
GÜNCEL / OCAK 2016
Osteoporoz hastalığının tanısında kemik yoğunluk ölçümleri için kullanılan DXA’nın (Dual enerjili X‑ışını dansitometri) geniş avantajlara sahip olduğunu vurgulayan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Gökçe Kutsal, güvenli ve kolay uygulanabilen bu cihazla kısa sürede ve düşük radyasyon alınarak farklı bölgelerden ölçüm yapma olanağı olduğunu söylüyor. Prof. Dr. Yeşim Gökçe Kutsal, tüm bunlara rağmen yöntemin kemiğin farklı iki yapısı olan kortikal ve trabeküler kemiğin ayrımını yapamadığı, osteoartrit olan bölgelerde veya obez hastalarda teknik nedenlerle ölçüm yanılmaları olabileceği, cihazdaki referans değerlerin ülkemiz verilerine dayandırılarak kullanılması gerektiği uyarılarında bulunuyor.
Kutsal, cihazı kullanırken nelere dikkat edilmesi gerektiğini şöyle anlatıyor: “Uluslararası Klinik Dansitometri Derneği önerileri doğrultusunda ölçümler aynı firmanın cihazı ile ve olanak varsa aynı teknisyen tarafından yapılmalıdır. Bir diğer öneri, ‘santral’ ölçüm, yani tüm hastalarda ön-arka omurga ve kalça ölçümü yapılmasıdır. Kalça kırığı riskinin belirlenmesi için kalça ölçümü önemli olurken, osteoporoz tedavisi alan hastalarda tedavinin değerlendirilmesi için ise omurga ölçümü daha iyi göstergelerdir.
Ayrıca hekimlerin, teknisyenlerin ve hastaların mutlaka göz önüne almaları gereken bir başka önemli detay ise; hastaların düzgün ve çekime uygun pozisyonda yatırılmasıdır. Bu durum ölçüm sonuçlarının doğruluğu açısından büyük önem taşır.”
NE SIKLIKTA ÖLÇÜLMELİ?
“Kemik yoğunluk ölçümlerinin sıklığı hastanın durumuna, kemik yoğunluk ölçümlerine verilen ilaca göre değişir. Bununla birlikte genel olarak öneriler şu şekildedir: Menopoz sonrasında ve 65 yaş ve üzerindeki erkeklerde 1–2 yıl ara ile yapılabilir. Herhangi bir hastalığa veya ilaç kullanımına bağlı olarak osteoporoza yakalanmış kişilerde bir yıl ara ile, osteoporoz hastalığı açısından hiçbir riski olmayanlarda ise, beş yıl ara ile yapılabilir. Osteoporoz tedavisi alan hastalarda ölçüm kemik yoğunluğu stabil hale gelinceye kadar bir iki yıl ara ile tekrarlanmalı, daha sonra sıklığı azaltılmalıdır. Kemik yoğunluk ölçümünde stabilizasyon sağlandığı zaman hastalığın durduğu, osteoporotik kırık riskinin azaldığı ve hastaya verilen tedaviye iyi yanıt alındığı sonucu çıkarılmaktadır.”