
Toplumda iltihaplı romatizma olarak tanınan romatoid artrit (RA), en yaygın görülen romatizmal hastalıkların başında geliyor. Kadınların erkeklere oranla 3 kat fazla risk taşıdığı RA Türkiye’de her 1000 kişiden yaklaşık 5’inde görülüyor. Erken teşhis ve tedavinin önemine dikkat çeken Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları ve Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevsun İnanç, “RA geç teşhis ve yanlış tedavi sonucu kalıcı fonksiyon kaybı ve engeliliklere yol açabiliyor” dedi. Tedavi edilmeyen RA’nın hastanın tüm hayatını etkileyecek sorunlara neden olduğunu belirten Prof. Dr. Nevsun İnanç, “Özellikle sabah saatlerinde şiddetli olan eklem ağrıları ve tutukluklarında vakit kaybetmeden bir romatoloji uzmanına başvurulmalı” diye konuştu.
Artrit, eklemlerde şişliğe neden olan iltihabın genel adı olarak karşımıza çıkıyor. Çocuklar da dâhil olmak üzere her yaş ve cinsiyet grubunu etkileyen artrit grubu hastalıklardan RA, dünya genelinde yetişkin popülasyonun yaklaşık yüzde 1’inin, Türkiye’de ise her 1000 kişiden yaklaşık 5’inin hayatını olumsuz etkiliyor.
KADINLAR 3 KAT FAZLA RİSK ALTINDA
Hastalık belirtilerinin ilk dönemde çok iyi anlaşılamadığını ve hastaların uzun yıllar genel şikâyetler nedeniyle doktor doktor gezdiğini belirten Prof. Dr. Nevsun İnanç, “Romatoid artrit teşhis ve tedavide gecikmeler nedeniyle eklemlerde fonksiyon kaybı ve kalıcı şekil bozukluğuna varan sonuçlara yol açıyor. Kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha fazla görülen RA, genellikle 20 – 45 yaşları arasında ortaya çıkıyor” dedi.
ERKEN TEŞHİS İLERLEMEYİ DURDURUYOR
Hastalığın el bilekleri, elin küçük eklemleri ile dizler, dirsekler, ayak bilekleri ve yine ayağın küçük eklemlerinde baş gösterdiğini anlatan Prof. Dr. Nevsun İnanç, “Eklemleri tutan hastalık olarak tanımladığımız RA aynı zamanda bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Hastalık başlangıcında, bireyler vücutlarındaki eklem ağrılarını doğru olarak yorumlayamaz ve sorunlarını farklı sebeplerle ilişkilendirir. RA, teşhis ve tedavide geç kalındığında özellikle el ve ayak eklemlerini kullanma güçlüklerine ve kalıcı şekil bozukluklarına yol açar’’ dedi. Hastalığın oluşturduğu şekil bozukluğu nedeniyle bireylerin günlük hayatlarını devam ettirmekte ciddi sorunlar yaşadığını da vurgulayan İnanç, “RA hastaları gün içerisinde bizlere çok basit gelen ancak her gün tekrarlamak zorunda olduğumuz birçok hareketi yapamazlar.
Kıyafet giyip çıkarmak, ayakkabılarının bağcıklarını bağlamak, ellerini yıkamak, TV kumandasını tutmak ve kanal değiştirmek gibi daha birçok günlük eylemi gerçekleştiremeyen ve bunları yaparken acı çeken RA hastalarının ömrü de hastalık nedeniyle 10 yıl kadar kısalabiliyor. Hayatlarını tek başlarına idame ettiremeyen ve hastalığın neden olduğu şekil bozukluğu nedeniyle toplum tarafından önyargıyla karşılanan hastalarda depresyon, anksiyete bozukluğu, kronik mutsuzluk gibi psikolojik problemler de oldukça sık görülüyor” diye konuştu.