Türk”üm ve Türk”lere karşı ayrıcalıklı mı olmalıyım?

alican-gorus-logo.qxpKASIM 2015

Neden ken­di mil­le­ti­miz­den olan­la­ra fark­lı dav­ra­nı­yo­ruz?” Ceva­bı bel­ki de en zor olan soru­lar­dan biri. Çün­kü, ken­di mil­le­ti­miz­den olan­la­ra fark­lı dav­ran­ma­mı­zın arka­sın­da ras­yo­nel” bir man­tık yok.

Bazı­la­rı bu nok­ta­da düşü­ne­cek­tir: Her­kes bir mil­le­te ait, benim ken­di mil­le­ti­me kar­şı fark­lı dav­ran­mam­da bir sakın­ca yok, her­şey kar­şı­lık­lı.” Ne yalan söy­le­ye­yim, bu gayet man­tık­lı gözü­kü­yor, ken­di sorun­la­rı­mı­zı çöz­dü­ğü­müz süre­ce iler­le­riz ve her­kes ken­di sorun­la­rı­nı çöz­se, dün­ya sorun­suz bir yer olur (tabii ki olmaz da, rela­tif” ola­rak ola­bi­lir). Bunun çok yüzey­sel bir çıkar­ma oldu­ğu­nu söy­le­mek zorundayım.

Her ülke ken­di mil­le­ti­ne, güç­lü ülke­le­rin ken­di mil­le­ti­ne yar­dım etti­ği kadar ede­mi­yor. Mese­la, Nor­veç dev­le­ti­nin ken­di mil­le­ti­ne (ya da vatan­da­şı­na) etti­ği yar­dı­mı, sağ­la­dı­ğı ayrı­ca­lık­la­rı bir Soma­li dev­le­ti ken­di mil­le­ti­ne sağ­la­ya­bi­li­yor mu? Yani, her­kes ken­di fanu­sun­da yaşa­sın” demek biraz absürd olmu­yor mu? Hele ki, glo­ba­li­zas­yo­nun neoli­be­ra­lizm ile ateş­len­me­sin­den türe­yen glo­bal tica­ret, güç­süz ülke­le­rin güç­lü ülke­ler tara­fın­dan sömü­rül­me­si ger­çe­ği­ni orta­ya koy­duk­tan sonra…

Şim­di diye­lim ki, Somali’ler de, tek­no­lo­ji­de, bilim­de, sanat­ta, vesa­ire­de iler­le­se­ler­di. Peki soru­yo­rum? Siz­ce dün­ya­da bu konu­da bir eşit­siz­lik yok mu? Mese­la, kim bile­bi­lir­di Arap­la­rın top­ra­ğı­nın altın­dan pet­rol aka­ca­ğı­nı? Kim bile­bi­lir­di Amerika’nın doğal gaz zen­gi­ni ola­ca­ğı­nı? Bu para­sal veya mater­ya­lis­tik bir bakış açı­sı. Fakat, her­şey ona bağ­lan­mı­yor mu? Siz eğer bir çocu­ğa gerek­li besin­le­ri sağ­la­ya­maz­sa­nız, temiz bir büyü­me orta­mı oluş­tu­ra­maz­sa­nız. Ve temel eği­ti­mi­ni düz­gün vere­mez­se­niz, o çocuk­tan büyü­yüp bilim ada­mı olma­sı­nı ve Somali’yi kur­tar­ma­sı­nı bekleyemezsiniz.

Ayrı­ca, bilim, sanat, tek­no­lo­ji tar­zı alan­lar­da geli­şim eği­tim”e bakış açı­sıy­la doğ­ru oran­tı­lı­dır. Yani, ne kadar çok kişi bu konu­la­ra vakit ayı­rır­sa o kadar iler­ler. Baş­ka bir deyiş ile, ne kadar dener­sek (dene­me yanıl­ma meto­du) o kadar başa­rı­lı olma şan­sı­mı­zı art­tı­rı­rız. Hiç dene­ye­me­yen bir mil­le­te diye­me­yiz ki, siz de geliş­sey­di­niz kardeşim!”

Kısa­ca­sı, bir ülke ne kadar mini­mal ihti­yaç­la­rı­nı efek­tif bir şekil­de kar­şı­la­ya­bi­lir­se, o kadar baş­ka alan­la­ra vakit ayı­rır ve iler­ler. Bu bel­ki de, eli­tizm fik­ri­ne doğ­ru yöne­li­yor… Maale­sef mini­mal ihti­yaç­la­rın kar­şı­lan­ma süre­si­ni azalt­mak bu ihti­yaç­la­rın hazır­lan­ma­sı­nı baş­ka­la­rı­nın üze­ri­ne yık­mak­tan geçi­yor. Bu da ancak eli­tizm­le olu­yor. Fakat, kapi­ta­lizm her­şe­yi değiş­tir­di… Marx’ın da fark etti­ği gibi kapi­ta­lizm çok efek­tif, baş­ka bir deyiş ile dün­ya­da aslın­da her­ke­se yetecek kadar ara­ba, ilaç, yiyecek var.

