BAKIŞ AÇISI / EYLÜL 2016
Türkiye Cumhuriyeti tarihi “darbe”ler, “muhtıra”lar, “e‑muhtıra”larla doludur. 15 Temmuz’da yaşananlar “kalkışma” olarak nitelendiriliyor.
15 Temmuz, “vatan hainliği”nin ne denli gizlice ve sinsice hazırlandığının gün yüzüne çıkmasıdır!..
15 Temmuz’dan önce ülkemizde “kandırılanlar”ın sayısını bilmek mümkün değil… Buna, ülkeyi geçmişten günümüze yönetenlerin tümü de dahildir…
“Oy”larımızla “ülkemizi yönetin” ruhsatını verdiğimiz, sadece bugünkü siyasiler değil, geçmişteki tüm siyasilerimizin de kandırıldığı gerçeğiyle 15 Temmuz’a kadar “kandırılan halkımız”ı bir tutabilir miyiz?
Suçlu aranacaksa, önce ülkeyi bugüne taşıyanlarda aramak gerekmez mi?
“Oy” ya da başka bir siyasi menfaat uğruna bugüne kadar FETÖ denen bu “cani örgüt”e göz yumanlara ya da hoşgörü ile bakan “erk sahipleri”ne kim hesap soracak?..
Temizlenmek, arınmak, devletin dişlilerinin tıkır tıkır çalışmasını sağlamak bizi yönetenlerin görevi değil mi?…
Ama, unutmayalım ki, bütün bu “arınmayı” yapacak olanlar, önce aynaya bakmalı, sonra da kantarın topuzunu kaçırmadan tüm sorumluluklarıyla ince eleyip sık dokuyarak toplumu daha da ayrıştırmadan kararlar almalı, aldırmalı…
15 Temmuz’a gelene kadar, “benim hiç günahım yok” diyen kimse çıkacağını sanmıyorum.
Toplumun sağcısıyla, solcusuyla, dindarıyla, dinsiziyle “aydın geçinenler”i, FETÖ denen “cani yapı”ya iktidarı övme ya da karalama uğruna zaman zaman sıcak bakmadı mı?..
Şimdi, 15 Temmuz “vatan hainliği”nin bir fiil içinde olanları en ağır şekilde cezalandırarak ayıklayalım, sonra da bu yapının üzerine beton dökelim…
Unutmayalım ki, masumane duygularla bu “cani örgüt”e şu veya bu şekilde “kananlar” da bizim insanlarımız…
Onların bir daha böyle bir yapının içine düşmemesini sağlamak bu devleti yönetenlerin görevi değil mi?..
Zaman, “fiili suç”a karışanlarla, 15 Temmuz öncesi “masumane duygular”ıyla bu yapıya destek olanları ayrıştırma zamanı…
Aksi takdirde, geçmişten günümüze tüm siyasi “erk sahipleri”de sorgulamamız hatta yargılamamız gerekir!..
ÜST AKIL VAR MI?
Elbette var!..
Hangi devlet, hangi grup olursa olsun bu “üst akıl”ın FETÖ denen “cani yapı”yla işbirliğine girmesini görmezden gelenler kim?
Bu devleti yöneten tüm kadrolar…
Nerede bizim kısaca MİT dediğimiz Milli İstihbarat Teşkilatı’mız?..
Nerede diğer istihbarat (Jandarma / Polis) birimlerimiz?..
Nerede dini siyasete alet eden devlet adamlarımız?..
Nerede “eğitim”i yönetemeyen idare‑i maslahatcı bürokratlarımız?..
Nerede mevkii uğruna gözlerini görmez hale getiren askerlerimiz?..
Sen “üst akıl”ın önünü açarsan, onlar da, herşeye hakim olmak ister!..
Devlet devletliğini bilirse, vatandaşını, ülkesini koruyabilir!..
“Tu kaka” yaparak yol alamayacağımızı unutmayalım!..
Alınan OHAL kararları mutlaka “doğru” kullanılmalı!
Aksi takdirde, “üst akıl”ın arzuladığı ve istediği yeni mağduriyetleri yaratırız!..
NOT: Bu yazı 15.08.2016 günü yazılmıştır. A.S.