
GÜNCEL / NİSAN 2016
İnsan yaşamının ilk 1000 gününün önemine dikkat çekmek amacıyla Hayaller Fabrikası tarafından düzenlenen Bebek Konferansı’nın konuşmacıları arasında yer alan Kadıköy Şifa Sağlık Grubu Uzman Psikolog Danışmanı Yaprak Veziroğlu, kişiliğin anne karnında şekillenmeye başladığını vurguluyor. Veziroğlu, hamilelik döneminin bebeğin sağlıklı biyolojik gelişiminin yanı sıra ruhsal gelişimi açıdan da en önemli yaşam evresi olduğunun altını çiziyor.
HAMİLELİKTE STRES KAYNAKLARINA DİKKAT
Veziroğlu, hamilelik istenen, beklenen bir deneyim ise uyumun kolaylaştığını, istenmeyen bir zamanda ya da şartlar altında ise kadınlara ciddi sıkıntılar verebildiğini ifade ederek, bazen istenen bir hamilelikte bile anne ve baba adaylarının gelişen yeni duruma uyum sağlamakta zorluk yaşayabildiğini kaydediyor. Kadınların hamilelik döneminde belli başlı stresler yaşadığını söyleyen Veziroğlu, bunların bedenen yaşanan değişiklikler, kendini güzel bulmama, kilo alma ve eşine güzel görünmeme endişesi, bebeğin sağlığıyla ilgili kaygılar, bebek bakımı konusundaki endişeler, bazen anne adayının sağlık sorunları nedeniyle uzun süre yatması, yükselen insülin, tansiyon gibi hastalıklar ve düşük yapma korkusu olduğunu belirtiyor. Bu nedenle hamilelik döneminde eşler arasındaki ilişkinin son derece önemli olduğunu dile getiren Veziroğlu, baba adayının anneye destek olması, doğacak bebeğiyle temas kurmaya istekli olmasının anne adayını mutlu edip rahatlattığını kaydediyor.
İKİNCİ ÇOCUK FARKLI OLUYOR
Bir çocuğa sahip iken ikinci çocuğa hamile kalmanın ise farklı duygular yaşattığını ifade eden Veziroğlu, anne olan birinin ikinci kez anne olmasının çok daha kolay olduğunu, daha önceden deneyim sahibi olması nedeniyle doğumun hemen ardından annenin kendini yeterli hissettiğini, bunun da bebeğe yansıdığını belirtiyor. Bebeğin bu sayede kendini güvende hissettiğini söyleyen Veziroğlu, çünkü karşısında onu nasıl tutacağını, emzireceğini, gazını çıkaracağını bilen bir anne olduğunu ifade ediyor.
Ancak ikinci kez anne olan kadınlarda ilk çocuğunu ihmal etme kaygısı görülebildiğini söyleyen Veziroğlu, çoğunlukla görülen eğilimin ikinciye fazla ilgi göstermeyip, büyüğü kıskandırmamak olduğunu kaydediyor. Fakat bu durumun yeni doğan bebek için adil olmadığını belirten Veziroğlu, ikinci bebeğin de en az birincisi kadar ilgiye ihtiyacı olduğunun unutulmaması gerektiğine dikkat çekiyor.
BEBEKTE ÖLÜM KORKUSU GELİŞİYOR
İstenmeyen bebeklerin ileriki hayatlarında utanç duygusu ve kaygı yaşadıklarının bilindiğini belirten Veziroğlu, anne rahminde ideal şartların bulunmaması durumunda bebeğin ölüm korkusu geliştirebildiğine dikkat çekiyor. Veziroğlu, annesi yoğun duygusal problemler geçiren bebeklerin de mutsuz olduğu, düşük yapmış annelerin bebeklerinin daha kaygılı olduğu, hamilelikte uyuşturucu madde kullanan annelerin bebeklerinin ileride uyuşturucu kullanma riskinin arttığı, hamilelikte depresif duygu durumuna sahip annelerin çocuklarının da ileride davranış bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna daha yatkın olduklarını ifade ediyor.