Sağlık Bakanlığı da Başbakan da istiyor ama proton tedavisi 10 yıldır getirilmiyor

Doç. Dr. Berrin Pehlivan
Doç. Dr. Ber­rin Pehlivan

KAN­SER / MART 2016

Medi­cal Park Has­ta­ne­ler Gru­bu & Baş ve Boyun Kan­ser­le­ri Der­ne­ği işbir­li­ği ile Kemer­bur­gaz Üniversitesi’nde düzen­le­nen Baş ve Boyun Kan­ser­le­ri­ne Gün­cel Yak­la­şım­lar Sempozyumu”nda konu­şan Kemer­bur­gaz Üni­ver­si­te­si Tıp Fakül­te­si Rad­yas­yon Onkolojisi’nden Doç. Dr. Ber­rin Peh­li­van, baş ve boyun kan­ser­le­rin­de özel­lik­le çocuk has­ta­lar­da, beyin tümör­le­ri ve kri­tik organ­la­rın etra­fı­na yer­leş­miş tümör­ler­de pro­ton tek­no­lo­ji­si­nin nor­mal doku­la­rı koru­ya­rak teda­vi şan­sı­nı büyük oran­da artır­dı­ğı­na dik­kat çeke­rek, yıl­lar­dır gün­dem­de olan bu teda­vi­nin Sağ­lık Bakanlığı’nın tale­bi­ne ve Başbakan’ın iste­ği­ne rağ­men bir tür­lü Türkiye’ye geti­ri­le­me­di­ğin­den yakındı.

Baş ve boyun kan­ser­le­ri­nin nede­ni nedir?

Baş ve boyun kan­ser­le­ri­nin en önem­li nede­ni siga­ra ve alkol kul­la­nı­mı. İkis­in­in tek tek kul­la­nıl­ma­sı da ris­ki olduk­ça artı­rı­yor ama iki­si­nin bir ara­da olma­sı baş ve boyun kan­ser­le­ri­nin yüz­de 80 ora­nın­da nede­ni. Son yıl­lar­da deği­şen cin­sel alış­kan­lık­lar­la bir­lik­te HPV virü­sü de neden­ler ara­sın­da önem kazan­dı. Aslın­da kadın geni­tal kan­ser­le­ri­nin nede­ni olan HPV’yi aşı­la­may­la yen­me­ye çalı­şı­yo­ruz. Bu konu­da biraz daha zama­na ve çalış­ma­ya ihti­yaç oldu­ğu görü­lü­yor. Bun­la­rın dışın­da ağız içi yara­lar, diş iri­tas­yo­nu­na bağ­lı yara­lar da baş ve boyun kan­ser­le­ri­nin diğer neden­le­ri ara­sın­da sayılabilir.

Gene­ti­ğin etki­si yok mu?

Gene­tik fak­tör­ler­den bah­set­me­miz pek müm­kün değil. Gene­tik geçi­şi çok yok, ancak mole­kü­ler düzey­de çalış­ma­lar devam edi­yor. Yeni bir marker’ın bulun­ma­sıy­la bir­lik­te bel­ki teda­vi­de de deği­şik bir yol açı­la­bi­le­ce­ği umut ediliyor.

Baş ve boyun kan­ser­le­rin­de han­gi teda­vi­le­ri kullanıyorsunuz?

Baş ve boyun kan­ser­le­ri­nin iki ayrı teda­vi yön­te­mi var; cer­ra­hi ya da rad­yo­te­ra­pi. Çok erken evre­de yaka­lan­mış ve elle ula­şı­la­bi­lecek tümör­le­ri cer­ra­hi ile teda­vi etme­yi ter­cih edi­yo­ruz. Kan­ser biraz daha iler­le­di­ğin­de ya da cer­ra­hın çok da faz­la mor­bit olma­dan bir ame­li­yat yapa­ma­ya­ca­ğı­nı düşün­dü­ğü­müz böl­ge­ler­de, rad­yo­te­ra­pi pri­mer teda­vi seçe­ne­ği ola­rak kar­şı­mı­za çıkı­yor. Has­ta­lık ile­ri durum­day­sa eş zaman­lı kemo­te­ra­pi ile bir­lik­te rad­yo­te­ra­pi veriyoruz.

toplu foto

Rad­yo­te­ra­pi teda­vi­sin­de nele­re dik­kat ediyorsunuz?

