Dr. Şebnem Avşar Tuna Kimdir?
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’ni bitirdikten kısa bir süre sonra ilaç sektörüne geçti. 12 yıldır Novo Nordisk’te çalışıyor. Medikal departmanda Medikal Müdür olarak başladığı kariyerinde sırasıyla Medikal Direktörlük, Pazarlama Direktörlüğü ve İş Ünitesi Direktörlük görevlerinde bulunduktan sonra, 2010 yılı Ocak ayı ile beraber Novo Nordisk Türkiye Genel Müdürü olarak atandı.
Diyabet alanının önde gelen araştırmacı şirketlerinden Novo Nordisk’in Türkiye Genel Müdürü Şebnem Avşar Tuna ile Türk İlaç Sanayi’nin içinde bulunduğu durumu ve yenilikçi ilaçlar üreten firmaların bu durumdan nasıl etkilendiğini konuştuk.
Novo Nordisk’in dünyadaki kısaca kuruluş tarihçesini alabilir miyim? Ne zamandan bu yana Türkiye’de faaliyet gösteriyor?
Novo Nordisk diyabet alanında lider olarak sürdürdüğü 90 yıla yaklaşan yenilikçilik deneyimine sahip, global bir firmadır. Şirket ayrıca hemofili tedavisi, büyüme hormonu tedavisi ve hormon replasman tedavisi gibi alanlarda da lider konuma sahiptir. Merkezi Danimarka’da olan Novo Nordisk’in 32,500 çalışanı bulunmakta ve 190 ülkede yaklaşık 24 milyon hastaya hizmet vermektedir.
Novo Nordisk Türkiye’de ise 1995 yılında kurulmuştur. Diyabet alanında Türkiye pazarının lider şirketidir, ayrıca Türkiye pazarına büyüme hormonu ürünleri, hormon replasman tedavisi ve hemofili tedavisi ürünlerini de tedarik etmektedir. Türkiye’de, İstanbul ve Ankara’da bulunan ana ofislerimiz ve yaklaşık 200 çalışanımızla, 600.000 civarındaki hastaya yenilikçi ürünlerimizle hizmet veriyoruz.
Novo Nordisk’in Türk ilaç pazarındaki profilini kısaca anlatabilir misiniz?
Novo Nordisk Türkiye, diyabetin ve diğer kronik durumların önlenmesi, erken teşhisi ve daha iyi tedavi edilmesi için geliştirilen girişimlere liderlik etmeye ve desteklemeye büyük önem vermektedir. Bu amaçla aşağıdaki girişimlere destek vermekteyiz:
• Diyabetin önlenmesi ve diyabet komplikasyonlarından korunulması için, sağlıklı yaşam tarzının ne kadar önemli olduğu konusunda halkın bilincinin arttırılması
• Erken teşhis, etkin tedavi ve hastalığın doğru yönetimini sağlamak için, sağlık meslek mensuplarına ve hastalara yönelik eğitimler düzenlenmesi
• Temel araştırmalar ve bilgi paylaşımı yoluyla yenilikçi projelerin sunulması için, akademik kurumlarla kamu-özel sektör ortaklıklarının oluşturulması.
Novo Nordisk içinde bilimsel ve sosyal gelişime katkıda bulunmayı amaçlayan güçlü bir felsefeye sahibiz. Şirketimizin genel amacı, hasta-merkezli diyabet tedavisine daha fazla odaklanmayı sağlayacak araştırma-geliştirme yapmak ve aynı zamanda diyabet, hemofili ve diğer ciddi kronik hastalıkları olan insanların yaşamlarında gerçek bir fark yaratmaktır. Bu amaçla Türkiye’de çok geniş bir araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunuyoruz. Halen Türkiye’de diyabet alanında 16 ayrı projede toplam 750 gönüllü ve 32 araştırıcı ile bu faaliyetlere devam ediyoruz.
Novo Nordisk’in faaliyet gösterdiği tedavi alanları hangileri? Bu alanlarda Novo Nordisk’in ayrıcalığını tanımlar mısınız?
Novo Nordisk temelde diyabet olmak üzere hemofili, büyüme bozuklukları ve hormon replasman tedavisi alanlarında faaliyet göstermektedir. Şirketimizin öncelikli odak noktası olan diyabet alanında bugüne kadar birçok yenilikçi tedaviye öncülük ettik.
