
KÖK HÜCRE / TEMMUZ 2016
Kök hücre nakli nedeni ile yolu birleşen hasta, hasta yakını, doktor ve sağlık çalışanları, 5. Kök Hücre Nakli Hastaları Sempozyumu’nda buluştu. Sempozyumda konuşan LÖSEMA ve Dünya Aferez Birliği Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, ulusal doku bankamız TÜRKÖK sayesinde kök hücre nakillerinde tersine göçün başladığına ve hiç kimsenin para harcamasına gerek kalmadığına dikkat çekti. Dört yıldır amatör bir ruhla yapılan Kök Hücre Nakli Hastaları Sempozyumu, 5. yılında, Sağlık-Sen’in organizasyon desteği ile LÖSEMA çatısı altında düzenlendi.
NE SIRA VAR, NE BEKLEME
SGK uyguladığı teşvik politikaları sayesinde ülkemizde kök hücre naklinde sıra bekleme devri kapandı. Türkiye’de son 10 yılda kemik iliği nakil sayısının önemli oranda ivme kazandığını belirten SGK Başkan Yardımcısı Uz. Dr. Orhan Koç, “Eskiden hastalar sıra beklerdi. Günümüzde akraba dışı ve doku grubu uyumsuz haploidentik nakilleri konuşur hale geldik. Bu durum, ülkemizin kök hücre nakli alanında kısa süre içinde geldiği noktayı özetlemektedir. Bunda Sağlık Bakanlığı ve SGK’nın teşvik edici uygulamaları önemli olmuştur. Tabi ki üniversitelerimiz, eğitim ve araştırma hastanelerimiz, özel sektörümüzün de bu başarıda büyük katkıları var. Gururla ifade edebilirim ki bizim geri ödeme kurumumuz SGK Avrupa ve Amerika’daki örneklerinden bir adım önde. Örneğin gelişmiş ülkelerde geri ödeme kapsamında olmayan nakiller bile ülkemizde 4–5 yıl önce geri ödeme kapsamına alınmış ve vatandaşın cebinden beş kuruş para çıkmadan yapılır hale gelmiştir” dedi.

Türkiye’de şu anda ne çocuk ne de yetişkin için kök hücre naklinde sıra beklemenin söz konusu olmadığını ifade eden Koç, “Bu konuda Türkiye Avrupa Birliği ülkeleri ile aynı seviyede. Bu bir başarı öyküsüdür. Öyküsüdür diyorum çünkü 10 yıl önce bırakın nakil alanında gelişmiş batı ülkeleri seviyesine gelmeyi, kanserli hastalara nasıl bakabileceğimizi konuşuyorduk. Şimdi ise nakil konusunda örnek alınan bir ülkeden bahsediyoruz.”
Ulusal doku bankası TÜRKÖK sayesinde kök hücre nakillerinde tersine göçün başladığına dikkat çeken Prof. Dr. Fevzi Altuntaş şöyle devam etti: “Hastalarımızın yaklaşık yüzde 10–15’i yabancı uyruklu. Kendi kliniğimize 4 kıtadan 13 ülkeden hasta kabul ediyoruz. Hatta yurtdışında kemik iliği nakli merkezleri kurulması ve nakillerin yapılması için eğitimler verilmekte, danışmanlıklar yapılmaktadır. Buna verilebilecek en iyi örnek Özbekistan’da Başbakanlık TİKA’nın desteği ile kurulan kemik iliği nakli merkezidir. Nakilde tersine göç başladı denebilir. Bunda nitelikli hizmetin batı ülkeleri ile aynı kalitede ve daha ucuza alınması da rol oynamaktadır” diye konuştu.

NAKİL MERKEZLERİNDE KARNE DÖNEMİ
LÖSEMA kurucu üyesi Doç. Dr. Emre Tekgündüz de, “Ülkemizde uluslararası akreditasyon kuruluşları tarafından akredite edilen merkezler var. Nakillerin sonuçları uluslararası kabul edilebilir düzeylerde. Sağlık Bakanlığı her nakil merkezine her yılsonu karnesini göndermekte ve bu karnede nakil sayısı, nakil başarı oranı, başarısızlık oranları, Türkiye ortalaması ve merkezin Türkiye’deki sıralaması özetlenmektedir. Artık hastalar ilgili merkezlerden bu karneyi talep edebiliyor ve sonuçlarını öğrenerek buna göre merkez seçimi yapılabiliyor” dedi.