
KADIN KALP / MART 2016
Kadınların bir numaralı ölüm nedeni kalp damar hastalıkları. Türk kadınlarında kalp hastalıklarına bağlı ölüm oranları Avrupa’ya göre 5 kat daha fazla, kalp krizi yaşı da çok daha düşük. Yine Avrupa ülkeleri arasında obezitenin kadınlarda en yaygın olduğu ülke de Türkiye. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu, kadın kalbini tehdit eden en önemli hastalıkların hipertansiyon, kolesterol ve diyabet olduğuna dikkat çekiyor ve farkındalığın düşük, yanlış inanışların güçlü olduğu bu konuda uyarıyor: “Östrojen korumaz, aksine riski artırır.”
Kadınlarda kalp hastalıklarından ölüm oranları nedir?
Ülkemizde ölümlere baktığımızda tüm nedenlere bağlı erişkin ölümlerinin %55’inin kalp damar hastalıklarından kaynaklandığını görüyoruz. Kadınlarda da durum böyle. Dünyada da kadınlarda bir numaralı ölüm nedeni kalp damar hastalıklarıdır. Rakamla ifade etmek gerekirse her iki kadından biri kalp damar hastalığı sebebi ile ölmektedir. Ancak Türkiye’de obezite, şeker hastalığı ve sigara içiciliğinin yaygınlaşması her yaş grubu kadınlarda kalp damar hastalıklarını ve buna bağlı ölümleri artırıyor. Mesela tüm Avrupa ülkeleri içinde en yüksek obezite oranı bizim kadınımızdadır. Avrupa’da yapılan bir araştırmaya göre 45–75 yaş arası her 100.000 erkek ve kadın için kalp krizine bağlı ölüm oranları Almanya kadını için 116, İngiliz kadını için 190 iken Türk kadını için 600. Üstelik ölüm oranındaki bu 5 kat fazlalık yanında bizim kadınımız çok daha erken yaşta kalp krizi geçiriyor.
AVRUPALI KADIN SPOR YAPIYOR TÜRK KADINI DİNLENİYOR
Kimler risk altında?
Hem erkeklerde hem kadınlarda en sık rastlanan risk faktörleri hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, diyabet, obezite ve sigaradır. Aslına bakarsanız ülkemizdeki ölümlerin en büyük üç nedeni hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve diyabettir. Genetik yapı da burada çok önemlidir. Aile öyküsünde birinci derece akrabalarda erken (<60 y) kalp damar hastalığı olan kadınlar da risk altındadır. Bunlarla beraber, hatalı yaşam tarzı da kardiyovasküler hastalıkları davet etmektedir. Öncelikle spor alışkanlığından bahsetmek istiyorum. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, ülkemiz kadınları kesinlikle spor yapmıyor. Örneğin Avrupalı kadınlar boş zamanlarını daha sık sporla doldururken bizim kadınımız bu zamanı dinlenerek geçirmeyi tercih ediyor. Hal böyle olunca da, bizim kadınımız Avrupalı kadınlara göre daha sık kalp damar hastalığına yakalanıyor. Üstelik de çok daha erken yaşta kalp krizi geçiriyor. Yine kadınımız için önemli bir problem sigara içimindeki artış. Erkeklerde sigara kullanımı genel olarak düşerken kadınımız daha çok sigara içmeye başladı. Bu kadın-kalp sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Beslenmedeki hatalardan da bahsetmeliyiz. Örneğin aşırı tuz tüketimi tansiyonu yükseltiyor. Yaşam tarzındaki bu gibi hatalar sonucunda daha çok sigara içen, tansiyonu yüksek, şeker hastalığına meyilli, kilolu hale gelen kadımız daha erken kalp hastalığına yakalanıyor. Bu sebepten dolayı kadınlarımızda hipertansiyonu, kolesterolü ve şeker hastalığını kontrol altında tutmak oldukça önemlidir.
MENOPOZ ÖNCESİ DE KALP KRİZİ OLUR!
