İlaçlı tedaviler | Hormonal Tedaviler Rahim İçi Sistem ‑Modern Spiral- Doğum kontrol hapları Progesteronlar Hormonal olmayan tedaviler Ağrı kesiciler Kanama durdurucular |
Cerrahi tedaviler | Rahim iç katmanının alınması Rahim damarının bağlanması Myomların çıkartılması Rahmin alınması |
Aşırı adet kanamasının son derece yaygın ancak gizli kalmış bir sağlık sorunu olduğu bildirildi.
Türk Jinekoloji Derneği tarafından İzmir Kaya Termal Otel’de düzenlenen “Menoraji Tanı ve Tedavi Kılavuzu Bilgilendirme Toplantısı” çerçevesinde gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan TJOD Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil, Türk kadınlarında kansızlığın en yaygın sağlık sorunlarından biri olduğunu belirterek, “Her 100 kadından 70–90’ında kansızlık problemi bulunmaktadır. Bunun en önemli nedeni aşırı adet kanamalarıdır” dedi.
Menoraji’nin üretken çağdaki kadınların yaşamlarını önemli boyutta etkileyen ve sık rastlanan bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. İtil, “Kan, içerdiği hücreler ve maddelerle kalpten tüm organlara pompalanan ve organların oksijen ve besin maddesi ihtiyaçlarını karşılayan bir sıvıdır. Düzenli olarak aldığımız sıvı ve besin maddeleri kana geçerek organlara dağıtılır. Soluduğumuz havada bulunan oksijen akciğerlerden kana geçerek kalbe buradan da organlara ulaştırılır. Besinlerle alınan demir sindirim sisteminden kana geçtiğinde bazı taşıyıcılar tarafından alınır ve alyuvarların yapım yeri olan kemik iliğine götürülür. İhtiyaç fazlası ise çeşitli organlarda depolanır. Günlük ihtiyaç besinlerle karşılanamadığında bu depolardan faydalanılır.
Demir depoları sonsuz bir kaynak değildir. Günlük alım yetersiz olduğunda veya ihtiyaç fazla olduğunda depolar tükenir ve alyuvarların üretimi aksamaya başlar.
Üretim aksaması ilk başlarda vücudun alığı çeşitli önlemlerle giderilmeye çalışılır. Önlemler yetersiz kaldığında “kansızlık” yani demir eksikliğine bağlı olarak alyuvarların yetersiz üretilmesinden kaynaklanan durum vücutta çeşitli belirtiler vermeye başlar” dedi. Seyrek oluşan menoraji ataklarının sağlık açısından büyük bir risk oluşturmamasına rağmen atakların tekrarlayıcı olması durumunda ve özellikle 80 ml’nin üzerinde kan kaybı oluştuğunda ciddi sağlık sorunlarının meydana geldiğini belirten Prof. Dr. İtil, “Aylık olarak sürekli 60 ml’nin üzerinde kan kaybı odlması anemiye neden olmaktadır. Demir eksikliği anemisine neden olan menoraji, premenopozal kadınlarda en sık rastlanan anemi nedenidir. Menorajinin yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini araştıran çalışmalarda yaşam kalitesinde önemli boyutta düşüş olduğu gösterilmektedir. Menorajinin ev ve iş hayatını, duygudurumu, cinsel ve s osyal yaşamı olumsuz etkilediği saptanmıştır” dedi.
Prof. Dr. İtil, aşırı adet kanaması sonucu oluşan aneminin sağlık üzerindeki etkilerini şöyle sıraladı:
“Cildin sağlıklı rengini veren cilt altında bulunan kılcal damarlardır. Kansızlık durumunda cilt rengi kansızlığın şiddetiyle orantılı olarak soluklaşır. Kan hacmi azaldığında kalp organlara yeterli kanı ulaştırabilmek için daha fazla devir yapmak zorundadır. Bu nedenle kansızlık durumunda nabız daha hızlı atar, kalbin bu aşırı çalışması arada sırada düzensiz atmasına yani çarpıntıların ortaya çıkmasına neden olabilir. Kalp bu aşırı aktivite esnasında “yorulmaktadır”. Bu aşırı aktivite ileri durumlarda kalbin büyümesine ve çok ileri durumlarda yetersiz kalmasına neden olabilir.
Kalbin yaptığı daha fazla devir, akciğerlerin de gerektiğinden daha fazla çalışmasına neden olur. Bu nedenle kansızlık durumunda nefes darlığı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Her ne kadar kalp ve akciğerler dokunun ihtiyacını karşılamak için normalden fazla yorulsalar da vücudun oksijen ihtiyacı çok iyi bir şekilde karşılanamamaktadır. Bunun sonucu olarak kansızlığı olan kişilerde halsizlik, güçsüzlük gibi belirtilere sık rastlanır.
Vücut ısısının kontrolünde kanın işlevleri son derece önemlidir. Kanı az olan kişiler bu nedenle daha çok üşürler.
