Probiyotikler vücuda yararlı mikroorganizmalardır. Aynı zamanda doğal ilaçtır. Mikrobiyal dengeyi etkileyebilmesi için bakterilerin bağırsağa kadar canlı olarak ulaşması gerekir. Buna göre Probiyotik bakteri, asite, safraya karşı dirençli, zehirsiz ve en önemlisi oksijensiz ortamda yaşayabilen bir suş olmalıdır. Bu kriterler çerçevesinde bakteri türlerinin sayıları kısıtlanmıştır ve sadece bazı bakteri gruplarının suşları bu koşulları sağlayabilmiştir. Bunlar; Lactobacillus, Streptococcus ve Bifidobacterium türleri olmasına rağmen bazen diğer maya ve bakteri türleri de kullanılabilir (Bacillus gibi). Bu üç cinste birer laktik asit bakterisidir. Barsaklarda ve birçok fermente süt ürününde doğal olarak bulunur.
Probiyotiklerin etkisi üç noktada değerlendirilebilir:
1. İmmün modülasyon üzerine etkileri,
2. Diğer mikroorganizmalara direkt etki,
3. Mikrobiyal ürünlerle toksinlerin inaktivasyonu ve barsaktaki besin ürünlerinin detoksifikasyonu,
Probiyotiklerin kullanım alanlarını ise şöyle sıralayabiliriz:
- İmmün sistemin güçlendirilmesi,
- İntestinal patojenleri inhibe eden antimikrobiyal etki,
- Konstipasyonun azaltılması,
- İnfant ve seyahat edenlerde diarenin tedavisi,
- Kolesterolün düşürülmesi,
- Diabetin Kontrolü,
- Osteoporozun önlenmesi,
- Enfeksiyonlardan korunma (kadın genital yolları),
- GEBELİK,
Probiyotikler ve Ürogenital Enfeksiyonlar
Kadınlardaki üriner ve vaginal enfeksiyonların birçoğunun kaynağı anal yoldur.
Sağlıklı bir vagina, laktobasillerin yüksek popülasyonu ve pH’nin 5’in altında tutulması ile sağlanır. Oral yolla alınacak probiyotikler, vaginal yolun laktobasillerle yeniden kolonizasyonunu sağlayarak, hastalıktan korunmada primer bir yol oynamaktadırlar.
Kadınlarda vaginal veya üriner sistem enfeksiyonlarının kontrolünde, oral veya vaginal yoldan verilen probiyotik preparatların enfeksiyonlardan korunmada önemli bir yol oynadığı görülmektedir.
Probiyotik laktobasiller ürogenital sistemi;
- İmmün modülasyon
- Patojenin uzaklaştırılması
- Patojen proliferasyonu için daha uygun bir zeminin oluşturulması
- Virülans faktörleri ile etkiler.
Probiyotikler ve Vagina
1892’de Dr. Albert Doderlein, vaginal floradaki bakterileri keşfetti. Doderlein flora, aslında Laktobasil probiyotik türlerinden oluşmaktadır. İnsan vaginasında, barsaklar hariç en fazla bakteri konsantrasyonu vardır. Vaginal bakterilerin dengeli konsantrasyonu, doğal sağlıklı florayı sağlamaktadır. Probiyotikler UGI önler ve sağlıklı ekosistem sağlarlar. Laktobasiller, vaginal floradaki en önemli probiyotik bakterilerdir. Vaginadaki probiyotikleri etkisi multifaktöryeldir ama laktik asid, bakteriosin ve hidrojen peroksid üretimi, en önemli anti-patojenik aktivitelerinden sorumludur. İmmünite modülasyonu, başka önemli bir mekanizmadır. BV’de, sağlıklı vaginalara kıyasla IL‑1 ve IL‑8 düzeyleri artmıştır.
Çoklu zincir probiyotikler, Tek zincir probiyotiklerden neden daha iyidir?
- Predominan doğal probiyotikler kişiler arasında farklılık gösterir.
- Değişik probiyotik türleri arasındaki sinerjistik etkiler, patojen üretimini önleyecek değişik antimikrobiyal maddelerin üretimini sağlar.
- Her zincir, immün sistem stimülasyonuna yol açan spesifik enzimatik aktiviteyi indükler.
- Yayınlarda çoklu zincir komplekslerin tek zincir ürünlere kıyasla daha etkili bulunmuştur.
Gebelikte Probiyotiklerin Rolü
Gebelik sırasında iyi beslenme, sağlıklı bebek sahibi olma şansını artırır ve yaşamın ileri yıllarında diyabet ve kalp hastalığı gibi sıkıntıların görülme olasılığını azaltır.
Bakteriyel vaginosis, vaginadaki laktobasillerin inflamasyon oluşturan patojenlerle yer değiştirmesi sonucu oluşur ve erken doğum riskinde artışa neden olur. Günlük, laktobasil içeren probiyotik kullanımı, vaginal florada normal laktobasil gelişimini sağlar ve bakteriyel vaginosisi önler.
Bakteriyel vaginosis, vaginadaki laktobasillerin inflamasyon oluşturan patojenlerle yer değiştirmesi sonucu oluşur ve erken doğum riskinde artışa neden olur. Laktobasiller aynı zamanda grup B Streptokok’un vaginal kolonizasyonunu önlemektedir. Bu da yenidoğan döneminde ciddi hastalığa neden olacak bu mikroorganizmaları önleyecektir.