Baş-boyun kan­ser­le­ri­nin rad­yo­te­ra­pi­si çok özel­lik arz edi­yor, çün­kü çok has­sas yapı­la­rın oldu­ğu. Konuş­ma, yut­ma, solu­num gibi çok önem­li fonk­si­yon­la­rın yeri­ne geti­ril­di­ği bir böl­ge. Omu­ri­lik, tükü­rük bez­le­ri var. Has­ta­nın yaşam kali­te­si­nin bozul­ma­ma­sı için bu yapı­la­rın korun­ma­sı gere­ki­yor. Bu yüz­den çok ince­lik­li plan­lar yapıl­ma­sı ve has­ta­la­rın iyi cihaz­lar­la, iyi tek­nik­ler­le teda­vi edil­me­si gere­ki­yor. Tek­no­lo­jik geliş­me­ler­den çok faz­la nasi­bi­ni alan bir alan­dır bizim­ki. 80’li yıl­la­rın başın­da yoğun­luk ayar­lı IMRT’ler gün­de­me gel­di. Eski­den rad­yo­te­ra­pi­yi iki boyut­lu yapar­dık ve hedef doku­yu vura­bil­mek için daha geniş teda­vi marj­la­rı ver­mek zorun­da kalır­dık. Bu da nor­mal doku­da çok faz­la tok­si­ti­te oluş­ma­sı­na neden olu­yor­du. Şim­di daha tümö­re uyan uygu­la­ma­lar yapa­bi­li­yo­ruz. Yoğun­luk ayar­lı rad­yo­te­ra­pi­nin daha üst for­mu olan ark teda­vi­le­ri ve şim­di de tomo­te­ra­pi gün­de­me gel­di. Biz de çok şans­lı­yız ki bir­kaç tomo­te­ra­pi kul­la­nı­cı­sın­dan biri­yiz Türkiye’de. Nor­mal doku­ya çok daha say­gı­lı bir şekil­de ışın­la­ma yap­ma­mız müm­kün oldu. Önce­den bizim için tüm kan­ser tür­le­rin­de teda­vi etmek önem­liy­di, şim­di has­ta­lar yaşı­yor­lar ve yaşa­dık­la­rı için de onla­rın yaşam kali­te­le­ri­ni koru­mak en az yaşa­ma­la­rı kadar önem kazan­dı. Bazen çok kri­tik karar­lar ver­mek zorun­da kalı­yo­ruz. Has­ta­nın işit­me ya da gör­me yeti­si­ni kay­bet­me­si paha­sı­na tümör ışın­la­ma­sı yap­mak iste­mi­yo­ruz. Bunun için de has­ta uygun­sa buna onun­la tar­tı­şa­rak karar veri­yo­ruz. Eski­si gibi mor­bit teda­vi­ler yap­mı­yo­ruz. Nor­mal doku­ya ve has­ta­nın hayat kali­te­si­ne geç­mi­şe oran­la daha faz­la say­gı­lı­yız. Tek­no­lo­ji ile hem bakış açı­mız değiş­ti hem de bunu yap­ma ola­na­ğı kazandık.

proton tedavisi

150 MİLY­ON DOLAR YATI­RIM GEREKİYOR

En ile­ri yön­tem olan pro­ton teda­vi­si, Türkiye’de yok. Sağ­lık Bakanlığı’nın bu yön­de bir tale­bi var ama 20042005 yıl­la­rın­dan beri pro­je bazın­da kalı­yor. Sağ­lık Bakan­lı­ğı bunu isti­yor, Başbakan’ın da bunu çok iste­di­ği­ni duyu­yo­rum ama her­han­gi bir yatı­rım yok. 150 mil­yon dolar Tür­ki­ye için çok büyük bir rakam değil. Bu tek­no­lo­ji nor­mal doku­yu çok daha iyi koru­yor. Özel­lik­le çocuk has­ta­lar­da, beyin tümör­le­rin­de, kri­tik organ­la­rın etra­fı­na yer­leş­miş tümör­le­rin teda­vi­sin­de önem arz ediyor.

TÜMÖR SAK­LAM­BAÇ OYNAR”

Kemer­bur­gaz Üniversitesi’ndeki sem­poz­yu­ma katı­lan Bir­ming­ham Üni­ver­si­te­si Baş Boyun Kan­ser­le­ri Araş­tır­ma ve Eği­tim Ens­ti­tü­sü Direk­tö­rü His­ham Mehan­na, Tümör­ler bilim dün­ya­sıy­la ade­ta sak­lam­baç oynu­yor. Ne zaman yeni bir teda­vi yön­te­mi bulun­sa kısa bir süre işe yara­dı­ğı­nı ve başa­rı sağ­lan­dı­ğı­nı düşü­nü­yo­ruz. Ancak kan­ser hüc­re­le­ri bir yolu­nu bulup yeni­den çoğal­mak­la kal­mı­yor, bunu öğre­ni­yor” dedi.

Doç. Dr. Ber­rin Peh­li­van kimdir?

Hacet­te­pe Üni­ver­si­te­si Tıp Fakül­te­sin­den 2000 yılın­da mezun oldu. Aynı üni­ver­si­te­de 2004 yılın­da Rad­yas­yon Onko­lo­ji­sin­de uzman­lık eği­ti­mi­ni tamam­la­dı. 2006 yılı­na kadar Avru­pa Kan­se­ro­lo­ji Dip­lo­ma Prog­ra­mı (DUERCC), Ins­ti­tu­te Gus­ta­ve Roussy, Paris, Fransa’da, 2007’ye kadar Rad­yas­yon Onko­lo­ji­si Ana­bi­lim Dalı, Cent­re Hos­pi­ta­li­er Vaudo­is, Lozan, İsv­içre, 2008’e kadar Pro­ton­te­ra­pi Mer­ke­zi, Paul Scher­rer Ens­ti­tü­sü, Villigen/İsviçre ve Ins­ti­tu­te Curie Orsay Pro­ton­te­ra­pi Mer­ke­zi, Orsay/Fransa’da Rad­yas­yon Onko­lo­ji ile ilgi­li çalış­ma­lar yap­tı. 2012 yılın­da katıl­dı­ğı Akde­niz Üni­ver­si­te­si Tıp Fakül­te­sin­de doçent oldu. Hali­ha­zır­da Bir­ming­ham Üni­ver­si­te­si ile araş­tır­ma pro­je­le­ri yapıyor.

İlgili Haberler

Leave a Comment