
SİNÜZİT / HAZİRAN 2016
Akut sinüzit gibi kronik sinüzitin de mutlaka tedavi edilebildiğini söykeyen Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz – Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Burak Ömür Çakır, tedavide farklı antibiyotiklerin yanı sıra deniz suyu ve kortizonlu spreyler kullanıldığını ve hastaların yüzde 70’e yakınının iyileştiğini, kalanların ise ameliyatla tedavi edilebildiğini vurguluyor.
Sinüzit nedir, nasıl oluşur?
Sinüsler, yüz bölgesindeki boşluklardır. Bunlar kemik yapı olsaydı, başımız daha ağır olurdu. Sinüslerin başımızı hafifletmek yanında bir diğer görevi de hava boşlukları oldukları için havanın iç kısımlara kadar girmesini sağlar. Yanak, alın, gözlerin iç kısımlarında, beynin içine kadar girmiş boşluklardır. Sinüzit, bu boşlukların iltihaplanmasıdır.
Akut sinüziti nasıl tanımlıyorsunuz?
Akut sinüzitler, kısa sürede ortaya çıkan, 3 aydan daha kısa süren sinüzitlerdir. Nezle geçirildiğinde, burun tıkandığında, soğuk algınlığında burun akmaya başlar, yüzde bir şişlik hissi ve başağrısı ile akut sinüzit başlar. Sinüslerdeki salgının görevi, sinüslerin içini döşeyen mukozayı ıslak tutmak ve temizliğini sağlamaktır. Normal şartlarda sinüsler burun içine boşalır. Buruna gelen kanallar tıkandığı zaman içindeki sıvı akamaz ve dolmaya başlar. Cidara basınç yapmaya başlayınca ağrı duyarız. İlk üç gün burnumuz saydam akar, sonraki günlerde yeşil-sarı renge döner, çünkü bakteriler ve mikrobiyal enfeksiyon devreye girmiştir. Akan suyun temiz kalması, durgun gölde özellikle sıcak havalarda bakterilerin oluşması gibi düşünebiliriz.
Nasıl tedavi edilir?
Akut sinüzitin tedavisinde öncelikle sinüs kanallarının açık tutulması gerekiyor. Bunun için burun spreyleri gibi semptomik tedaviler veriyoruz. Bu tıkanıklık üç-beş günden fazla devam ettiyse antibiyotiklere başlıyoruz. Antibiyotik tedavisi genelde 10–14 gün civarında sürer. Burun açıcı spreyleri ise 4 günden fazla kullanmamak lazım. Ağızdan ağrı kesici veya sinüs açıcı ilaçlar da kullanırız.
Başağrısını da migrenden ayırmak gerekiyor. Sinüzitin neden olduğu başağrısı migren kadar şiddetli değildir. Zonklayıcı, baskı tarzında bir ağrıdır ve öne eğilmek, yatmak, baş hareketleri ile sıvı hareket edeceği için rahatsız edici bir ağrı meydana gelir.
Sinüzit ne zaman kronikleşir?
Sinüzitin 3 haftadan fazla sürmesi, bir ayın üzerine çıkması artık kronikleşmeye başladığının işaretidir. İyi tedavi edilmemiş bir sinüzit, sinüs yollarını tıkayan önemli sorunlardan biri olan alerjiler, sık sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmeye bağlı olarak sinüs içini kaplayan mukozanın kalınlaşması, burun polipleri, immün sistem yetmezliği gibi terdeki tuz oranının arttığı bazı çocukluk çağı hastalıkları kronik sinüzitin nedenleridir. Burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, başta dolgunluk hissi, boğaza gelen akıntı olması kronik sinüzit açısından bulgudur. Bunun 3 aydan fazla sürmesi de artık müzminleştiğinin göstergesidir. En önemli nedeni, mukoza dediğimiz cilt yapısının kalınlaşması, sinüs yollarının kapanmasıdır.
Kronik sinüzit tedavi edilebilir mi, nasıl?
Kronik sinüzitin tedavisi akut sinüzitten daha zordur. Eğer alerji varsa alerjiye yönelik, çocuklarda immunoglobulin yetmezliği varsa ona yönelik bir tedavi uygulanmalıdır. Özellikle alerjili çocuklarda sık görülür. Çocuklardaki en önemli sinüzit nedenlerinden biri de geniz etidir. Sinüslerde günde yaklaşık bir litre sıvı üretiliyor, bu sıvının mutlaka atılması gerekiyor. Geniz eti bunu engelliyor. Bu durumda geniz etinin alınması gerekiyor. Sık sık enfeksiyona neden oluyorsa enfeksiyon tedavi edilmeli. Nazal polip varsa temizlenmeli. Kronik sinüzitte antibiyotikleri daha özel seçiyoruz. Anaerop yani oksijensiz ortamda yaşayan bakteriler işin içine girdiği için buna uygun antibiyotik seçmemiz lazım. Deniz suyu, eczaneden alacağımız okyanus suyu ya da evde hazırlayacağımız tuzlu sular da kullanılmalı. Evde bir litre suyun içine iki çay kaşığı iyotsuz tuz, bir çay kaşığı karbonat karıştırılarak hazırlanmalı. İyotsuz tuz, çünkü iyot burnu yakar. 20 cc enjektörün iğnesini takmadan sabah, öğlen, akşam günde üç kez olacak şekilde lavaboda kafamızı eğip burnumuzu yıkarız. Bu su hem oradaki sıvıyı, hem bakteriyi uzaklaştırır hem de mukozayı besler ve nemlendirir. Mukozaların üzerinde çok ince hücreler vardır ve hücrelerin üzerinde hair cell dediğimiz tüylü hücreler bulunur. Kronik sinüzitte bu hücrelerin hareket kabiliyeti azalır. Oysa bu tüyler bir nevi fırça görevi görerek sıvıyı arkaya doğru atıyordu. Tuzlu su kullandığımız zaman bu hücreler yeniden rahat bir şekilde çalışmaya başlar.
