Sağlık personelinin cezai sorumluluğu

ayfer uyanik-logo.qxpEYLÜL 2014

Yaşa­ma hak­kı ve vücut doku­nul­maz­lı­ğı, Avru­pa İns­an Hak­la­rı Söz­leş­me­si, Biyo­tıp Söz­leş­me­si gibi ulus­la­ra­ra­sı söz­leş­me­ler baş­ta olmak üze­re, ulu­sal düzey­de Ana­ya­sa, Mede­ni Kanun, Ceza Kanu­nu ve etik, tıp bili­mi kural­la­rı ile koru­ma altı­na alın­mış­tır. Bu kural­la­ra aykı­rı ola­rak tıb­bi müda­ha­le­de bulu­nan sağ­lık per­so­ne­li, vücut doku­nul­maz­lı­ğı­nı ihlal ve yara­la­ma fiili­ni oluş­tu­rur­lar ve aleyh­le­ri­ne hem ceza dava­sı hem de mede­ni hukuk (taz­mi­nat) dava­sı açılır. 

Sağ­lık per­so­ne­li­nin cezai sorum­lu­lu­ğu­na gidi­le­bil­me­si için aşa­ğı­da­ki suçun unsur­la­rı­nın bir ara­da bulun­ma­sı gerekmektedir.

Suçun kanu­ni­lik unsu­ru: fiil, kanun­da suç ola­rak gösterilmelidir.

Suçun mad­di unsu­ru: sağ­lık per­so­ne­li olan failin olum­lu /olumsuz bir dav­ra­nı­şı, has­ta­nın sağ­lık duru­mu­nu kötü­leş­tir­me­li veya has­ta haya­tı­nı kay­bet­me­li; fiil ile sonuç ara­sın­da sebep-sonuç iliş­ki­si kurulabilmeli.

Suçun mane­vi unsu­ru: Kusur (kasıt-tak­sir)

Suçun huku­ka aykı­rı­lık unsuru 

Sağ­lık per­so­ne­li­nin tıb­bi müda­ha­le­si, ceza­sız kal­ma­sı için önce­lik­le huku­ka uygun­luk koşul­la­rı bakı­mın­dan incelenmelidir.

Suçun Huku­ka Aykı­rı­lık Unsuru:

Huku­ka göre, hekim­lik mes­le­ği­ni icra etmek husu­sun­da yet­ki­len­di­ril­miş olan bir hekim, teş­his ve teda­vi ama­cıy­la (endi­kas­yon) tıp bili­mi­nin veri­le­ri­ne uygun ola­rak yapa­ca­ğı tıb­bi müda­ha­le önce­sin­de has­ta­sı­nı aydın­lat­ma­lı ve rıza­sı­nı alma­lı­dır. Bu müda­ha­le, huku­ka uygun­luk koşul­la­rı­nı taşı­dı­ğı için sorum­lu­luk doğur­maz. Buna kar­şı­lık, bir tıb­bi müda­ha­le; hekim olma­yan veya bazı cer­ra­hi giri­şim­de uzman olma­yan bir hekim tara­fın­dan yeri­ne geti­ril­miş­se, has­ta aydın­la­tıl­ma­mış­sa, rıza­sı alın­ma­mış­sa, tıb­bi müda­ha­le, teş­his ve teda­vi ama­cıy­la yapıl­ma­mış­sa (örne­ğin bilim­sel deney, rıza alın­mak­sı­zın organ alın­ma­sı veya kür­taj, kısır­laş­tır­ma), tıp bili­mi­nin veri­le­ri­ne uygun ola­rak yapıl­ma­mış­sa (örne­ğin ame­li­yat­ta ste­ri­li­zas­yo­na önem veril­me­me­si, yan­lış taraf cer­ra­hi­si) huku­ka aykı­rı­dır ve hem taz­mi­nat hem de cezai sorum­lu­luk doğurur. 

Tıp mes­le­ği­nin icra­sı sebe­biy­le heki­min işle­miş oldu­ğu suç­lar­dan dola­yı cezai sorum­lu­lu­ğu­na gidi­le­bil­me­si için, tıb­bi müdahalenin;

1) tıp mes­le­ği­ni icra­ya yet­ki­li kişi tara­fın­dan yapıl­mış olması,

2) tıp bili­mi­nin gerek­le­ri­ne uygun ve özen­li olması,

3) endi­kas­yo­nun bulunması,

4) aydın­la­tıl­mış kişi­den rıza­nın alın­mış olma­sı, gerekmektedir.

Suçun kanu­ni­lik unsuru:

Türk Ceza Kanunu’nda, sağ­lık per­so­ne­li­ne iliş­kin özel hüküm­ler bulun­ma­mak­ta­dır. Kural ola­rak, Türk Ceza Kanu­nu­nun ilk 75 mad­de­sin­de yer alan genel hüküm­ler, zara­ra sebe­bi­yet veren sorum­lu ayı­rı­mı yap­mak­sı­zın tüm suç­lar bakı­mın­dan dik­ka­te alınmaktadır. 

