Malta

gezi-logo.qxpGEZİ / MART 2014

Gozo ve Comi­no ile takım oluş­tu­ran ada­lar gru­bu­nun büyü­ğü, bizim bel­le­ği­miz­de başa­rı­sız Mal­ta Kuşat­ma­sı ve Mal­ta Mah­ke­me­si ile yer etmiş şovel­ye­ler ülkesi…

Akde­niz­de­ki stra­te­jik konu­mun­dan dola­yı Malta’nın M.Ö. 4000 ‑Neoli­tik dönem­den baş­la­yan tari­hi, sayı­sız uygar­lı­ğın teh­di­ti isti­la­la­rı ve haki­mi­ye­tiy­le dolu. Bugün İng­il­izc­en­in yanı sıra kul­lan­dık­la­rı Fran­sız­ca, İtaly­anca, Arap­ça karı­şı­mı olan Mal­ta­ca dili de bu süreç­le­rin mira­sı gibi.

Sıra­sıy­la Feni­ke­li­ler, Kar­ta­ca­lı­lar, Roma­lı­lar, Arap­lar, Nor­man­lar, Fran­sız­lar ve en son İng­il­izl­er M.Ö. 800’lü yıl­lar­dan iti­ba­ren Malta’nın tari­hi­ni yazar­lar­ken Osma­nı­lı­da Kanu­ni Sul­tan Süley­man”, donan­ma­sı ile 1565 yılın­da bu ada­lar gru­bun­da şan­sı­nı dene­miş ama yak­la­şık 4 ay süren kuşat­ma St. John Şövalyeleri’nin gali­bi­ye­ti ile sonuç­lan­mış. İşte bu aske­ri başa­rı çok kısa süre­de ida­ri, tica­ri, mima­ri başa­rı­la­rı da tetik­li­yor ve bu ada­lar gru­bu, kül­tür dahil her alan­da ken­di­ni geliş­tir­me­ye başlıyor.

1964’te bağım­sız­lı­ğı­nı ilan edip 2004’te AB üye­li­ği­ne ve 2008’de de Euro kul­la­nan ülke­ler ara­sı­na giren Malta’yı daha doğ­ru­su bu ada­lar gru­bu­nu gez­mek en faz­la bir haf­ta­nı­zı ala­cak­tır. Tabii kül­tü­rü yakın­dan tanı­mak ve deniz key­fin­den de yarar­lan­mak isti­yor­sa­nız daha çok zaman ayırmalısınız.

Kira­lık bir araç­la gez­me­yi plan­lı­yor­sa­nız tra­fi­ğin bize göre ters oldu­ğu­nu hemen hatır­la­ta­la­lım. Tak­si diğer bir alter­na­tif ama öne­rim top­lu taşı­ma ola­cak­tır. Ada­nın, ada­lar gru­bu­nun her nok­ta­sı­na bu yol­la ulaş­mak müm­kün. Oto­büs­le­rin ve deniz araç­la­rı­nın zaman tab­lo­la­rı­nı önce­den edi­nip rota­la­rı­nı­zı belir­le­ye­rek zama­nı daha da iyi kul­la­na­bi­lir­si­niz. Sonuç­ta Mal­ta 237 km² Gozo 68 km² Comi­no da 2 km² yani top­lam­da 307, Comi­not­to ve Filfala’yı da ekler­sek 316 km². Ada­la­rın en büyü­ğü Mal­ta ada­sı da bir ucun­dan diğer ucu­na kuş uçu­şu 30 km civa­rı. Kar­şı­laş­tır­ma için bak­tı­ğı­mız­da, tama­mı Yalova’dan biraz küçük ya da İstanbul’un yak­la­şık 16’da biri kadar.

DSC02493

Bahar ve yaz ayla­rı gez­mek için en iyi zaman. Bel­ki yaz sıca­ğı ve nem biraz zor­la­ya­bi­lir ama rüz­gar her zaman büyük pat­ron bura­lar­da. Plan­la­rı­nız müze­le­ri de kap­sı­yor­sa bir Mal­ta Pass kar­tı almak avan­taj­lı ola­bi­lir diye de hemen notu­mu­zu düşelim.

