
Günümüzde psikiyatrik bir bozukluk olarak kabul edilen mevsimsel duygu durum bozukluğunun yaşam boyu görülme sıklığı ise yüzde 17.1 olarak kabul ediliyor. Medical Park Silivri Hastanesi Psikoloğu Dr. Fehime Hamaloğlu, “Mevsimsel duygu durum bozukluğu yaşadığını düşünenler, özellikle sabah gündoğumu ve akşam gün batışı saatlerinde doğaya çıkmalı, düzenli nefes egzersizleri yapmalı ve gözlerinin olabildiğince ışık almasını sağlamalıdır” diyor. Psikolog Hamaloğlu, kış depresyonunu ve tedavi yöntemlerini şöyle anlatıyor:
GÜNEŞ IŞIĞIYLA BAĞLANTILI
“Halk arasında ‘kış depresyonu’ olarak da adlandırılan mevsimsel duygu durum bozukluğunun güneş ışığıyla bağlantısı olduğu kabul ediliyor. Melatonin ışık etkisiyle baskılanan, uykuya geçişimizi sağlayan bir hormondur. Mevsimsel özellikli depresyon tanılı hastalar incelendiğinde kış aylarında daha fazla melatonin salınımı olduğu gözlenmiştir. Bu mevsimde güneş ı şığından daha az faydalanmamız nedeniyle beyinde bazı merkezler uyarılamadığı için mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin yapımı çok azalır ve bu durumlarda melatonin artışıyla seyreden depresyon ortaya çıkar. Kış aylarında daha çok uykuya ihtiyaç duymamızın en büyük nedeni de ışığın azalmasıyla birlikte serotonin hormonunun azalmasına karşın melatonin hormonunun artmış olmasıdır. Kış dönemlerinde artan melatonin uykuyu arttırmakta ve insanlarda iştah açılmasına neden olmaktadır.
KADININ KIŞ DEPRESYONU ERGENLİKTE BAŞLAR
Yapılan bir araştırmada kadınlarda ve erkeklerde mevsimsel duygu durum bozukluğu görülme sıklığında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Türkiye’de bir devlet üniversitesinin araştırmasına göre, kadınlarda mevsimsel duygu durum bozukluğu oranı yüzde 21.1 çıkarken erkeklerde ise bu oran yüzde 15.5 olarak ölçüldü. Kadınlardaki kış depresyonu yaygınlığı ergenlikle başlayıp menopozla sona erer. Kadınların depresyonuna daha yüksek oranda anksiyete eşlik eder. Daha çok atipik özellikleri bulunur ve döngüsel özelliği vardır.
PSİKOTERAPİ ŞART
Mevsimsel duygu durum bozukluğu tedavisinde sıklıkla antidepresanlar, uyku yoksunluk terapileri ve özellikle de fototerapi kullanılır. Antidepresan etkisi gösteren fototerapi ile melatonin salınımı azaltılarak bu süreç tersine çevrilmektedir. Sorunu sadece antidepresan kullanımı çözmez, erteler. En uygun tedavi yöntemi ilaç kullanımı ile psikoterapinin birlikte ilerlemesidir.
SABAH VE AKŞAM DOĞA YÜRÜYÜŞÜ YAPIN
Mevsimsel duygu durum bozukluğu yaşadığını düşünenler, özellikle sabah gündoğumu ve akşam gün batışı saatlerinde doğaya çıkmalı, düzenli nefes egzersizleri yapmalı ve gözlerinin olabildiğince ışık almasını sağlamalıdır. Mevsimsel depresyon yaşayan kişiler halsizliğin de etkisiyle hareketten kaçınır ama fiziksel aktivitenin eksikliği nedeniyle daha halsizleşir. Ancak kişilerin daha fazla fiziksel aktiviteye yönelerek bu kısır döngüyü kırması gerekir. Kışın etkisiyle kişilerin günlük yaşantılarında büyük değişiklikler yapmaktan kaçınmaları, hayatlarına aynı düzenle devam etmeleri, pes etmemeleri, uyku düzenlerini bozacak kötü alışkanlıklardan kaçınmaları depresyona yakalanma riskini azaltacaktır.
KOŞULSUZ KABUL GEREKLİ
Fizyolojik nedenleri bu denli çok olan duygu durum bozukluğuna yakalanan insanlara karşı yakınları her psikolojik rahatsızlıkta olması gerektiği gibi koşulsuz kabulle yaklaşmalıdır. Depresyondaki kişinin isteksiz ve halsiz davranışları yakınlarını da depresif duygu durumuna sürükler ve tahammül sınırını düşürür. Ancak bu durumun geçici bir süreç olduğu ve kişinin o an belli etmese de yakınlarına ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Kişilerin özel alanlarına saygı duyulmalı, üzerlerine “Haydi bir an önce iyileş” diye bir beklenti yüklenmemelidir. Depresyondaki kişilere karşı olabildiğince anlayışlı, hayatlarındaki pozitif ş eyler hatırlatılarak yaklaşılmalıdır. Depresyondaki kişilerin intihar olasılığı, diğer kişilerden 100 kat daha fazladır. Bu nedenle bu kişiler sürekli bir denetim altında bulundurulmalı, bir göz daima üzerlerinde olmalıdır.”