Novo Nordisk, iş faaliyetlerini sorumlu ve sürdürülebilir şekilde büyütmeyi hedeflemektedir. Bu sene 25–29 Ocak tarihlerinde Davos’ta yapılan Dünya Ekonomik Forumu’nda ilan edilen “Global 100 Listesi”nde Novo Nordisk “En Sürdürülebilir Şirket” sıfatı ile listenin başına oturması bunun en güçlü kanıtıdır. Şirketimiz ‘Temel Üçgen Prensibi’ ve ‘Novo Nordisk Tarzı’ ile yönetilir. Temel üçgen prensibi, kalbinde hasta olmak koşuluyla, finansal sorumluluk, sosyal sorumluluk ve çevresel sorumluluk ile çerçevelenen bir prensiptir. En sürdürülebilir şirket ödülü de bu temel üçgen prensibinin takdir edilmesi ve Novo Nordisk’in uzun süreli başarı ile denkleştirilmesi sebebi ile geldi. Şirketimizin bu yaklaşımı hastalarımızın daha iyi hayatlar sürmesine yardım etmemize, hissedarlarımıza çekici bir yatırım ortamı sağlamamıza ve toplumumuza katkıda bulunmamıza imkan veriyor.
Bir ilaç firması olarak niş alanlarda faaliyet göstermek bir avantaj mı dezavantaj mı?
Ana faaliyet gösterdiğimiz diyabet bugün herkesin ajandasında olan bir konu. Giderek değişen hayat şartlarımız nedeniyle sayısı katlanarak artan Diyabet konusunda 90 yıllık bilgi birikimimizi bu konuda çalışan herkesle paylaşmak ve iş ortaklıkları oluşturmak için çalışıyoruz.
Türkiye’deki diyabet profilini ve teşhis ve diyabet tedavi ürünleri pazarını değerlendirir misiniz? Novo Nordisk’in bu pazardaki ayrıcalığını tanımlayabilir misiniz?
Türkiye’de erişkin nüfusun %13.7 sinde diyabet bulunduğunu son yapılan “Türkiye Ulusal Diyabet Çalışması TURDEP‑2” sonuçlarına dayanarak söyleyebiliriz. 1998 yılında yapılan bir önceki ulusal çalışmada bu rakam % 7.2 olarak bildirilmişti. Bu da geçen süre zarfında Türkiye’de diyabetin neredeyse iki katına çıktığını göstermektedir. Diyabetin en yaygın olduğu bölge Doğu Anadolu Bölgesi’dir. Yine aynı çalışmaya göre Türkiye’de diyabetli kişilerin % 32–50’sine tanı konmamıştır. Bunun anlamı, Tip 2 diyabetli her iki kişiden birinin çok geç tanı aldığıdır. Bu durum komplikasyonların artmasına ve tıbbi maliyetin yükselmesine neden olmaktadır.
Türkiye’de 2011 yılında, diyabetlilere ilave olarak, 3.16 milyon erişkinde bozuk glukoz toleransı saptanmıştır ki bu durumun Tip 2 diyabete ilerlemesi ihtimali çok yüksektir.
Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun 2011 yılında yayınladığı verilere göre, Türkiye’de 2011 yılında 31,931 erişkin ölümü, diyabet ile ilişkilendirilmiştir– bu her gün 87 kişinin diyabetle ilişkili bir nedenle öldüğü anlamına gelmektedir.
Tüm Dünya için büyük bir sorun teşkil eden böylesine bir epidemide Diyabet tedavisinde yenilikçi ürünlerin Türkiye piyasasında yer alması çok önemlidir. Novo Nordisk insülin alanında hem ürün, hem insülin enjeksiyon sistemleri hem de sistemi tamamlayan iğne uçları ile tam portföyünü tedarik etmektedir. Son yıllarda diyabet tedavisinde yeni çığırlar açtığına inandığımız yenilikçi ürünlerimizi de piyasaya getirebilmek için tüm çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz.
Çalışanları Novo Nordisk’i nasıl bir firma olarak görüyor? Sürekli olarak Novo Nordisk Türkiye’den yurt dışındaki Novo Nordisk ofislerine yönetici atandığı haberleri ile karşılaşıyoruz. Çalışma ortamı, kariyer planlaması fırsatları açısından değerlendirir misiniz?
Novo Nordisk çalışanına çok değer veren bir firmadır. Şirket kültürümüzü ‘Novo Nordisk Tarzı’ oluşturuyor. Novo Nordisk Tarzı (The Novo Nordisk Way) bizim değer-tabanlı yönetim sistemimizdir. Firmamızın hedeflerinin neler olduğunu, bunları nasıl elde edeceğimizi ve bir organizasyon olarak neye değer verdiğimizi çalışanlarımıza açıkça gösterir. Novo Nordisk Tarzı hastalarımız, çalışanlarımız ve hissedarlarımız için uzun vadede her zaman neyin en iyi olduğunu konusunda bize rehberlik eden 10 temel unsurdan oluşmaktadır. Şirketimiz için bu temel unsurların tüm çalışanlarımızca benimsenmesi ve günlük iş yapış şekillerimizde yansıtılıyor olması oldukça önemlidir. Temel unsurların en yüksek sevide benimsenmesinin ve uygulanmasının çalışanlarımızın vizyonunu genişlettiğine, vasıflarını geliştirmelerine yardımcı olduğuna ve onları farklılaştırdığına inanıyorum.