Yeşi­lin pek bulun­ma­dı­ğı, mima­ri­si ada­dan çıka­rı­lan kah­ve bej ara­sı taş­lar­la şekil­len­miş bu ada­lar gru­bun­da, adı­nı Saint Jean Pari­sot de la Valette’den alan baş­şe­hir Valet­ta iyi bir baş­lan­gıç gezi için.

Kuru­lu­şu 16. yy’a daya­nan, kale ve sur­lar­la çev­ri­li şeh­rin para­lel cad­de­le­ri ve onla­rı kesen sokak­la­rı ile çok düzen­li bir yapı­laş­ma­sı var şeh­rin. Sur­lar, özel­lik­le kale, Mal­ta tari­hi­nin ayna­sı kabul ediliyor. 

Kale için­de, günü­müz­de Mal­ta Haçı” ola­rak adlan­dı­rı­lan Geor­ge Haçı­nı ser­gi­le­dik­le­ri Ulu­sal savaş müze­si var. Mon­te Kris­to Kon­tu, U‑571 gibi daha bir­çok film­de kul­la­nı­lan Lima­nı, giri­şin­de­ki St. Elmo kale­si-fene­ri, gör­sel­li­ği kadar tari­hi ve kah­ra­man­lık hika­ye­le­ri ile de etki­le­yi­ci. Upper Barak­ka Gar­dens” Barac­ca bah­çe­le­ri ise Lima­nın tümü için en iyi görüş sağ­la­yan yer.

Bura­dan ya da şeh­rin giriş kapı­sın­dan sur­lar boyu fay­ton­la bir şehir turu yap­mak ister­se­niz mut­la­ka pazar­lık yapın. Fiya­tı ilk telaf­fuz ettik­le­ri rak­ka­mın çok altı­na düşü­re­bi­lir­si­niz ama şehir çok küçük, en önem­li bina­la­rın çoğu yürü­yüş yolu üze­rin­de ve güzel mey­dan­la­rı, keyif­li mola yer­le­ri ile yürü­me­nin çok daha keyif­li oldu­ğu­nu söyleyebilirim.

DSC02580

St. John Manas­tır ve Kated­ra­li (Vaf­tiz­ci Yah­ya Kated­ra­li) mut­la­ka görül­me­li. Barok usul­de inşa edi­len en önem­li yapı bu ben­ce Valetta’daki. Osman­lı kuşat­ma­sı­nın hemen ardın­dan Mal­ta Şoval­ye­le­ri tara­fın­dan baş­lan­mış bina­nın yapı­mı­na ve süse­me­le­rin biti­mi 18. yy’ı bul­muş. Kated­ra­lin tava­nın­da St. John’un haya­tı­nı anla­tan duvar resim­le­ri, yer­ler­de önem­li şoval­ye­le­re ait mezar kita­be­le­ri var, İtaly­an mer­me­rin­den. Sunak kıs­mın­da yer alan lapis lazu­li taş­lar ve gümüş şam­dan­lar Avru­pa kra­li­yet aile­le­ri­nin hedi­ye­le­ri. Özel bir bölüm­de ünlü İtaly­an res­sam Caravaggio’nun St. John’un İnf­az Edil­me­si ve St.Jerome” adlı eser­le­ri var. Asıl hazi­ne­nin ise Napol­yon tara­fın­dan Fransa’ya götü­rül­dü­ğü iddia edil­mek­te. Ne diyelim…

5751582 yıl­la­rın­da Saint Jean Hos­pi­ta­li­er Tari­ka­tı­nın büyük üstad­la­rın­dan Cesar tara­fın­dan yap­tı­rı­lan has­ta­ne­de görül­me­ye değer. St. Elmo kale- fene­rin kara tara­fın­da 2 kat­lı ente­re­san bir bina. Şoval­ye­le­rin kul­lan­dı­ğı, bina deniz ara­sı giz­li bir geçit var­mış alt kat­ta. Ada savun­ma­sın­da oldu­ğu kadar giz­li otu­rum­lar için de çok elverişli.

