Para ve mutluluk: Aristoteles ne diyor?

alican-gorus-logo.qxpBİR GÖRÜŞ / MAYIS 2016

Aris­to­te­lesin neler­de öncü oldu­ğu hak­kın­da konuş­ma­nın anla­mı yok. Çün­kü, fel­se­fe depart­man­la­rı dışın­da onu pek tanı­yan da yok. İsm­ini her­kes duy­muş ola­bi­lir ama, onu aka­de­mi dışın­da oku­yan­la­rın sayı­sı azdır. Aslın­da Aris­to­te­les, komp­leks kitap­la­rı­nın içe­ri­sin­de gün­lük hayat­ta sor­gu­la­dı­ğı­mız şey­le­re cevap ver­miş­tir. Bun­lar­dan en önem­li­si, mut­lu­luk… Konu baya­ğı geniş, kap­sam­lı… Ve ken­di­si­nin siya­set fel­se­fe­si­ni de çok etki­le­miş­tir mut­lu­luk” anla­yı­şı.

Önce size sora­yım: Para mut­lu­luk geti­rir mi?

Şim­di yazı­nın geri­si­ni oku­ma­dan biraz düşü­nün lütfen…

Aris­to­te­lese göre, mut­lu­luk” yal­nız­ca ken­di­si için amaç­la­nan tek şey­dir. Tek­rar etmek gere­kir­se mut­lu­luk”, yal­nız­ca bir amaç ola­rak hedef­le­nen tek şey­dir, baş­ka şey­le­re bir araç veya alet ola­rak hedef­len­mez. Unut­ma­ya­lım ki, bazı amaç­lar da baş­ka amaç­la­rın ara­cı ola­rak kul­la­nı­lır. Fakat, mut­lu­luk eksik­siz bir amaç­tır. Zen­gin­lik ve para yan­lız­ca ken­di­le­ri için asla amaç­la­na­maz… Mese­la, zeka ve onur gibi değer­ler erde­min bir paça­sı ola­rak (Aris­to­te­lese göre) yan­lız ken­di­le­ri için amaç­la­nır­lar… Ancak, baş­ka şey­le­rin de ama­cı­dır aslın­da… Zeka mut­lu­lu­ğun bir ama­cı ola­rak da görü­lür, fakat bu zeka­nın ken­di­si için amaç­la­nır olma­sı ger­çe­ği­ni de değiş­tir­mez. Kısa­ca­sı, Aris­to­te­les diyor ki, Hiç kim­se mut­lu­lu­ğu baş­ka bir şeyin ara­cı ola­rak ara­maz. Mut­lu­luk ken­di­si için bir amaç­tır.

Aris­to­te­les, bu düşün­ce­den şu sonu­cu çıka­rı­yor: Mut­lu­luk tek başı­na, haya­tı yaşa­ma­yı değer­li kılar.” Konu­yu bura­da bitir­me­yip mut­lu­lu­ğun baş­lı­ca iyi olma­sı ger­çe­ği­ni savun­mak için baş­ka bir fikir orta­ya sunu­yor Aris­to­te­les: Mükem­mel olan iyi’ ken­di için­de yeter­li­dir.

Ken­di için­de yeter­li olma­yı ise, tek başı­na alın­dı­ğın­da haya­tı ter­cih edi­lecek kılan ve hiç­bir eksi­ği bulun­ma­yan şey diye kabul edi­yo­ruz, mut­lu­lu­ğun böy­le bir şey oldu­ğu­nu düşü­nü­yo­ruz…

Mese­la, para­yı haya­ta ter­cih edi­lecek kılan ve hiç­bir eksi­ği bulun­ma­yan bir şey ola­rak kabul ede­bi­lir misi­niz? Bu yüz­den, bir amaç ola­rak, iyi ve ken­di için­de yeter­li ola­rak iyi diye­rek, iyi” kon­sep­ti­ni iki­ye ayı­rı­yor Aris­to­te­les… Mut­lu­luk, bu düşü­nü­şe göre, eylem­le­rin yönel­di­ği amaç­tır ve haya­tı yaşa­ma­nın değer­li olma­sı­na yeter­li­dir. Ken­di için­de değer­len­dir­di­ği­miz şey, aynı zaman­da ken­di için­de yeter­li bir iyi” olan şey­dir. Kısa­ca­sı, mut­lu­luk ken­di başı­na değer­li­dir. Sor­ma­mız gere­ken soru­lar­dan biri şu: Para­ya yal­nız­ca ken­di­si için mi, yok­sa sade­ce baş­ka şey için mi değer veri­yo­ruz?” Ayrı­ca, para ken­di ken­di­ne yalı­tıl­mış” bir hal­de mi iyi­dir, yok­sa iyi­li­ği için baş­ka şeye mi dayanmaktadır?

