
CHECK-UP / NİSAN 2016
Liv Hospital Hastanesi’nde Nöroradyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özenç Minareci’nin girişimiyle nöro check-up uygulamasına başlandı. Beyin tümörleri, inme ve beyin kanamalarında erken teşhisin hayat kurtardığına dikkat çeken Prof. Dr. Minareci, özellikle risk grubundaki hastaların düzenli olarak beyin kontrollerini yaptırmaları gerektiğini söylüyor.
Nöro check-up hangi beyin hastalıklarına karşı koruma sağlıyor?
Hastalar çoğunlukla bize ciddi sorunların ortaya çıktığı ve bizim de çaresiz kaldığımız aşamalarda geliyor. Bunların başında da beyin tümörleri, inme ve beyin kanamaları geliyor. Beyin tümörünün de her tümör gibi erken teşhis edilmesi gerekiyor. Geciktiği zaman tedavi giderek zorlaşıyor ya da tedavi sonucunda hastada ciddi sakatlıklar kalıyor. Oysa tümörü erken evredeyken, henüz kötü bir karaktere ya da boyutlara ulaşmadan yakalamak mümkündür. Bu da ancak düzenli kontrollerle başarılabilir. Beyin, bir yerinde minicik bir tümör oluştuğunda ses verir sanılıyor ancak bu doğru değil. Hasta, bazen tümör ciddi boyutlara varıncaya kadar, 4–5 santim hatta bazen daha da büyük hale gelinceye kadar normal yaşamına devam edebiliyor. Halbuki 1–2 santimken yakalansa tedavisi çok daha kalıcı, çok daha başarılı bir şekilde yapılabilecek. İşte bu check up ile öncelikle bu tümörleri yakalamayı planlıyoruz.
ANEVRİZMADAN KORUNMAK ASLINDA ÇOK KOLAY
Beyin kanamaları kaza, kafa travması, yüksek tansiyon sonucu ya da kullanılan ilaçlara bağlı olabiliyor. Bu kanamaların çoğu insanları aniden öldürmüyor. Hasta böyle bir kanamadan sonra da yaşamına bir şekilde devam edebiliyor. Ama anevrizma dediğimiz damarlardaki baloncuklar günün birinde patladığında oluşan beyin kanamasında, hastaların beşte biri o anda kaybediliyor. Bu çok ciddi bir orandır. Kalan hastaların da yaklaşık yarısı bir ay içerisinde ya kaybedilmiş oluyor ya da sakat kalıyor. Dolayısıyla anevrizmaya bağlı beyin kanaması geçirenlerin en iyi ihtimalle üçte biri normal yaşamlarına devam edebiliyor. Oysa baloncuğu patlamadan önce tespit edebilirsek tedavisi çok kolay.
İnme toplum sağlığındaki en önemli sorunlardan biridir. Nasıl ki kalp damarı tıkanınca kalp krizi geçiriliyorsa beyin damarı tıkanınca da beyin krizi tablosuyla karşılaşılıyor. Bunu da önlemek mümkün. Beyin ve boyun damarlarında bir daralma varsa darlığı stentlerle açmak ya da ilaç tedavisine başlamak mümkün.
Parkinson ve Alzheimer riski araştırılabiliyor mu?
O başka bir konu. Bunu klasik bir check-up programına koymak mümkün değil. Bu hastalıkları önceden saptamaya yönelik kanıtlanmış bir tıbbi bilgi mevcut değil. Birine “10 yıl sonra Alzheimer olacaksın” diyemiyoruz.
Nöro check-up neleri kapsıyor?
Hastaya önce nörolojik bir muayene yapıyoruz. Hastayı dinliyoruz, muayene ediyoruz, ardından MR ile görüntüleme yapıyoruz. 50 yaşın altındaki başvurularda hem bir beyin MR’ı çekiliyor hem de beyin damarlarını gösteren bir MR anjiyo yapılıyor. Hastanın yaşı 50’nin üzerindeyse damar sertliğine bağlı boyun damarlarında daralmalar olup olmadığını görmek için onları da inceliyoruz.
Özellikle kimler kontrol altında olmalı?
Ailesinde beyin hastası olan, inme, beyin kanaması geçiren kimse varsa, şeker hastasıysa mutlaka bakılmalı, kalp-damar hastasıysa, tansiyonu yüksekse bakılmasında fayda var. 20 yaşının üzerinde anevrizma ve tümör görülmeye başlanabiliyor. O yaştan itibaren beyin check up’ı yaptırılabilir.
Prof. Dr. Özenç Minareci kimdir?
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden 1987 yılında mezun oldu. 1989 yılında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalında uzman oldu. 1991 yılında doçent ünvanına hak kazandı. 1994 yılında İstanbul Tıp Fakültesi Nöroradyoloji Bilim Dalı Başkanı oldu. 1997 yılında profesör ünvanını aldı.