Burada yanlış bir algının da giderilmesi gerekli. Kadınların sadece menopoz sonrası dönemde kalp damar hastalığına maruz kaldığı düşünülmektedir. Hem hekimlerde hem de toplumda genel kanı bu yöndedir. Daha 2 gün önce LDL kolesterolü yüksek (180 mg/dl) 40 yaşlarındaki bir öğretmen kadın hastama, kalp krizi riski taşıdığını söylediğimde bana yanıtı aynen şöyle idi: “Ben kadınım niye kalp krizi geçireyim ki! O erkek hastalığıdır!” Kendisine ailesindeki yaygın kalp krizlerini ve erken ölümleri (babası 55 yaşında, annesi 60 yaşında MI geçirmiş, teyzesi yine 55 civarında aniden ölmüş vb) vurgulasam da kadın olarak kalp krizi riskinin yüksek olduğuna ikna etmek çok zor oldu. Toplumdaki kadınların kalp krizinden korunduğuna dair yanlış düşüncenin yok edilmesi gereklidir. Kadın risk faktörlerine sahipse her yaşta kalp kirizi geçirebilir.
Kadınlarda görülen yaygın hipertansiyonun önlenmesi için neler yapılmalıdır?
Bunun çözümü de kadının bu konuda eğitilmesi, farkındalığın artırılmasıdır. Ayrıca kadına özgü bir hipertansiyon nedeni de hormon yerine koyma tedavileridir. Gerek menopoz sonrası gerekse gebelikten korunmak için kullanılan östrojen vb. ajanlar kardiyovasküler hastalıkları ve hipertansiyonu tetikleyebiliyor. Özellikle riskli kadınlarda yani sigara içen, soy geçmişinde veya özgeçmişinde kalp damar hastalığı olan kadınlarda bu ajanlardan kaçınmak gerekli. Zaten günümüzde kalp hastalıklarından korunmak amaçlı menopoz sonrası rutin östrojen tedavisi terk edilmiştir. Bu tedavi sadece menopoz semptomlarını (terleme, sıcak basması vb) çok şiddetli yaşayan kadınlarda, bu semptomları gidermek için kullanılmaktadır. Bu kadınların kardiyovasküler riskleri dikkatle izlenmelidir.
KRİZ BULGULARI SİLİK VE ATİPİK
Kadınlarda kalp krizi neden daha sinsi bir seyir izler?
Kadınların damar yapıları östrojenin etkisi ile erkeklerden farklıdır. Malum kadınlarda migren, Reyno ve otoimmün hastalıklar, vasküler problemler erkeklere oranla daha sıktır ve bunlarda da hormonların katkısı olduğu bilinmektedir. Östrojen, damar hücrelerinin hipertrofisini engeller, damar duvarının elastikiyetini artırır. Yine östrojenin etkisi ile erkeklerin damarı ile aynı oranda damar sertliğine maruz kalmasına rağmen kadınların damarlarında gelişen plakları damar içine doğru değil dışına doğru büyür (pozitif yeniden şekillenme). Bu yüzden de kadın hastalarda damar sertliği olsa bile koroner anjiyografide saptanamayabilir. Östrojenin etkisi ile kadınlardaki aterom plaklarını sınırlayan kapsül de daha incedir. Bu nedenle de kadınlar, erkeklerden farklı olarak bu kapsülün aniden yırtılması ile değil hasarlanması (erozyonu) nedeniyle de kolayca kalp krizi geçirebilirler. Kapsüldeki hasarlanmayı sağlayan da başta kan basıncında ani yükselme, ani bir stres, heyecan vb. olabilir.
Ayrıca kadınlarda kalp krizi bulguları da sıklıkla silik ve atipiktir. Kadınların yakınmalarının sıklıkla duygu durumuna bağlanması da hastaneye başvuruyu ve hastaneye ulaştıktan sonra doğru tanıyı ve tedaviyi geciktirmektedir.
Hekimlerin kadın hastalarda hangi belirtilere dikkat etmesi gerekir?
Kadınlarda iskemiye bağlı semptomlar genellikle atipik ve hafif olma eğilimindedir. Basit bir dispepsik yakınma, midede dolgunluk hissi, eforla yorgunluk vb. yakınmalar ciddi koroner arter hastalığını işaret ediyor olabilir. O nedenle hekimler, atipik yakınmalarla gelen kadınlarda kardiyovasküler risk faktörlerini ve soy geçmişi iyi sorgulamalıdırlar. Yüksek riskli kadınlarda doğurganlık çağında bile kardiyovasküler hastalık olabileceğini unutmamalıdırlar.
KADIN KALBİNE HANIMELİ
Kadın Kalbine Hanımeli Projesi neleri hedeflemektedir, çalışmalarınzıdan bahseder misiniz?