O hal­de, Mut­lu­luk Nedir?..”

İns­an­ın işle­vi­ni anla­mak, bu soru­nun ceva­bı­nın büyük bir parçasıdır.

Mut­lu­lu­ğun en iyi şey oldu­ğu­nu söy­le­mek de bir anlaş­ma var­mış gibi görün­mek­te­dir. Ama, bun­dan öte onun daha açık ola­rak ne oldu­ğu­nun söy­len­me­si arzu edil­mek­te­dir. Bel­ki insa­nın işle­vi­nin ne oldu­ğu­nu kav­rar­sak, bu ger­çek­le­şe­bi­lir. Çün­kü, nasıl bir flüt­çü­nün, bir hey­kel­tı­ra­şın ve her usta­nın, genel­lik­le de bir işi ve yap­tık­la­rı­nın iyi olma­sı, onla­rın işle­viy­le ala­ka­lı görü­nü­yor­sa, insan için de aynen böy­le düşü­nü­le­bi­lir, tabii ki onun her­han­gi bir işle­vi varsa…

Yaşa­yan şey­le­rin bes­len­me, hare­ket, geliş­me vesa­ire gibi işlev­le­ri var­dır. Bu tarz işlev­ler hay­van­lar­da ve bit­ki­ler­de ortak­tır. Fakat, bizim insan­lar ola­rak ger­çek işle­vi­miz nedir? Unut­ma­ya­lım ki, bizim de modern Abra­ham H. Mas­low İht­iy­aç Hiye­rar­şi­sinin gös­te­ri­di­ği gibi, hay­van­sal ihti­yaç­la­rı­mız var… Fakat, bize özgü olan işlev nedir? Aris­to­te­les erdemdir ceva­bı­nı veri­yor. İns­an­ın işle­vi ruhun ras­yo­nel bir ilke­ye göre etkin­li­ği­dir” diyor. Kısa­ca­sı, mut­lu­luk insa­nın işle­vi­ni iyi icra etme­sin­den doğu­yor. Yani, mut­lu­luk, erdem sahi­bi olmak­tır ve bu iki­si ara­sın­da ayrım yap­mı­yor: erdem mut­lu­luk­tur ve mut­lu­luk erdem­dir. Aris­to­te­lese göre de, bu yüz­den mut­lu­luk anlık bir şey değil veya çabuk­ça orta­ya çık­mı­yor. İst­ikr­arlı karak­ter mut­lu­lu­ğa ulaş­ma­mı­zı sağ­lı­yor. Yani, erdem bu istik­rar­dan geli­yor… Para ise, çabuk kaza­nı­la­bi­lir. Para­nın karak­ter­le de ala­ka­sı olma­ya­bi­lir. Para­nın ver­di­ği mut­lu­luk­lar anlık­tır. Açken paray­la bir simit almak bana haz verir, çün­kü açlı­ğı­mı keser… Fakat buna mut­lu­luk diye­bi­lir miyim? Yeni bir ara­ba almak bana haz verir, ama bu anlık­tır. Ya da, paray­la yeni bir şey almak bana haz verir, ama mut­lu­luk ver­me­si için erdem sahi­bi olmam gere­kir ve bu da ancak istik­rar­lı bir karak­ter ile olur…

