Politikayı güç olarak açıklamak…

alican-gorus-logo.qxpBİR GÖRÜŞ / ŞUBAT 2016

Poli­ti­ka­nın ne anla­ma gel­di­ği soru­su geç­miş­ten günü­mü­ze çok tar­tı­şıl­dı. Adri­an Lef­t­wichin dedi­ği gibi poli­ti­ka bütün kolek­tif sos­yal akti­vi­te­nin kal­bi­dir. Bu görü­şe göre, poli­ti­ka bütün sos­yal etki­le­şi­min bir par­ça­sı­dır ve aile­ler­den tutun arka­daş orta­mı­na kadar bütün sos­yal grup­lar­da ken­di­si­ni gös­te­rir. Fakat, bunu poli­tik akti­vi­te ile karış­tır­ma­mak gere­kir. Sor­ma­mız gere­ken soru poli­tik akti­vi­te­yi ne fark­lı kılar? Ya da poli­ti­ka­yı diğer sos­yal dav­ra­nış­lar­dan fark­lı kılan şey nedir?

POLİ­T­İKA” SOS­YAL VARO­LUŞ MU?

Genel mana­da poli­ti­ka” kay­nak üre­ti­min­den dağı­tı­mı­na kadar bütün sos­yal varo­lu­şu kap­sar. Baş­ka bir deyiş­le, poli­ti­ka güçtür… Güç ise, ne yol­la olur­sa olsun arzu edi­len sonu­cu elde etme yete­ne­ği­dir. Bu kav­ram, Harold Las­s­wellin Poli­tics: Who Gets What, When, How?” adlı kita­bın­da gayet güzel bir şekil­de açık­lan­mış­tır. Her­ke­sin bil­di­ği gibi poli­ti­ka”, aynı zaman­da çeşit­li­li­ği ve anlaş­maz­lı­ğı kap­sar. Fakat, bu sorun­lar dün­ya­nın kura­lı olan kıt­lık­tan dola­yı ayrı bir boyut kaza­nır. İns­anl­ar­ın ihti­yaç­la­rı ve arzu­la­rı­nın kar­şı­sın­da kay­nak­la­rın kıt­lı­ğı, prob­lem­le­rin ana sebe­bi gibi gözü­kü­yor. Yani, poli­ti­ka kıt kay­nak­lar üze­rin­de bir müca­de­le­dir ve güç bu müca­de­le­nin yürü­tül­dü­ğü yol­dur veya araçtır.

FEMİ­N­İS­TLE­RE GÖRE POLİ­T­İK HAYAT

Poli­ti­ka­yı bu tarz gören­ler ara­sın­da femi­nis­ter ve Mark­sist­ler önde gelir. Modern femi­nist­ler, kon­ven­si­yo­nel poli­tik tanım­la­rın kadın­la­rın poli­tik hayata adım atma­la­rı­nı sis­te­ma­tik ola­rak engel­le­di­ği­ni söy­lü­yor­lar. Kadın­lar gele­nek­sel ola­rak varo­lu­şu­mu­zun kişi­sel” kıs­mın­da takı­lıp kal­mış ve domes­tik (aile­vi) sorum­lu­luk­la­rı­nı yeri­ne getir­mek üze­ri­ne gelecek plan­la­rı yap­mış­lar­dır. Fakat, bu kadın­la­rın suçu değil, aksi­ne sis­te­ma­tik bir mese­le­dir, yani güç meselesidir.

RADİ­K­AL FEMİ­N­İS­TLE­RE GÖRE POLİTİKA…

Radi­kal femi­nist­ler ise, yine poli­ti­ka­yı güç ola­rak göre­rek, varo­lu­şu­mu­zun kişisel/umumi kıs­mı­na yeni­lik geti­re­rek kişi­sel siya­sal­dır” demiş­ler­dir. Kişi­sel nok­ta­da hak­sız­lık­la­ra uğra­dık­la­rı için poli­ti­ka­yı kişi­sel bir müca­de­le ola­rak açık­la­mış­lar­dır. Kısa­ca­sı, femi­nist­le­rin poli­ti­ka görü­şü­nün gün­lük yaşam siya­se­ti” ola­rak lan­se edi­lip aile­vi ve gün­lük sos­yal iliş­ki­le­ri eleş­tir­me­si­nin sebe­bi poli­ti­ka­yı güç ola­rak gör­me­le­rin­den kaynaklanıyor.