Giriş avlu­sun­da sizi kar­şı­la­ya­cak Nep­tün hey­ke­li ile Şövel­ye­ler Sara­yı ise 16. yy son­la­rın­da tamam­lan­mış. 3 giri­şi bulu­nan saray bugün Mal­ta Dev­let Baş­kan­lık ofi­si ola­rak kul­la­nı­lı­yor. Zırh Müze­si de bu saray bün­ye­sin­de. Giriş tabii ki ücretli.

Casa Roc­ca Pic­co­la 16. yüz­yıl­da yapıl­mış Don Piet­ro La Rocca’ya ait ev. Bu asil­za­de­nin evin­de bugün aile­den 9. Mar­ki de Piro ve eşi otu­ru­yor. Evin eski mutfa­ğını da res­to­ra­na dönüş­tür­müş­ler. İtaly­an ve Mal­ta spe­si­ya­li­te­le­ri­ni böy­le tari­hi bir mekan­da tat­mak isteyebilirsiniz.

Bina­la­rı­mı­za geri döner­sek… 1574’te yapı­lan Auber­ge de Cas­til­le et Leon – Kas­til­ya Hanı bugün baş­ba­kan­lık bina­sı ola­rak kul­la­nı­lı­yor. Our Lady of Vic­tory Church (Zafer Kili­se­si) 1576 yılın­da tamam­la­nan St. Cat­he­ri­na Kili­se­si, Röne­sans mima­ri­si­nin güzel örnek­le­rin­den Auber­ge de Pro­ven­ce ve Auber­ge de Ara­gon, Ope­ra bina­sı ve Saint Paul Ang­li­kan Kili­se­si İng­il­iz ida­re­si döne­min­den. Bir yan­gın, ona­rım ve son­ra­sın­da 2. Dün­ya Savaşı’nda bir bom­ba ile hara­be olmuş Ope­ra bina­sı. Güzel Sanat­lar Müze­si, Mal­ta Mil­li Kütüp­ha­ne­si, Arke­olo­ji Müze­si, Kra­li­çe Vic­to­ria Hey­ke­li ve daha birçoğu.

Bu etki­le­yi­ci yapı­lar ara­sın­da dola­şır­ken benim gibi mola­la­rı, özel­lik­le yeme içme kat­kı­lı mola­la­rı sevi­yor­sa­nız Cum­hu­ri­yet Mey­da­nın­da­ki Mal­ta­lı res­sam Guisep­pe Cali’nin resim­le­ri ile süs­len­miş Cafe Cordina’yı bir dene­yin derim. 1837’den beri hiz­met veren mekan­da bir kah­ve veya ne ister­se­niz… Ya da alter­na­tif yer­ler çok. Key­fi­ni çıka­rın. Ve beni Valetta’dan da çok etki­le­yen eski baş­şe­hir Mdi­na için din­len­miş olun.

DSC02480

Mal­ta ya hakim bir tepe­nin en yük­sek nok­ta­sın­da bir yanı hen­dek­ler, diğer yanı yük­sel­ti­ler, tüm çev­re­si sur­lar­la çev­ri­li bir orta­çağ şeh­ri Mdi­na. İlk Feni­ke­li­ler gel­miş bura­ya ama şehir 8. yy.’da Arap­lar tara­fın­dan inşa edil­miş ve 1530’da St. Jean şöval­ye­le­ri gele­ne kadar ada­ya baş­kent­lik yap­mış. 18. y.y’da tüm şehir res­to­ras­yon­dan geç­miş olsa da tari­hi doku­yu çok iyi koru­muş­lar. Dara­cık sokak­la­rı, minik mey­dan­la­rı, bina­lar­da­ki işçi­lik­ler, kapı kol­la­rı, demir­den bal­kon­la­rı ile kurul­du­ğu zama­na taşı­yor insa­nı san­ki. Şeh­rin 2 giriş kapı­sı var. En önem­li bina­sı Hükü­met Sara­yı. Barok üslup­la Manu­el de Vil­ha­ne tara­fın­dan 1720’de yap­tı­rı­lan bina şim­di Do­ğa Tarih Müze­si. Mah­ke­me salon­la­rı, altın­da zin­dan­la­rı ile hemen bitişiği.