KORTİZONDAN KORKULMAMALI
Kronik sinüzitte kullandığımız bir diğer ilaç da kortizon spreyleridir. Halk arasında kortizonlu olduğu için çekinilir ama hiç çekinmeye gerek yoktur. İki yaşından büyük çocuklarda da yetişkinlerde de bu spreyleri kullanıyoruz. Çünkü burunda kalıyor, vücuda yayılmıyor. Kortizon kullanmaktaki amacımız da şu: Burun içinde kalınlaşmış olan cildi inceltmek. Kortizon ödemi atar, reaksiyonları engeller ve ciltte incelmeye neden olur.
Yani halk arasında sanıldığı gibi “kronikleşen sinüzitin tedavisi yoktur” yaklaşımı yanlış.
Evet, tamamen yanlıştır. Akut sinüzitte tedavi 10 gün demiştik, kronik sinüzitte bu süre 1 ila 2 aya kadar uzar ve o da mutlaka tedavi edilir.
Hastaya alerji testi yapılmalı mı?
Bir kulak-burun-boğaz uzmanı zaten hastada alerji olup olmadığını anlar. Ev tozu akarları bunların en önemlisidir. Bunlar yaz-kış reaksiyon yapar. Eğer bahar aylarında artıyorsa polen alerjisi vardır.
Ne zaman ameliyat gerekiyor?
Bir kulak-burun-boğaz uzmanı kronik sinüziti güzelce tedavi ettikten sonra bilgisayarlı tomografi çektirir ve eğer hala sinüs yolları tıkalıysa ya da sinüs içinde sıvı, iltihap birikimi varsa o zaman operasyon kararı verir. Kronik sinüzit düşündüğümüz hastaların yüzde 60–70’i yukarıda anlattığımız tedavi ile iyileşir. Biz üçte bir ya da daha azını ameliyata alıyoruz. Ameliyatta genel anestezi altında burundan girip sinüs yollarını bulup açar, genişletiriz.
Ameliyattan sonra tedaviye devam ediyor musunuz?
Eğer alerji varsa tedaviye devam ediyoruz. Mantar enfeksiyonları da alerjiyle birlikte sık görülür. Bir de alerji ya da mantar enfeksiyonundan kaynaklanan polipler vardır. Bunların tekrarlama riski bulunur.
Sigaranın sinüzit üzerindeki etkisi nedir?
Sinüzitin en önemli nedenlerinden biri de sigaradır. Sık orta kulak iltihabı geçiren ya da orta kulakta sıvı olan çocuklarda da sigarayı ortadan kaldırmak lazım, hatta balkonda bile içilmememeli, çünkü sigara içindeki partiküller yarım saat boyunca ciğerlerden atılmaya devam ediliyor. Bu partiküller orta kulakta da sinüslerde de yıkayıcı, fırçalayıcı saçlı hücrelerin hareketini durduruyor. Sigara kronik faranjitin de önemli bir nedenidir. Sigaradan kesinlikle uzak duruyoruz.
Hastanın yaşam tarzına özgü başka değişiklikler yapması gerekiyor mu?
Egzersiz çok önemli, düzenli olarak spor yapmalıyız. Ayrıca su tüketimi de çok önemli. Çok su içtiğiniz zaman burun içindeki mukoid salgı sıvı olur, sinüs yollarını daha iyi yıkar. Türk insanı olarak susadığımız zaman su içeriz. Oysa Avrupalılar yanlarında su bulundurur ve yudum yudum da olsa günde mutlaka 2−2,5 litre sularını içerler. Susuz yaşadığımız zaman hem cilt erken yaşlanıyor hem böbreklerde taş riski artıyor, hem sindirim daha kötü şartlarda çalışıyor. Yeterli su tüketmeyenlerde vertigoyu da daha sık görüyoruz. Su vücuttaki zararlı maddeleri, toksinleri yok eden en iyi temizleyicidir.
Prof. Dr. Burak Ömür Çakır kimdir?
1996 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Çapa Tıp Fakültesi’ni bitirerek, Tıp Doktoru unvanını alan Burak Ömür Çakır, 1996 yılında Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz-Baş ve Boyun Cerrahisi Kliniği’nde başladığı Kulak Burun Boğaz ihtisasını, 2000 yılında tamamlayarak KBB uzmanı oldu. Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanıdır.