Türkiye’de diyabet Avrupa’nın dört katı hızla artıyor!

Prof. Dr. M. Temel Yılmaz
Prof. Dr. M. Temel Yılmaz

DİY­AB­ET / ARA­LIK 2015

Dün­ya Sağ­lık Örgü­tü (WHO) dün­ya tari­hin­de ilk kez bir son­ra­ki kuşa­ğın ömrü­nün önce­ki kuşak­tan daha kısa ola­ca­ğı öngö­rü­sün­de bulundu.

Dün­ya­da 382 mil­yon diya­bet­li var ve 20 yıl son­ra bu sayı yüz­de 55 arta­rak yak­la­şık 600 mil­yo­na ula­şa­cak. Çün­kü yeni kuşak hare­ket­siz bir yaşam sürü­yor ve kötü bes­le­ni­yor. Bu neden­le dün­ya­da diya­bet, obe­zi­te ve bunun­la doğ­ru oran­tı­lı ola­rak kalp damar has­ta­lık­la­rı ve kro­nik has­ta­lık­lar­da büyük bir artış söz konu­su. Bu ris­ki gören Bir­leş­miş Mil­let­ler tari­hin­de dör­dün­cü kez bir has­ta­lık­la müca­de­le için top­lan­dı. Bun­lar­dan ilki sıt­ma, ikin­ci­si tüber­kü­loz, üçün­cü­sü AIDS için­di. Bir­leş­miş Mil­let­le­rin dör­dün­cü top­lan­tı­sı­nın diya­bet için düzen­len­me­si artış hızı­nın ne kadar ürkü­tü­cü bir boyu­ta gel­di­ği­ni orta­ya koyu­yor. Diya­bet, tıp­kı bula­şı­cı bir has­ta­lık gibi gün geç­tik­çe artış gösteriyor.

Dün­ya Diya­bet Günü nede­ni ile Tür­ki­ye Diya­bet Vak­fı adı­na açık­la­ma yapan Prof. Dr. M. Temel Yıl­maz, doğ­ru teda­vi ile diya­be­tin yaşam süre­si­ni ve yaşam kali­te­si­ni olum­suz etki­le­me­ye­ce­ği­ni, ancak iyi teda­vi edil­me­yen ve yaşam tar­zı­na dik­kat etme­yen diya­bet has­ta­la­rın­da aşa­ğı­da belir­til­di­ği gibi cid­di risk­ler orta­ya çıka­bi­le­ce­ği­ne dik­kat çekti:

Her iki diya­bet has­ta­sın­dan biri kar­di­yo­vas­kü­ler has­ta­lık sebe­biy­le haya­tı­nı kaybediyor.

Her iki diya­bet has­ta­sın­dan birin­de nöro­pa­ti yani sinir sis­tem­le­rin­de hasar görülüyor.

Diya­bet ABD’de son aşa­ma­ya gel­miş böb­rek yeter­siz­li­ği vaka­la­rı­nın yüz­de 50’sinden sorumlu.

Diya­bet has­ta­la­rın­da nor­mal has­ta­la­ra göre 15 kat daha faz­la ampü­tas­yon yani uzuv kay­bı yaşanıyor.

Cid­di diya­be­tik reti­no­pa­ti geli­şen has­ta­la­rın yüz­de 50’si tanı­yı takip eden 5 yıl için­de kör olabiliyor.

Dep­res­yon, diya­bet has­ta­la­rın­da diya­bet has­ta­sı olma­yan­la­ra göre 2 kat daha faz­la görülüyor.

Tip 2 diya­bet demans ris­ki­ni 3 kat artırıyor.

Diya­bet has­ta­la­rı­nın ölüm ris­ki diya­bet has­ta­sı olma­yan­la­ra göre 2 kat daha fazla.

Tür­ki­ye diya­be­tin ne kadar farkında?

Tür­ki­ye Diya­bet Vak­fı, Tür­ki­ye gene­lin­de, diya­bet algı­sı ve bilin­ci­nin ölçül­me­si ama­cıy­la Diya­bet Algı­sı ve Bilin­ci Araş­tır­ma­sı” yap­tı. Bu araş­tır­ma sonu­cun­da Tür­ki­ye çapın­da diya­bet bilinç ora­nı­nın yüz­de 37,2 oldu­ğu orta­ya çıktı.