Casa İng­uez mali­ka­ne­si, St. Agah­ta Şape­li, St.Paul Katedrali’ndeki çan kule­le­ri, kated­ral müze­si bu eski şehir­de diğer görü­le­cek­ler ara­sın­da… Plaz­zo Gato Muri­na da Mdina’nın tari­hi­ni anla­tan Tales of the Silent City – Ses­siz şeh­rin öykü­le­ri – adlı mul­ti­med­ya gös­te­ri­si veya tari­ka­tın ada tari­hin­de­ki rolü­nü anla­tan The Knights of Mal­ta ‑Mal­ta Şöval­ye­le­ri – adlı mul­ti­med­ya gös­te­ri­le­ri de.. Ne kadar ener­ji­niz kal­dı bile­mi­yo­rum ve sizin de ne kadar ilgi ala­nı­nız­da ama ister­se­niz aynı gün Temel Reis’in köyü­ne de şöy­le bir baka­bi­lir­si­niz. 1980 de Pope­ye Vil­la­ge ‑Temel Reis Köyü- film çeki­mi tamam­lan­dık­tan son­ra korun­muş ve ücret kar­şı­lı­ğı gezi­le­bi­li­yor. Ya da Rabat’tan Blue Grot­to ve Deniz Mağa­ra­la­rı­na da ula­şa­bi­lir, tek­ne turu ile bu mağ­ra­la­rı geze­bi­lir­si­niz. Tru­va fil­mi­nin bazı sah­ne­le­ri bura­da çekil­miş diye de belirtelim.

IMG_2006

Tari­hi yapı­lar­dan ve müze­ler­den hoş­la­nan­lar için olmaz­sa olmaz­lar ara­sın­da­ki diğer böl­ge, Üç Şehir ‑Three Citi­es- diye anı­lan Borm­la, Bir­gu, Isla. Ya da kısa­ca Cot­to­ne­ra. Kör­fez­ler ara­sın­da Valetta’nın kar­şı kıyı­sın­da­ki koy­lar da tari­hi 67 bin yıl öce­le­re daya­nan yer­leş­ke­ler. Bura­ya ben­ce en az bir gün ayır­ma­lı­sı­nız. Bel­ki Malta’nın Mal­ta yüzü­nü bura­da soluyacaksınız.

Malta’da sanat,kültür, tek­no­lo­ji­nin tari­hi­ni yan­sı­tan büyük blok taş­lar kul­la­nı­la­rak yapıl­mış ki buna mag­ne­tik diyor­lar, 7 fark­lı anıt var. Mal­ta Mega­li­tik Tapı­nak­la­rı”. Mal­ta ve Gozo ada­la­rın­da­ki bu anıt­la­rın geç­mi­şi M.Ö. 3000’lere daya­nı­yor. Mnajd­ra, Hagar Qim, Tar­xi­en, Ta Hag­rat ve Skor­ba Malta’da. Ggan­ti­ja ise tama­men korun­muş duvar­la­rı ve çok kemer­li pla­nı ile Gozo ada­sın­da. Bu ada­da görül­me­si gere­ken diğer yer­ler Vic­tor­ya şeh­ri ve kalesi.

Bu ada­lar gru­bu­nu gezer­ken uygun bir mev­sim­de ise­niz yüz­mek iste­ye­ce­ği­niz bir­çok plaj var. Ancak Mal­ta ve Gozo ada­la­rı­nın ara­sın­da kalan bir­kaç km2 lik Comi­no ada­sı, temizliğ­i ve mavili­ğiyle ünlü Blue Lago­on ter­ci­hi­niz olma­lı. Hele dal­ma­yı seviyorsanız.

Yolu­nuz açık olsun.

İlgili Haberler

Leave a Comment