
FELÇ / AĞUSTOS 2016
Günün birinde Alzheimer veya demansla karşılaşmamak için bulmaca çözmekten daha fazlasını yapmak gerekiyor. Kilolu, sağlıksız beslenen ve hareketsiz bir yaşam tarzını benimseyen, kalp-damar hastalıkları açısından riskli kişilerin beyin sağlığı da olumsuz etkileniyor. Memorial Şişli Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Türker Şahiner ve Doç. Dr. Yakup Krespi, beyin sağlığını tehdit eden risk faktörleri ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.
Günümüzde Alzheimer hastalığı, beynin yıllar içinde birçok etkene bağlı gelişen bir hastalığı olarak kabul edilmektedir. Alzheimer hastalarının yüzde 60–90’ında beyin damarları da hasta olmaktadır. Yaş ve eğitim süresi hastalığın en önemli risk faktörü olarak ortaya çıkmasına karşın toplumda rastlanan hastalık yükünün yüzde 50’sinin, beynin “kılcal” yani küçük damarlarında hasar oluşturan risk faktörlerinin etkisiyle ortaya çıktığı düşünülmektedir.

Felç; kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kolesterol, sigara içme ve hareketsiz yaşamla ilişkilidir. Bu konuda iyi bilinmeyen ancak çok yaygın olan durumlardan biri ise “sessiz felç”lerdir. Sessiz felç, kişinin yaşantısı süresince damarı zedeleyen yüksek tansiyon, şeker hastalığı gibi risk faktörleri nedeniyle gelişen “sessiz beyin hasarı” olarak tanımlanabilir. İyi bilinmeyen gerçeklerden bir diğeri de yaşlılıkta ortaya çıkan Alzheimer hastalığının en önemli tetikleyicilerinden birinin, sessiz geçirilen felçler olduğu gerçeğidir.
Hastalar “unutuyorum” diyor
Hastalarda küçük sessiz felçlere bağlı yıllar içinde gelişen ve biriken beyin hasarı, bunama riskini de arttırmaktadır. Burada yapılması gereken şey, kişilerin risk faktörlerinin belirlenerek ve bunların şiddetinin ölçülerek beyni de koruyacak uygun tedaviyi yaşam boyu sürdürmektir.