­ler­de de uyku prob­lem­le­ri­nin ve yeter­siz uyku­nun sanıl­dı­ğın­dan çok daha yay­gın oldu­ğu gös­ter­mek­te. Uyku­suz­luk ile dav­ra­nış bozuk­luk­la­rı, devam­sız­lık, öğren­me güç­lü­ğü ve aka­de­mik başa­rı­sız­lık ara­sın­da bir iliş­ki bulu­nu­yor. Sebep­siz yere yor­gun veya haşa­rı, duyar­sız veya aşı­rı huy­suz ve tep­ki­li, akıl­lı oldu­ğu hal­de sos­yal ve aka­de­mik başa­rı­sı sorun­lu düzey­de çocuk­lar­da uyku kali­te­si­nin göz önü­ne alın­ma­sı gerek­li­dir. Her ne olur­sa olsun, anne-baba­la­rın çocuk­la­rı­nın uyku sağ­lı­ğı­na en azın­dan bes­len­me­le­ri ve genel sağ­lık­la­rı kadar özen gös­ter­me­le­ri gerek­ti­ği açıktır.

GEÇ SAAT­TE YAPI­LAN TELE­FON GÖRÜŞ­ME­LE­Rİ­NE DİKKAT!

Ergen­lik yaşın­da­ki genç­le­rin çoğu­nun özel tele­fon konuş­ma­la­rı­nı gece­nin geç saat­le­ri­ne kay­dır­dık­la­rı­na, gece 2’ye, 3’e kadar yoğun tele­fon tra­fi­ği yaşa­dık­la­rı­na sık­lık­la rast­lı­yo­ruz. Bu konuş­ma­lar sade­ce uyku saatin­den çal­ma­mak­ta, içe­rik­le­ri­nin anla­mı ve öne­mi­ne bağ­lı ola­rak, uyu­duk­tan son­ra da uyku­nun kali­te­si­ni kötü etki­le­ye­bil­mek­te­dir. Ebe­veyn­le­rin uyku saat­le­ri konu­sun­da tat­lı-sert bir disip­lin için­de olma­la­rı, sınır­la­rı belir­le­me­le­ri ve bunu ödün­süz uygu­la­ma­la­rı gere­ki­yor. Aile­de­ki diğer eriş­kin­le­rin de bu konu­da uyum için­de dav­ran­ma­la­rı şart.”

İlgili Haberler

Leave a Comment