BAKIŞ AÇISI / AĞUSTOS 2016
15 Temmuz gecesi bu ülkenin yaşadıklarını görünce “Devlet” ve “Halk” refleksinin ne denli önemli olduğunu düşündüm.
Bu geceyi ülkemize yaşatanlara “vatan haini”, “cani” demek bile az geliyor içimden…
Onlar olsa olsa varlığından nasibini alamamış “güruh”tur…
Ancak, 15 Temmuz gecesine kadar bu ülkeyi koruyamayan “Devlet”imizi yönetenleri de suçlamak geliyor içimden…
Ülkemizi yönetenler, özellikle son 36 yıldır sözde bir “cemaat”in önünü kademeli ve neredeyse sınırsız açarak, karanlık geleceğe hızla yol aldığımızın neden farkına varmadılar?..
Bunun tek bir yanıtı var: OY… OY… OY… İKTİDAR OLMA HEVESİ…
İşte, bu heves siyasilerimizin gözünü görmez hale getirdi…
Bilinçli halkımızın duruşu ülkemizi uçurumun eşiğinden döndürdü…
15 Temmuz gecesine gelene kadar bu ülkeyi yöneten tüm siyasilerin çok ama çok iyi düşünmesi gerekiyor…
15 Temmuz gecesinde bu halk olmasaydı ülkemiz, ben diyeyim 50 yıl, siz deyin sonsuza kadar bir çukurun içerisinde olacaktı.
Şimdi bu halkın siyasilerden beklediği bir tek şey var:
“Oy”a dönüşecek karanlık emelleri olan odakların önünü açmamak!..
Ülkeyi yönetecek kadroları “sen şucusun, sen bucusun” demeden bilgili, liyakatlı insanlarımızdan “ayrımcılık” yapmadan seçmek!..
16 Temmuz’dan itibaren yaşanan siyasi atmosferi sürdürmek!..
“Cadı Avcılığı”ndan uzak, fiilin içerisinde bizzat olanlara gerekli en ağır cezaları vermek, masumane duyguları olan halkımızı bu “cinnet hali”yle suçlamamak!..
Neden mi?
Unutmayın bu ülkenin “masum”, “maneviyatı yüksek” halkı kadar, bu ülkenin tüm siyasi kadrolarıyla birlikte Başbakanı ve Cumhurbaşkanı da KANDIRILDI…
1960, 1980 “darbe”lerini ve diğer tüm “askeri müdahaleler”i gören, yaşayan bir çift göz olarak diyorum ki:
Artık, “ayrımcılık” yapmadan, geçmişten ders çıkarak geleceğe bakma ve BİRLİK OLMA zamanıdır…