Özel has­ta­ne­ler­de veya bağım­sız çalı­şan hekim­ler ile kamu has­ta­ne­le­rin­de çalı­şan hekim­le­rin soruş­tur­ma­ya baş­la­ma usu­lü fark­lı­dır. Özel­de istih­dam eden hekim­ler hak­kın­da ilgi­li­nin şika­ye­ti üze­ri­ne Cum­hu­ri­yet Baş­sav­cı­lık­la­rı der­hal soruş­tur­ma­yı baş­la­tır­ken, kamu­da istih­dam eden hekim­ler hak­kın­da adli soruş­tur­ma 4483 Sayı­lı Memur­lar ve Diğer Kamu Görev­li­le­ri­nin Yar­gı­lan­ma­la­rı Hak­kın­da Kanun” uya­rın­ca mül­ki amir­lik­ler­ce hak­la­rın­da soruş­tur­ma izni veril­me­si gerek­mek­te­dir. Soruş­tur­ma izni aley­hi­ne 7 gün içe­ri­sin­de Böl­ge İdare Mah­ke­me­si­ne iti­raz edil­mez­se veya iti­raz red­de­di­lir­se, memur hak­kın­da ceza soruş­tur­ma­sı başlayabilmektedir. 

Türk Ceza Kanunu’nun özel hüküm­le­ri içe­ri­sin­de yer alan bir­çok suç, sağ­lık per­so­nel­le­ri­nin sıfat­la­rı ve işlem­le­ri nede­niy­le onlar tara­fın­dan işle­ne­bi­lecek nite­lik­te­dir. Bu nite­lik­te­ki suç­la­ra örnek olarak; 

Sır sak­la­ma yüküm­lü­lü­ğü­nü ihlal suçu (TCK m. 134136): Özel haya­tın giz­li­li­ği­nin ihla­li, kişi­sel veri­le­rin huku­ka aykı­rı ola­rak veril­me­si veya ele geçi­ril­me­si çeşit­li ceza yap­tı­rım­la­rı­na bağlanmıştır. 

Suçu bil­dir­me yüküm­lü­lü­ğü (TCK m. 280): Sağ­lık per­so­nel­le­ri, görev­le­ri­ni yap­tık­la­rı sıra­da bir suçun işlen­di­ği yönün­de bir belir­ti ile kar­şı­laş­ma­la­rı halin­de, duru­mu yet­ki­li makam­la­ra bil­dir­mek zorun­da­dır­lar. Bu bil­di­ri­mi yap­ma­yan, yap­mak­ta geci­ken sağ­lık çalı­şan­la­rı, 1 yıla kadar hapis ceza­sı ile cezalandırılır. 

Organ ve doku tica­re­ti yap­ma suçu (TCK m. 91 vd.): Huku­ka aykı­rı bir şekil­de, yaşa­yan­dan veya ölü­den organ veya doku alın­ma­sı, satıl­ma­sı, satıl­ma­sı­na ara­cı­lık yapıl­ma­sı, nak­le­dil­me­si, aşı­lan­ma­sı vs. gibi fiil­ler suç ola­rak düzenlenmiştir.

İns­an bede­ni üze­rin­de deney yap­ma suçu (TCK m. 90): İns­an ve özel­lik­le çocuk üze­rin­de bilim­sel deney ve has­ta üze­rin­de rıza olmak­sı­zın teda­vi amaç­lı dene­me fiil­le­ri suç ola­rak düzenlenmiştir. 

Çocuk düşürt­me suçu (TCK m. 99): Çocuk düşürt­me suçu bakı­mın­dan rıza ve gebe­li­ğin son­lan­dı­rıl­ma­sın­da süre sınır­la­ma­sı önem­li­dir. Kural ola­rak 10 haf­ta­ya kadar, cin­sel suç mağ­du­ru kadı­nın rıza­sıy­la 20 haf­ta­ya kadar uzman hekim tara­fın­dan has­ta­ne orta­mın­da gebe­li­ğe son verilebilir. 

Kısır­laş­tır­ma ve hadım­laş­tır­ma yap­ma suçu (TCK m. 101): İlg­ili bekar ise ken­di­si­nin, evli ise eşi­nin de müda­ha­le­ye rıza gös­ter­me­si gerek­li­dir. İşl­em ancak yet­ki­li kişi tara­fın­dan yapılabilir.

Ayrım­cı­lık suçu (TCK m. 122): Hekim; din, dil, ırk, renk, cin­si­yet, engel­li­lik, siya­si düşün­ce, fel­se­fi inanç, mez­hep fark­lı­lı­ğın­dan kay­nak­la­nan nef­ret nede­niy­le bir kim­se­nin sağ­lık hiz­me­tin­den yarar­lan­ma­sı­nı engel­ler ise, suç işle­miş olur ve cezalandırılır. 

Kişi­sel veri­le­rin kay­de­dil­me­si, huku­ka aykı­rı ola­rak ver­me veya yay­ma fiil­le­ri (TCK m. 135136): Has­ta kayıt­la­rın ilgi­li olma­yan kişi­ler­le pay­la­şıl­ma­sı, inter­ne­te veril­me­si gibi fiil­ler, suç ola­rak öngö­rül­müş­tür. Bu fiil, ayrı­ca özel haya­tın ihla­li suçu­nu (TCK m. 134) da oluşturmaktadır.

Yasa­ya aykı­rı geni­tal muaye­ne yap­ma suçu (TCK m. 287): Sağ­lık per­so­ne­li­nin yet­ki­li hakim ve sav­cı kara­rı olma­dan, geni­tal muaye­ne yap­ma­sı suç teş­kil eder.

Çocu­ğun soy­ba­ğı­nı değiş­tir­me suçu (TCK m. 231): Sağ­lık per­so­ne­li­nin, tak­sir­le, has­ta­ne­de bulu­nan bir çocu­ğun baş­ka bir çocuk ile karış­ma­sı­na yol açma­sı, ceza­lan­dı­rıl­ma­sı gere­ken bir suç ola­rak düzenlenmiştir. 

Cin­sel sal­dı­rı­da; çocuk­la­rın cin­sel istis­ma­rı, reşit olma­yan­la cin­sel iliş­ki ve cin­sel taciz­de bulun­ma suçu (TCK m. 102105): Bu suç­lar sağ­lık per­so­nel­le­ri tara­fın­dan, kamu göre­vi veya hiz­met iliş­ki­si­nin sağ­la­dı­ğı nüfu­su kötü­ye kul­lan­mak sure­tiy­le işlen­miş olur­sa, veri­lecek ceza yarı ora­nın­da artı­rı­lır (TCK m. 102 III). 

Res­mi bel­ge­de sah­te­ci­lik suçu (TCK m. 204

TCK’da düzen­len­miş olan bazı suç­lar, hekim, diş heki­mi ve diğer sağ­lık per­so­ne­li tara­fın­dan işlen­miş olur­sa, ceza­nın ağır­laş­ma­sı­na neden olur; veri­lecek ceza yarı ora­nın­da artı­rı­lır (bkz. TCK m. 190).

Diğer taraf­tan memur hekim­le­rin işle­ye­bi­le­ce­ği suç­lar ara­sın­da; irti­kap, rüş­vet, zim­met, göre­vi kötü­ye kul­lan­ma, göre­vi ihmal, kamu göre­vi­nin top­lu­ca ter­ki gibi suç­lar gösterilebilir.

Suçun mane­vi unsuru:

Kusur, sorum­lu­lu­ğun en önem­li unsu­ru­dur. Kusur yok­sa, taz­mi­na­ta hük­me­dil­mez veya fail ceza­lan­dı­rıl­maz. Ceza huku­kun­da kusur­suz sorum­lu­luk esa­sı kabul edil­me­miş­tir. Aksi­ne, her­kes kusu­ru ora­nın­da sorum­lu­dur. Daha açık bir ifa­dey­le, her­kes ancak ken­di fiilin­den kusu­ru ora­nın­da sorum­lu ola­cak­tır”. Bir sağ­lık çalı­şa­nı­nın, kas­ten has­ta­sı­nı öldür­me­si veya yara­la­ma­sı olgu­su ile pek kar­şı­la­şıl­maz. Uygu­la­ma­da daha çok sağ­lık per­so­nel­le­ri­nin tak­sir­li fiil­le­rin­den (tak­sir­le öldür­me suçu; tak­sir­le yara­la­ma suçu) dola­yı cezai sorum­lu­luk­la­rı­na gidilmektedir. 

Sağ­lık per­so­ne­li­nin tak­sir­den dola­yı sorum­lu­lu­ğu­na gidi­le­bil­me­si için, tıb­bi müda­ha­le esna­sın­da ted­bir­siz­lik, dik­kat­siz­lik, mes­lek ve sanat­ta ace­mi­lik gibi, kanun, tüzük, yönet­me­lik, tali­mat ve genel­ge­le­re riayet edil­me­me­si sebe­biy­le has­ta­sı­nın ölme­si, sakat kal­ma­sı gibi zarar­la­ra yol açma­sı gerek­mek­te­dir. Buna kar­şı­lık, sağ­lık per­so­ne­li tıb­bın gerek­le­ri­ne, mes­le­ğin gerek­tir­di­ği dik­kat ve özen yüküm­lü­lü­ğü­ne uygun ola­rak yapıl­ma­sı­na rağ­men komp­li­kas­yon geliş­me­si sebe­biy­le has­ta zara­ra uğrar­sa, heki­min sorum­lu­lu­ğu­na gidilemez.

İlgili Haberler

Leave a Comment