Diya­bet­te esas bozuk­lu­ğa sebep olan orga­nın han­gi­si oldu­ğu soru­su­na araş­tır­ma­ya katı­lan­la­rın yüz­de 27,8’i pank­re­as, yüz­de 13,8’i kara­ci­ğer, yüz­de 9,1’i mide, yüz­de 7,8’i böb­rek oldu­ğu­nu, yüz­de 25,1’i ise bil­me­di­ği­ni söyledi.

Diya­be­tin han­gi belir­ti­le­ri oldu­ğu soru­su­na araş­tır­ma­ya katı­lan­la­rın yüz­de 38,3’ü bil­me­di­ği­ni söy­le­di. Yüz­de 19,7’si ağız kuru­lu­ğu, yüz­de 10,6’sı aşı­rı susa­ma, yüz­de 10,6’sı sık tuva­le­te çık­ma şek­lin­de yanıt verdi.

Açlık kan şeke­ri sını­rı­nın ne oldu­ğu­nu soru­su­na araş­tır­ma­ya katı­lan­la­rın yüz­de 85,2’si bil­me­di­ği­ni, sade­ce yüz­de 14,8’i bil­di­ği­ni söy­le­di. Bu soru­ya veri­len yanıt­lar­dan top­lum­da­ki doğ­ru bil­gi ora­nı­nın %4,5, yan­lış bil­gi ora­nı­nın yüz­de 10,2 ve hiç bilin­me­me ora­nı­nın da yüz­de 85,3 oldu­ğu orta­ya çıktı.

Vak­fın çözüm öne­ri­le­ri ise şunlar:

1. Diya­bet has­ta eği­tim­le­ri­nin organ hasar­la­rı­nı ve diya­bet mali­ye­ti­ni yüz­de 50 ora­nın­da azalt­tı­ğı­nı gös­te­ren bilim­sel veri­ler göz önün­de tutu­la­rak diya­bet­li has­ta eği­tim­le­ri yay­gın­laş­tı­rıl­ma­lı­dır. Diya­bet has­ta eği­ti­mi­nin en ucuz etkin mode­li olan Diya­bet Akran Eği­ti­mi (has­ta­nın has­ta­yı eğit­me­si) Sağ­lık Bakan­lı­ğı poli­ti­ka­sı ola­rak tüm ülke­de yaygınlaştırılmalıdır.

2. Diya­bet eği­ti­mi almış ve düzen­li kan şeke­ri ölçü­mü yapan kişi­le­rin diya­bet kont­rol­le­ri­nin, ölçüm yap­ma­yan­la­ra göre anlam­lı dere­ce­de daha başa­rı­lı oldu­ğu çalış­ma­lar­la gös­te­ril­miş­tir. Diya­be­tin doğ­ru şekil­de teda­vi edi­le­bil­me­si için ölçüm cihaz­la­rı­nın güve­ni­lir ve kali­te­li olma­sı son dere­ce önem­li­dir. Ülke­miz­de pek çok Uzak Doğu köken­li ölçüm ciha­zı SGK tara­fın­dan geri öden­mek­te­dir. Ancak bu cihaz­la­rın sonuç­la­rı­nın güve­ni­lir­li­ği ile ilgi­li hiç bir kanıt olma­dı­ğı gibi insan­la­rı­mı­zın sağ­lı­ğı­nı teh­dit edi­ci sonuç­la­ra yol açtık­la­rı görül­mek­te­dir. Ayrı­ca bu ürün­le­rin çoğu­nun tek­nik ser­vis hiz­me­ti bulun­ma­mak­ta­dır. SGK tara­fın­dan öde­me lis­te­si­ne alın­mış olan kan şeke­ri cihaz­la­rı­nın doğ­ru­luk­la­rı aci­len test edil­me­li, ölçüm ciha­zı fir­ma­la­rı için tek­nik ser­vis zorun­lu­lu­ğu geti­ril­me­li ve hal­kı­mı­zın güve­ni­lir ölçüm cihaz­la­rı­na fark öde­me­den ula­şa­bil­me­si için geri öde­me fiya­tı iyileştirilmelidir.