Üzü­le­rek söy­lü­yo­rum ki, dün­ya­nın baş­ka bir tara­fın­da ise insan­lar hala en basit has­ta­lık­lar­dan ölü­yor. Çün­kü biz­de mil­yon­lar­ca bulu­nan aşı onla­ra ula­şa­mı­yor… Anlat­mak iste­di­ğim şey çok basit aslın­da. Hepi­miz gay­ri­ah­la­ki dav­ra­nı­yo­ruz, iste­sek de iste­me­sek de, kabul etmek zorun­da­yız. Baş­ta­ki soru­mu­za geri döner­sek bunun sebe­bi­ni bel­ki de tarih­sel bir şekil­de açıklayabiliriz.

Aile­miz­le bir geç­mi­şi­miz var, benim babam­la, annem­le ve abim­ler ile bir geç­mi­şim var. Bu iliş­ki feda­kar­lık­la yürü­yen iliş­ki tar­zın­dan yani ken­di için­de önem­li olan, sonuç­la­rıy­la önem­li olan bir iliş­ki değil. Bel­ki de mil­le­tim­le iliş­kim de bu tarz. Tari­hin bel­li nok­ta­la­rın­da yaşan­mış­lık­lar bizi aynı bay­ra­ğın veya aynı sem­bol­le­rin, ina­nış­la­rın altın­da top­la­dı. Yani, nasıl ki biri­ni kur­ta­ra­cak­sam aile­mi kur­ta­rı­rım, aynı şekil­de iki kişi ara­sın­da biri­ni seçe­cek­sem ken­di mil­le­tim­den ola­nı seçe­rim gibi…

turk-bayragi-resmiBu ras­yo­nel değil… Değil mi? Çün­kü, ken­di mil­le­tim­den olan biriy­le yaşa­mı­mı­za bilim­sel yeni­lik­ler geti­rip mil­yon­lar­ca insa­nı kur­ta­ran bilim ada­mı ara­sın­da kal­sam, ne yapa­ca­ğım? Sırf mil­le­tim­den biri diye, bilim ada­mın­dan bu dün­ya­ya daha az fay­da­sı olan biri­ni mi kur­ta­ra­ca­ğım? Fay­da­cıl (uti­li­ta­ri­an) bir fel­se­fe­den ola­ya baka­cak olur­sam, tabii ki de bilim ada­mı­nı kur­ta­ra­ca­ğım. Ama mil­li­yet­çi­li­ğin taraf­gir­li­ği bize tam ter­si­ni söylüyor.

Kısa­ca­sı, işin roman­tik kıs­mı­na giri­yo­ruz… Topar­la­ya­rak, çok önem­li bir nok­ta­ya deği­ne­ce­ğim. Şim­di, eğer ülke­miz­den olan­la­ra fark­lı dav­ra­na­cak­sak, Suri­ye mül­te­ci kri­zi­ne yar­dım etme­miz çok man­tık­lı olmaz gibi gözü­kü­yor. Çün­kü, mül­te­ci­le­re yar­dım ede­ne kadar, ken­di ülke­miz­de mut­lak fakir­lik düze­yin­de yaşa­yan bin­ler­ce vatan­da­şı­mı­za yar­dım etme­miz gere­kir. Mil­yar­lar­ca dola­rı ora­ya akı­ta­ca­ğı­mı­za, ken­di mil­le­ti­mi­zi iyi­leş­tir­me­ye çalı­şı­rız. Değil mi?

Fakat, fay­da­cıl bir fel­se­fe bize yar­dım etme­mi­zi söy­ler. Çün­kü, bu kriz büyü­dük­çe ülke­ler ara­sın­da­ki refa­hı bozup, daha büyük ulus­la­ra­ra­sı kri­ze yol aça­bi­lir. Bu da bizi öyle ya da böy­le etki­ler. Çün­kü glo­bal kapi­ta­lizm de iliş­ki­ler tica­ret üze­rin­den işler ve kriz yayıl­dık­ça tica­ret imkan­la­rı sivil den­ge­siz­lik dola­yı­sıy­la sıkın­tı­ya girer. Ayrı­ca fay­da­cı­lık evren­sel mut­lu­lu­ğu artır­ma­yı amaç­lar, bir taraf­ta insan­lar aşı­rı mut­suz­ken (mül­te­ci­ler) öbür taraf­ta en azın­dan mini­mal ihti­yaç­la­rı­nı kar­şı­la­yan insa­na yar­dım etmek fay­da­cı­lı­ğın evren­sel öngü­rü­sü­ne ters düşecektir.

Sonuç ne peki?

Fay­da­cı­lık fel­se­fe­si üze­rin­den mil­le­yet­çi fel­se­fe­yi” kanıtlayamayız.

İlgili Haberler

Leave a Comment