Kadınımız için kalp ve damar hastalıkları bir numaralı ölüm nedeni. Ama gerek kadınlar gerekse erkekler, kadın-kalp sağlığı için bu tehlikenin farkında değil. Biz, hipertansiyonla uğraşan kardiyolog ve nefrolog kadın hekimler olarak “Kadın Kalbine Hanımeli Platformu”nu kurarak, kadınlarda hipertansiyonla mücadeleyi hedefledik. Çünkü hipertansiyon, kalp hastalıkları risk faktörleri içinde ülkemizde en yaygın olanı. Hipertansiyonu önlemek demek kalp, böbrek, beyin ve göz başta olmak üzere pek çok organı korumak demek. Neden kadın derseniz? Bunun birkaç nedeni var, öncelikle kadın böylesine büyük bir riskin, tehdidin farkında değil. Kendini kalp hastalıklarından korunuyor sanıyor ve önlem almıyor. İkincisi, kadın toplumumuzun, ailenin bel kemiği. Kadını kalp damar hastalıklarından korumak demek erkeği korumak demek, aileyi korumak demek, gelecek nesillere sağlıklı rol model anne demek, sağlıklı yarınlar demek. Kadınımız aslında çok duyarlı, onun farkındalığını sağlayabilirsek riskini sahiplenecek ve kalp damar hastalığı ile güçlü bir şekilde mücadele edecektir. Çok kısa özetlemek gerekirse amacımız kadınlarda en sık ölüm nedeninin kalp hastalığı olduğu bilincini yerleştirmek ve bunun altında yatan ve tedavi edilebilir bir neden olan hipertansiyona dikkat çekmek. Hedef kitlemiz ise kadınlar tabii ki erkekler ve hekimler.
HEKİMLERİN DE FARKINDALIĞINI ARTIRMALIYIZ
Neler yaptık? Önce kendimizi ve amacımızı basın yolu ile tanıttık. Oldukça da ilgi gördük. Yerel yönetimler özellikle kampanyamızı desteklemek istiyorlar. Bir taraftan kadınların kendi risklerinin farkına varmalarını ve mücadeleyi sahiplenmelerini istiyoruz. Bu amaçla basının da yardımı ile kadınlarımıza ulaşmaya çabalıyoruz. Sosyal medya iletişimini www.facebook.com/groups/kadinkalbinehanimeli), Twitter’dan “@kadinkalbine”, Linkedin’de “Kadin Kalbine Hanimeli” ve web sayfamız www.kadinkalbinehanimeli.com kanallarını kullanarak yürütüyoruz. Farkındalığı artırmaya yönelik anket çalışmaları yaptık. Bu anketlerde kadınların hatta kadın hekimlerin bile kadınlarda birinci ölüm nedeninin kalp damar hastalığı olduğunun bilincinde olmadığını gördük. Hekimlerin de farkındalığını artırmaya yönelik bilimsel toplantılar ve projeler gerçekleştirdik ve devam ediyoruz. Kongrelerde, bilimsel programlarda yer almaya çalışıyoruz. Değişik sosyal kadın platformları ile farkındalığa yönelik aktivasyonlarda bulunuyoruz, koşular, yemek yarışmaları vb. düzenliyoruz. Bu alanda gelecek kadın-kalp sağlığına yönelik her türlü öneriyi, projeyi bekliyoruz.
Bu vesile ile Dünya Kadınlar Günü’nü de kutlamalıyım. Bugünde kadınımızın toplum için her konuda önemini bir kez daha hatırlamalıyız. Eğitimli kadın sadece ailenin değil sağlıklı ve sağlam bir geleceğin, güçlü bir Türkiye’nin teminatıdır.
Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu kimdir?
Ege Üniversitesi Tip Fakültesi’ni 1995 yılında tamamladı. 1999 yılında aynı üniversitede kardiyoloji ihtisasını tamamladı. 2004 yılında doçent, 2011’de profesör ünvanını aldı. Halen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalında genel kardiyolog olarak çalışıyor. Araştırma alanları; kalp ve damar hastalıklarından korunma, erken yaşta miyokard enfarktüsü (kalp krizleri), ailevi hiperkolesterolemi, herediter (kalıtsal) trombofililer, lipid bozuklukları, hemodiyaliz hastalarında kalp damar bozuklukları, ekokardiyografi ve pulmoner hipertansiyondur (akciğer hipertansiyonu). 2013’de kurulan ‘Kadın Kalbine Hanımeli’ platformu kurucu üyesidir.