Novo Nordisk’de kariyer planlaması oldukça önem verilen bir konudur ve çalışanlarımızın yetkinliklerine göre kariyer planlamalarının yapılması desteklenmekte ve takibi sağlanmaktadır. Çalışanlarımız için hem ulusal hem de uluslararası çeşitli kariyer fırsatları mevcuttur. Yönetim grubu olarak kariyer planlaması dahilinde uygun olan adayları olası fırsatlar için yönlendirmekte ve gelişimlerine destek vermekteyiz. Bunun en büyük örneği de bünyemizde yetiştirdiğimiz ve yurtdışında genel müdürlük dahil olmak üzere çeşitli üst düzey yönetici pozisyonlarına atanan çalışanlarımızdır. Atanan bu arkadaşlarımız Türkiye’deki deneyimlerini bizzat gittikleri ülkelerde uygulama fırsatı yakalamakta ve bizleri en iyi şekilde temsil etmektedirler.
Sağlık Bakanlığı’nın ilaç fiyatları üzerinden yaptığı iskontolar ilaç sanayiini nasıl etkiledi? Bütçelerdeki kısıntılar faaliyetlere nasıl yansıdı?
Son yıllarda sağlık alanında yapılan reformlar ile sağlığa erişim çok genişledi. Bu erişimin beraberinde getirdiği bir diğer zorluk ise ilaç bütçesindeki kontrol oldu. Devletin hem erişim hem de bütçede bir denge yakalaması ve bunu kontrol için aldığı tedbirleri anlamakla beraber, bu istemlerin farklılaştırılması gerektiğine inanıyoruz. İnsülinin aşırı ya da kötüye kullanımı gibi bir durumunun olmadığı çok aşikardır. Kaldı ki insülinin şu anda ülkemizde bulunan fiyatı, hem dönemsel Avro değerinin güncellenmemesi hem de geri ödeme getirilen çok yüksek iskonto oranları nedeniyle benzer referans ülkelerdeki fiyatının çok altındadır. Bu da Novo Nordisk’in Türkiye’de sürdürülebilir iş yapmasını çok zorlamaktadır.
Oysa ki artan diyabet hasta sayısı ve komplikasyonlar göz önüne alındığında, gelecek on yılda maliyet-etkinlik açısından en önemli konu hastalığa erken müdahale olacaktır. Diyabetin tedavisi doğal olarak maliyetli olmakla beraber, diyabeti tedavi etmemek çok daha yüksek maliyetlidir. Diyabete bağlı direkt ve dolaylı maliyetler erken teşhis ve etkili tedavi ile düşürülebilir. Bu durumda farklı bütçe modellemelerinin yapılması ve kronik hastalıklar için daha farklı yöntemlerin oluşturulması kaçınılmazdır.
Novo Nordisk mevcut iskonto oranları nedeniyle, komşu ülkelerde diyabet hastalarının kullanımına sunulan pek çok yeni ürünü Türkiye piyasasına sunamayacak duruma gelmiştir. Bu açıdan da yenilikçi ilaçlar için bütçe oluşturulması çok önemlidir.
Sağlık Bakanlığı’nın ilaç tanıtımına getirdiği kısıtlamaları aşmak için ne tür çözümler geliştiriliyor?
Çalıştığımız alanlarda ürün tanıtımı için yenilikçi çözümler bulma gayreti içindeyiz. Bunun için son geliştirdiğimiz projelerden biri olan, iPAD cihazı desteği ile sunulan kapalı döngü pazarlama modeli ile hekim yanında geçirilen zamanı en efektif şekilde geçirerek mesajlarımızı iletmeyi hedefledik. Bu projede aynı zamanda sadece mesajı iletmekle kalmayıp hekimden gelen tepkiyi de görmek ve ihtiyacına yönelik döngüyü kapatacak modeller geliştiriyoruz. ‘NovoPAD’ adını verdiğimiz projeyi Ocak 2012’de yaptığımız dönem toplantımız ile tüm şirkete lansmanını gerçekleştirdik.
Son yıllarda üst üste yaşanan krizlerden ilaç sektörünün çıkardığı tecrübeler nelerdir? Novo Nordisk’in iç pazardaki hedefleri nelerdir? Krizler bu hedeflerin gerçekleşme sürecini nasıl etkiledi?
Amacımız diyabet hastalarına hayatlarını ve tedavilerini kolaylaştıracak yenilikçi tedavi olanaklarını Türkiye’de de sunabilmek. İlaca erişimde yaşadığımız sorunlar bu yenilikçi ilaçların gelişini tabi ki etkiliyor. Gelecek yıllar için oluşturulacak ilaç harcama bütçelerinde yenilikçi ilaçlar için yeterli payların oluşturulması en büyük arzumuz.