Erdem nedir?” o halde…

Her şeye rağ­men, mut­lu­luku, erdemdir deyip bıra­ka­cak hali­miz yok. Aris­to­te­les erde­mi iki­ye ayır­yor; ahla­ki erdem­ler” ve diano­etik (düşün­me yeti­si) erdem­ler” diye… Bu tarz ayrım­la­rı, gelecek filo­zof­lar­da da görü­yo­ruz. Mese­la, John Stu­art Mill zevk­le­ri de iki­ye ayır­mış­tır;; seks” ve ente­lek­tü­el akti­vi­te” aynı tarz zevk ver­mez­ler mese­la. Aris­to­te­lese dönecek olur­sak, ahla­ki erdem­leri şöy­le sıra­la­ya­bi­li­riz: Cesa­ret, cömert­lik, ada­let, ölçü­lü­lük gibi değer­ler bu kate­go­ri­ye girer. Diano­etik ise entel­lek­tü­el akti­vi­te­ye bağ­lı­dır, yani bir şeyi sor­gu­la­mak ve bunun sonun­cun­da bir şey keş­fet­mek­tir. Kısa­ca­sı, ahla­ki erdem­ler bizim gün­lük yaşa­ma­mız için; diano­etik ise, pra­tik, teorik, bilim, sanat tar­zı men­tal akti­vi­te­le­ri kap­sar. Mut­lu­luk, erdemdir der­ken, Aris­to­te­les, bu erdem­le­re uygun faali­yet­ler­le ancak mut­lu­lu­ğa ula­şı­rı­zı kast etmek­te­dir. İns­an­ın ama­cı da, dedi­ği­miz gibi, erdem­li olmak­tır ve bu yüz­den insa­nın ama­cı mut­lu olmak­tır… Fakat, aşı­rı yok­sul olmak da bu erdem­li faali­yet­le­rin azal­ma­sı­na yol aça­bi­lir ve mut­lu­lu­ğu nega­tif ola­rak etki­le­ye­bi­lir. Yine de erdem­li olmak kişi­nin iç dün­ya­sıy­la ilgi­li bir durum­dur ve dış­sal koşul­lar­dan bağım­sız ele alın­ma­sı gerek­mek­te­dir. Erdem­li kişi özgür bir şekil­de erdem­li faali­yet­le­ri seçe­rek bun­la­rı alış­kan­lık hali­ne geti­rir ve bu onun karak­te­ri­ni oluş­tu­rur. Daha da uzat­ma­ya­lım, kısa­ca gör­dü­ğü­nüz gibi, para­nın bizi erdem­li faali­yet­le­re sürek­le­me­de bir araç ola­bil­me­si müm­kün­dür, ama para bir amaç ola­ma­ya­ca­ğı için mut­lu­luk getir­mez. Unut­ma­ya­lım ki, eğer para, bir kişi için amaç­sa o insan erdem sahi­bi değil­dir ve zaten mut­lu olamaz…

Refe­rans: Nikomakhos’a Etik

aristotelesAris­to­te­les kimdir?

Kısa­ca Aris­to” denen antik Yunan filo­zo­fu Aris­to­te­les, Pla­ton ile Batı düşün­ce­si­nin en önem­li iki filo­zo­fun­dan biri sayı­lır. Fizik, gök­bi­lim, ilk fel­se­fe, zoolo­ji, man­tık, siya­set ve biyo­lo­ji gibi konu­lar­da pek çok eser ver­miş­tir. M.Ö. yaşa­yan Aristoteles’in yazı­la­rı iki küme­ye ayrı­lır: Aris­to­te­les tara­fın­dan yayım­la­nan ancak bugün kay­bol­muş yazı­lar” ve Aris­to­te­les tara­fın­dan yayım­lan­ma­mış, hat­ta yayı­na yöne­lik de kale­me alın­ma­mış, buna rağ­men de top­la­nıp muha­fa­za edil­miş yazılar.”

maslowAbra­ham Harold Mas­low kimdir?

Rusya’dan ABD’ye göç­müş mad­di ola­nak­la­rı sınır­lı bir Yahu­di aile­si­nin çocu­ğu ola­rak New York’ta 1908’de doğan Abra­ham önce aile­si­ni mem­nun etmek için hukuk eği­ti­mi aldı, son­ra da psi­ko­lo­ji ala­nı­na eğil­di. insan cin­sel­li­ği” üze­ri­ne araş­tır­ma­lar da yapan Prof. Dr. Abra­ham, Colum­bia Üniversitesi’nde ikin­ci akıl hoca­sı Alf­red Adler ile tanış­tı. Psi­ko­lo­ji pro­fe­sö­rü olan ve 1970’de 62 yaşın­da ölen Abra­ham, huma­nis­tic psychology”nin orta­ya çık­ma­sın­da kat­kı­la­rı bulun­du ve Mas­low İht­iy­aç Hiyerarşisi”ni yazdı.

replica by George Frederic Watts, oil on canvas, 1873

John Stu­art Mill kimdir?

18061873 yıl­la­rı ara­sın­da yaşa­yan Mill, İng­il­iz filo­zof, poli­tik eko­no­mist, par­la­men­to üye­siy­di. Ahlak ala­nın­da yarar­cı­lı­ğı savu­nan Mill, haz­zı ya da mut­lu­lu­ğu insan eylem­le­ri­nin en büyük ama­cı ve mut­lak ölçü­sü yap­mış ve yarar­cı­lı­ğın­da, gene­lin iyi­li­ği­ni ve refa­hı­nı teme­le almıştır.

wikipedia’dan

İlgili Haberler

Leave a Comment