Yukarıdaki belirtilerin dışında demir eksikliği olan kişilerde görülebilen diğer belirtiler arasında en önemlileri ağız kenarında oluşan çatlaklar, tırnakların kolay kırılması sayılabilir. İleri derecede demir eksikliğinde toprak, buz, kireç, nişasta gibi maddeler yenebilmektedir.”
Aşırı Adet Kanaması Kansızlığın En Önemli Nedeni
Menoraji (aşırı adet kanaması) fazla miktarda (>80 ml) ve/veya 7 günden uzun süren adet kanaması olarak tanımlandığını söyleyen Prof. Dr. Cansun Demir, her 10 kadından biri, 36–40 yaşları arasında 4 kadından biri aşırı adet kanaması sorunu yaşadığını belirterek, “Ancak bir çoğu bunu doğal olarak kabul ediyor. Tedavi edilebilir bir sorun olduğunu bilmiyor. Hekimler de kadınlarda görülen aşırı kansızlığın nedenini çok fazla sorgulamadan, demir destek tedavisi yapmakla yetiniyorlar” dedi. Menorajinin nedenlerinin myomlar, yaş, kan hastalıkları, endometriozis, sigara ve alkol tüketimi ve stres olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Demir, “Büyük bir bölümü de altta yatan bir nedene bağlı olmaksızın ortaya çıkmaktadır” diye konuştu.
Demir depoları sonsuz bir kaynak olmadığını bildiren Demir, Günlük alım yetersiz olduğunda veya ihtiyaç fazla olduğunda depolar tükenir ve alyuvarların üretimi aksamaya başlar. Üretim aksaması ilk başlarda vücudun alığı çeşitli önlemlerle giderilmeye çalışılır. Önlemler yetersiz kaldığında “kansızlık” yani demir eksikliğine bağlı olarak alyuvarların yetersiz üretilmesinden kaynaklanan durum vücutta çeşitli belirtiler vermeye başlar. Demir eksikliğine bağlı kansızlığın tanısı oldukça kolaydır. Yapılan bir kan sayımında hemoglobin ve hematokrit adı verilen değerlerin normalin altına inmiş olması ve alyuvarların ortalama büyüklüklerinin azalmış olduğunun gözlenmesi demir eksikliği anemisi tanısının konması için yeterlidir. Bazı durumlarda ve özellikle de kansız olması için bir nedeni olmayan kişilerde kansızlığın nedenini ve kaynağını araştırmak için daha ileri incelemelere başvurulması gerekebilir” dedi.
Demir eksikliğine bağlı kansızlığın tedavisinde en temel amaç “akan musluğu durdurmak” olduğunu söyleyen Prof. Dr. İsmail Mete İtil, “ Özellikle üreme çağındaki kadınlarda çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan aşırı adet kanamaları tedavi edildiğinde kansızlık da kısa zamanda düzelecektir. Kadınlar arasında “aşırı adet kanamasının sağlık belirtisi olduğu, ya da vücuttan pis kanın atıldığı, vücudun temizlendiği “ şeklindeki yaygın inanışların bilimsel gerçekliği yoktur. Aşırı adet kanamaları mutlaka tedavi gerektiren önemli bir sağlık sorunudur. Tedavi altta yatan nedene yönelik olarak yapılır. Aşırı adet kanaması çoğu zaman altta yatan bir nedene bağlı değildir. Bu konuda son yıllarda geliştirilmiş ve başarılı sonuçlar veren ilaçlar bulunuyor. Bunlardan hormon salgılayan rahim içi sistemlerdir. 5 yıl süreyle kullanılabilen bu sistemlerde %95 oranında kanama azalması sağlanır. Son derece güvenlidir. Diğer yöntemler ise doğum kontrol hapları (Doğum kontrolü ve kanamada %50 azalma sağlar), progesteronlar ((Doğum kontrolü ve kanamada %80 azalma sağlar), kanama durdurucular (Doğum kontrolü ve kanamada %60 azalma sağlar)” dedi.
Aşırı adet kanamasının ciddi bir sağlık sorunu olduğu ile ilişkili olarak toplumda ve hekimler arasında farkındalık yaratılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Cansun Demir, “Aynı kadının sağlığı ve yaşam kalitesini bozan bu sorunun kolaylıkla tedavi edilebilen bir sağlık sorunu olduğunun da vurgulanması gerekir. Aile hekimlerinin de aşırı kansızlık belirlenen kadınları, aşırı adet kanaması yönünden sorgulaması veya jinekoloğa yönlendirmesi gerekir. TJOD bunun için bir tanı tedavi kılavuzu hazırladı. Bu kılavuzu önce kadın doğum uzmanları ile paylaşıyoruz. Derneğimiz aynı zamanda aile hekimlerine yönelik konu ile ilgili bilgilendirme toplantıları da düzenleyecek” diye konuştu.