POLİ­T­İKA APA­RAT” MI?

Marx, poli­ti­ka­yı ülke­nin apa­ratı ola­rak açık­la­mış­tır. Ya da, Fouca­ultun ter­mi­no­lo­ji­siy­le dis­po­si­tifi kast etmiş­tir. Komü­nist Mani­fes­toda da gör­dü­ğü­müz gibi Marx, poli­tik gücü bir sını­fın diğer sını­fı ezme­si” için kul­la­nı­lan bir apa­rat ola­rak açık­la­mış­tır. Kısa­ca­sı, Marx için poli­tik gücün kay­na­ğı sınıf kav­ra­mın­da yatı­yor. Fakat, bu sınıf kav­ra­mı­nın kal­bin­de yatan şey ise, eko­no­mik yapı ya da sis­tem­dir, kapi­ta­lizmdir… Leninin dedi­ği gibi, poli­ti­ka eko­no­mi­nin en kon­sant­re olmuş hali­dir. Bir önce­ki parag­raf­tan hatır­la­dı­ğı­nız gibi, femi­nist­ler poli­ti­ka­ya, kişi­sel siya­sal­dır” demiş­ler­di. Mark­sist­ler için ise, eko­no­mik temel siya­saldır demek müm­kün­dür. Bu görü­şe göre, sivil top­lum sınıf çatış­ma­sı ile karak­te­ri­ze edi­lir ve poli­ti­ka­nın kalbidir.

REALİ­ST FEL­SE­FE” VE POLİ­T­İKA”…

Gör­dü­ğü­nüz gibi, poli­ti­ka­yı güç ola­rak tanım­la­mak aslın­da bizi fark­lı ya da radi­kal gör­dü­ğü­müz teori­le­rin kuca­ğı­na itmek­te­dir. Hal­bu­ki poli­ti­ka­yı güç ola­rak açık­la­mak her­ke­sin aklı­na gelen ilk şey­dir. Ulus­la­ra­ra­sı poli­ti­ka öğren­ci­le­ri­nin tah­min ede­ce­ği gibi poli­ti­ka­yı güç ola­rak tanım­la­mak realist fel­se­fenin ulus­la­ra­ra­sı iliş­ki­le­re uygu­lan­ma­sı­nın bir par­ça­sı ola­bil­me ihti­ma­li­ni aklı­mı­za getir­mek­te­dir. Realist fel­se­fe, ulus­la­ra­ra­sı poli­ti­ka­yı bütü­nüy­le güç kav­ga­sı ola­rak açık­lar ve kim güç­lüy­se o kaza­nır gibi bir yak­la­şım sergiler.

Mart sayı­mız­da­ki yazım­da siz okur­la­rı­ma, poli­ti­ka­yı ida­re sana­tı” ola­rak açık­la­ma­ya çalışacağım.

AdrianLeftwichAdri­an Lef­t­wich kimdir?

1940 yılın­da dün­ya­ya gelen Prof. Dr. Adri­an Lef­t­wich, 2 Nisan 2013’de öldü. 1960’ların başın­da 20’li yaş­la­rın­da olan Lef­t­wich, Güney Afrika’daki Anti- Apart­he­id” müca­de­le­de, beyaz bir Güney Afri­ka­lı aktif öğren­ci lide­ri oldu. Eği­ti­min­den son­ra İngiltere’ye gelen Let­wich, York Üniversitesi’nde siya­set bölü­mün­de önem­li aka­de­mik çalış­ma­lar­da bulun­du. Lef­t­wich, top­lu­mun etkin geli­şi­mi için önde gelen grup­lar ara­sın­da­ki siya­si yer­le­şim yak­la­şı­mı­nın önde gelen düşü­nür­le­rin­den biriydi.


lasswellHarold D. Las­s­well kimdir?

