
GÜNCEL / ŞUBAT 2016
Annedeki kronik migren çocukların okul başarısını düşüyor, kolik ağrılarının daha fazla görülmesine sebep oluyor. Kronik migrenli bir anneyle büyüyen çocuklar yetişkinliklerinde, psikolojik sorunlarla, kişilik ve durum bozukluğuyla karşı karşıya kalabiliyor.
Kronik migrenli anneler ağrı ve diğer eşlik eden psikiyatrik tablolar nedeni ile tahammülsüz, sinirli, saldırgan, iletişimi zor ve kopuk bir hale gelebiliyor. Bu da anne ve çocuk iletişimini azaltıyor ve zorlaştırıyor. Annenin sosyal hayattan izole olması çocuğun okul ve sosyal durumunu takip etmesini imkansız hale getiriyor. Bu kopukluk çocuğun okul başarısını olumsuz etkiliyor, sosyal ilişkilerini zorlu ve olasılıkla da daha başarısız bir sürece sokuyor. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Karlı, özellikle kronik migreni olan annelerin çocuklarıyla olan ilişkilerinin bozulmaması için koruyucu tedavi yöntemlerini denemelerini öneriyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre migren dünyada insanları etkileyen ciddi rahatsızlıklar içerisinde ilk 20’de yer alıyor. Yalnız kadınlar dikkate alındığında ise bu hastalık ciddi rahatsızlıklar sıralamasında ilk 10’a giriyor. Ülkemizde 18–65 yaş arası kadın nüfusu yaklaşık 23 milyon, tahmin edilen migrenli kadın sayısı 4 milyonu buluyor.
Migrenli anneler kendilerini yetersiz ve değersiz hissediyor
Anneler çocuklarına karşı olan sorumlukluklarını yerine getiremeyip, çocuklarına ilgi ve sevgi gösteremeyince kendini suçlu, yetersiz ve değersizhissettiğini söyleyen Karlı, “Bir çok hastamız bize özellikle migrenin çocuklarına karşı bu şekilde yansımasının onları en çok üzen durum olduğunu söylüyor. Bu durum depresyonu tetikleyebildiği gibi varolan depresyonu da kötüleştirebiliyor. Süreç çocuğa yansıyor ve giderek kötüleşen bir tablo ile karşılaşabiliyoruz” diyor.