Probiyotik kullanımının bir başka yararı allerjik reaksiyonların (atopik dermatit) % 50 civarında önlenmesidir.
Laktobasil kullanımı, HIV enfeksiyonu riskini azaltmaktadır.
Yılda 23000 (%7), erken doğum olmaktadır. Bunun yaklaşık 2000 bebek, bakteriyel vaginosise bağlıdır.
Bakteriyel vaginosis ‚üreme çağındaki kadınlarda anormal vaginal akıntının en sık nedenidir.
Vaginiti olan kadınlarda %30–50, BV mevcuttur. BV’de vagenin normal florası olan laktobasil yerine (Mobilincus, Bacteroides, Gardnerella vaginalis ve Mycoplasma hominis) yer almaktadır.
Gebelikte Bakteriyel Vaginosis
BV ile ilişkili bir çok durum vardır. BV gebe kadınlarda %15–23 oranında bulunmaktadır ve bunların yarısı asemptomatiktir. BV olan kadınlar, preterm doğum, düşük doğum ağırlığı, erken membran rüptürü, koryoamnionit, postpartum ve postsectio endometrit riski ile karşı karşıyadır.
Spontan erken doğum riski BV varlığında relatif risk 1.5−4 arasındadır.
BV de Erken Doğum Nasıl Başlamaktadır?
Amniotik hücrelerde prostaglandin sentezi gerçekleşiyor. Ekstraplasental membranlara invazyonla PG sentezi meydana geliyor. Maternal inflamatuar hücre migrasyonu ile İnterlökin 1–6,TNF, amniotik sıvıda artıyor ve doğuma neden olabiliyor.
Mikroorganizmalar proteaz ve kollajenaz üretiyor, koryoamniotik membranlarda güç ve elastisite azalmasına neden olabiliyor. Vaginal fibronektin varlığı, 4–9 kat artmış erken doğum ve EMR riski ile birliktedir. BV olan kadınlarda fibronektin oranı olmayanların 2 katı bulunmuştur.
ABD’de yılda 80 bin BV görülmektedir. BV önlenirse yılda :80 bin erken doğum, 4 bin perinatal ölüm, 4 bin nörolojik anomalili fetus doğumu önlenebilir.
Probiyotik Bakteriler ve Bakteriyel Vaginozis
Laktobasiller, vaginal enfeksiyondan korunmada asidik ortam oluşturma ve hidrojen peroksit gibi metabolitlerin mikroorganizma üremesini engellemesiyle etki gösterir.
Probiyotikler içerdikleri laktobasil sayesinde BV’i önleyerek erken doğum eyleminin oranını azaltmaktadır. Probiyotiklerin her 3 trimesterde kullanımı güvenlidir.
Gebelikte Aerobik Vaginit
Aerobik vaginiti (AV), vaginal bakteriyel florada BV’den farklıdır. Lokal inflamatuar reaksiyon ve immün yanıt artmıştır.(IL‑1,6 ve 8 artmıştır) AV, preterm doğum riskinde artışa neden olur.
Tedavisinde konsensus yoktur. Lokal antibiyotikler, dezenfektanlar, probiyotikler ve immün modülatörler önerilmektedir.
Laktobasil, Bifidobakterium ve Saccharomyces’in gebelikte kullanımının güvenli olup olmadığını araştırılmıştır. Probiyotik grubunda, sezaryen sectio oranı, doğum ağırlığı, gebelik haftası için fark görülememiştir ve hiç malformasyon saptanmamıştır. Gebeliğin geç dönemlerinde ve erken yenidoğan döneminde, Laktobasil ve bifidobakterinin diet desteği olarak verilmesi iyi tolere edilmiştir ve olumsuz etki görülmemiştir.
IVF uygulamalarında başarı oranını artırmak ve gebelik sonuçlarını olumlu etkilemek için IVF sikluslu hastalarda anormal vaginal mikroflora kontrolü amacıyla laktobasil ile probiyotik tedavi denenmektedir.
Probiyotikler, canlı mikroorganizmalardır. Patojenleri öldürüp, immün cevabı modülasyonu ile erken travay ve doğumun önlenmesinde yararları gösterilmiştir. Probiyotikleri etkisi multifaktöryeldir.
Laktik asid, bakteriosin ve hidrojen peroksit üretimi önemlidir ve immünite modülasyonu bir başka etki mekanizmasıdır. Laktobasilin oral veya vaginal kullanımı, urogenital enfeksiyonları önlemede ve tedavide etkili bulunmuştur.
CDC ve UK Drug and Therapeutics Bulletin, yüksek riskli gebeliklerde bakteriyel vaginosis için tarama ve tedavi yapılmasını önermektedir. Antimikrobial tedavi oldukça etkilidir ama ilaç direnci önemli bir sorundur. Ayrıca ilaçların koruyucu vaginal florayı bozucu etkileri vardır. Antibiyotikler, çarpıntı, flush, kusma, diyare, karın ağrısı, baş ağrısı ve baş dönmesi gibi yan etkileri vardır. Gebelik sırasında normal vagen florasını ve asiditesini yeniden oluşturan sistemik etkileri olmayan bir tedavi seçimi avantajlı olabilir.