3. Sağ­lık­lı bes­len­me için dev­let önlem­ler alma­lı­dır. Özel­lik­le çocuk ve genç­le­rin bes­len­me­sin­den baş­la­ya­rak dev­let daha etkin önlem­le­re baş­vur­ma­lı­dır. T.C. Sağ­lık Bakanlığı’nın okul kan­tin­le­ri ile ilgi­li aldı­ğı önlem­ler iyi bir baş­lan­gıç olma­sı­na rağ­men yeter­li değil­dir. Okul kan­tin­le­rin­de Avru­pa ve ABD ben­ze­ri seçe­nek­li sıcak yemek, seb­ze, mey­ve ağır­lık­lı menü­ler suna­cak düzen­le­me­ler yapılmalıdır.

4. Diyet ve Diya­be­tik ürün­le­rin fiya­tı diğer ürün­le­re göre daha paha­lı­dır. Diyet ve diya­be­tik ürün­le­rin fiyat­la­rı ucuz­la­tıl­ma­lı, üre­ti­ci ve tüke­ti­ci için teş­vik edi­ci cazip önlem­ler alınmalıdır.

5. Sağ­lık Bakan­lı­ğı siga­ra­yı önle­me kam­pan­ya­sı ben­ze­ri şeker tüke­ti­mi­nin, beyaz un tüke­ti­mi­nin ve tuz tüke­ti­mi­nin azal­tıl­ma­sı, kan şeke­ri ölçü­mü­nün özen­di­ril­me­si için sivil top­lum kuru­luş­la­rı ve mes­lek örgüt­le­ri ile etkin kam­pan­ya­lar düzenlenmelidir.

6. Tüm besin ve gıda öğe­le­ri­nin kalo­ri, kar­bon­hid­rat ve yağ oran­la­rı­nı belir­ten eti­ket­le­ri görü­nür ve oku­nur şekil­de konul­ma­lı ve hal­ka yöne­lik gıda eti­ket oku­ma, bil­gi­len­dir­me top­lan­tı­la­rı yapılmalıdır.

7. Egzer­siz ve spor genç­ler­den baş­la­ya­rak teş­vik edil­me­li­dir. Özel­lik­le diya­bet ve obe­zi­te açı­sın­dan yük­sek risk altın­da olan ev kadın­la­rı­nı yürü­yü­şe teş­vik için bil­gi­len­di­ri­ci, özen­di­ri­ci poli­ti­ka­lar oluş­tu­rul­ma­lı­dır. Her gün yarım saat yürü­yü­şün diya­be­ti yüz­de 50 ora­nın­da azal­ta­ca­ğı unutulmamalıdır.

8. Ülke­miz­de diya­bet ve obe­zi­te ile müca­de­le­de uzman hekim sayı­sı artı­rıl­ma­lı­dır. Ülke­miz­de 7.2 mil­yon diya­bet­li ve 12 mil­yon civa­rın­da obez olma­sı­na rağ­men sade­ce 550 civa­rın­da Endok­ri­no­lo­ji ve Meta­bo­liz­ma Uzma­nı mev­cut. Bu uzman­lar aynı zaman­da tiro­id, hipo­fiz, sür­re­nal, gonad has­ta­lık­la­rı gibi ülke­mi­zin çok önem­li sağ­lık sorun­la­rı ile de baş etmek zorun­da ve diya­be­te ayı­ra­cak yete­ri kadar zama­nı bula­ma­mak­ta­dır. Bu neden­le Diya­bet ve Obe­zi­te ile müca­de­le için tıp eği­ti­min­de ayrı bir Meta­bo­liz­ma ve Bes­len­me Has­ta­lık­la­rı Bilim Ala­nı” oluş­tu­rul­ma­lı ve uzman sayı­sı artırılmalıdır.

9. Üni­ver­si­te ve Dev­let Has­ta­ne­le­rin­de diya­bet­li has­ta­nın bakı­mı, eği­ti­mi ve organ hasar­la­rı­nın tara­ma­sı­nın tek mer­kez­de yapı­la­ca­ğı Diya­bet Merkezleri”nin sayı­sı­nın artı­rıl­ma­sı ve yasa­lar­la özel koru­ma altı­na alı­mı sağ­lan­ma­lı­dır. Dev­let, diya­bet­li has­ta­nın ila­ca eri­şi­mi­ni güç­leş­ti­ren bürok­ra­tik zor­luk­la­rı kaldırmalıdır.

İlgili Haberler

Leave a Comment