1902’de Donnellson’da doğan ABD’li siya­set bilim­ci Las­s­well, 1978’de New York’ta öldü. Dav­ra­nış­çı siya­set bili­mi­ne kat­kı­la­rıy­la tanı­nan filo­zof Las­s­well, 1946’da hukuk, 1952’de de siya­set bailim­ler pro­fe­sö­rü oldu.

Haya­tı boyun­ca düşün­ce ve sim­ge­le­rin yayıl­ma­sın­da kit­le araç­la­rı­nın etki­si­ni, değer kalıp­la­rın­da­ki deği­şik­li­le­ri, bu deği­şik­li­ler­de siya­si ikti­da­rın etki­si­ni inceledi.

Karl-Marx-2Karl Marx kimdir?

5 Mayıs1818’de Almanya’da doğan, 14 Mart 1883’de Londra’da ölen, Marx, Yahu­di asıl­lı filo­zof, poli­tik eko­no­mist ve dev­rim­ciy­di. Marx’ın eko­no­mi ala­nın­da­ki çalış­ma­la­rı, günü­müz­de eme­ği, emek-ser­ma­ye iliş­ki­si­ni ve bun­la­rı takip eden eko­no­mi düşün­ce­si­ni kav­ra­ma­nın büyük bir kıs­mı için temel oluş­tur­du. Marx’ın eser­le­rin­den en bili­nen­le­ri Komü­nist Mani­fes­to ve Kapital’dir. Haya­tı boyun­ca sayı­sız kitap yayım­la­yan Karl Marx, hak­kın­da en faz­la eser yazı­lan kişi­ler lis­te­sin­de ilk sıra­da yer almaktadır.

France Michel FoucaultMic­hel Fouca­ult kimdir?

1926’da Fransa’da doğan sos­yo­log Mic­hel Fouca­ult, 1984’de Paris’te öldü. Fran­sız düşü­nür, sos­yal teorist, tarih­çi, ede­bi­yat eleş­tir­me­ni, ant­ro­po­log ve sos­yo­log Foucault’un Upp­sa­la Üniversitesi’nin pozi­ti­vist dama­rı tezi­ni bilim­sel bul­ma­yıp kabul etme­di. Birer yıl da Var­şo­va ve Ham­burg Üniversiteler’inde Fran­sız­ca öğret­ti. 1960’da Fransa’ya Cler­mont-Fer­rand Üniversitesi’ne fel­se­fe bölüm baş­ka­nı ola­rak dön­dü. Deli­lik ve Mede­ni­yet” kita­bın­da­ki teziy­le dok­to­ray­la ödüllendirildi.

LenineVila­di­mir Lenin kimdir?

Vla­di­mir İly­iç Ulya­nov, bili­nen adıy­la Lenin, 1870’de Simbirsk’de doğ­du, 1924’de Moskova’da öldü. Rus sos­ya­list dev­rim­ci ve poli­ti­ka­cı. Mark­sist-Leni­nist ide­olo­ji­nin fikir­sel önde­ri, Ekim Devrimi’nin lide­ri ve Sov­yet­ler Birliği’nin kuru­cu­su. Sov­yet­ler Bir­li­ği Komü­nist Partisi’nin öncü­sü olan Rus­ya Komü­nist Par­ti­si (Bolşevik)’nin ilk lide­ri. Lenin aynı zaman­da Mark­sist teorik ve fel­se­fi yazı­la­rın yaza­rı ola­rak bilim­sel sos­ya­liz­min Marx ve Engels son­ra­sı geliştiricilerindendir.

İlgili Haberler

Leave a Comment