Doç. Dr. Duygu İBRİŞİM
Memorial Ataşehir Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü
Hamilelikte en sık karşılaşılan sorunlardan biri de reflü. Reflü ile ilgili merak edilenleri Memorial Ataşehir Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Duygu İbrişim yanıtladı.
Reflü nedir? Reflü gebelikte artar mı?
Gastroözofageal reflüye (GÖR) daha önce gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH) olmayan gebeliklerin üçte ikisinde oluşur ve genellikle doğumla birlikte sona erer. Belirtiler son trimesterde daha sık ve daha şiddetlidir. Gebelik öncesinde de GÖRH olması, önceki gebeliklerde GÖR öyküsü, multiparite ve düşük maternal yaş önemli risk faktörleridir. Gebelikte artan progesterona ve daha az oranda östrojene bağlı olarak alt özofagus sfinkter basıncının azalması ve mide ve ince barsak motilitesinde azalma ile ilerleyen aylarda uterus kütlesinin artışıyla abdominal basıncın artması GÖR patogenezinde etkilidir.
Reflüyü tetikleyen faktörler nelerdir? Yaşam kalitesini nasıl etkiler?
Göğüs arkasında yanma (heartburn) en sık görülen belirtidir. Buna ağza ekşi acı sular gelmesi (regürjitasyon) eşilk edebilir. Yakınmalar genellikle yemek sonrası ve yatar pozisyonla ortaya çıkar. Kuru öksürük, boğazda gıcık hissi, ses kısıklığı ve astım benzeri şikayetler de görülebilir. Tanı çoğunlukla klinik bulgularla kolayca konulabilir, özofagus manometrisi ve pH-metre gibi testler nadiren gerekli olur. Gebelik sırasında üst gastrointestinal sistem endoskopisi (gastroskopi) ancak şiddetli belirtiler varsa ve yakın monitorizasyonla yapılmalıdır.
Yaşam biçimi değişiklikleri ilk basamak ve en önemli tedavi yaklaşımıdır. Alkol, kafein, nane, çikolata, tütün, yağlı ve baharatlı yiyeceklerden kaçınma, sık ve küçük porsiyonlar halinde beslenme, gece yatmadan en az 2 saat önce yemek yemenin sonlandırılması ve yatak başının yükseltilmesi oldukça yararlıdır. Gebelik sırasında aşırı kilo artışı GÖR’ü kolaylaştırır. Düzenli egzersiz özellikle yürüyüş hem kilo kontrolü hem de sindirim sistemi hareketlerini ve boşalmasını sağlayarak GÖR semptomlarını kontrol etmede etkilidir. Yine de azımsanmayacak ölçüde gebede doğru tedbirlere rağmen yakınmalar rahatsız edici düzeyde olabilir.
Gebelikte reflü tedavisi nasıl yapılır? Hangi ilaçlar kullanılır?
GÖRH tedavisinde kullanılan ve mide asiditesini azaltmaya yönelik ajanlar (antiasitler, H2-reseptör antagonistleri ve proton pompa inhibitörleri), bariyer oluşturan ajanlar (aljinat), mukoza koruyucular (sukralfat) ve prokinetik ajanlar (metoclopramid) gebelik söz konusu olduğunda fetal riskler göz önüne alınarak dikkatle seçilmelidir.
FDA (food and drug administration) önerilerine göre ilaçlar fetal risklerine göre 5 grupta toplanmıştır:
- Kategori A: Kontrollü hayvan ve insan çalışmalarında risk yok
- Kategori B: Hayvan çalışmalarında risk yok anacak gebe kadınlarda yeterli kontrollü çalışma yok veya hayvan çalışmalarında insan çalışmalarında doğrulanmamış yan etkiler var
- Kategori C: İnsanlarda kontrollü çalışma yok ve hayvanlarda yan etkiler bildirilmiş veya hayvan ve insan çalışması yok-avantajları riskinden fazla ise kullan
- Kategori D: Fetal risk var ancak ciddi hastalıkta faydası riskinden fazla olabilir
- Kategori X: Hayvan ve insan çalışmalarında fetal anomaliler gösterilmiş, ilaç kontrendike
Antasitler, hem etkinlikleri hem de güvenlikleri konusunda bilgiler sınırlıdır. Ancak aluminyum ve kalsiyum içeren antasitler normal terapötik dozlarda kabul edilebilir görünmektedir (kategori belirlenmemiş).
Aljinatlar mide asidi ile girdikleri reaksiyon sonrası oluşturdukları nötr yapıdaki jel bariyer ile fiziksel olarak etki gösterirler, gebelik kategorisi A’dır.
Sukralfat, H2 reseptör blokerleri ve proton pompa inhibitörlerinin büyük bölümü birinci tremesterde bile güvenli sayılmaktadırlar (sukralfat:kategori B, H2 reseptör blokerleri: kategori B, proton pompa inhibitörleri: omeprazol kategori C,diğerleri kategori B). Sukralfat emilmeyen ve heartburn ve regürjitasyon kontrolünde fetal risk ve maternal böbrek fonksiyon problemi oluşturmadan etkili şekilde kullanılabilir.
H2 reseptör blokerlerinden ranitidin kendi grubu içinde ilk tercihtir. Simetidin de güvenli kabul edilebilir ancak bazı hayvan ve insan çalışmalarında feminizasyon bildirilmesi nedeni ile tercih edilmemesi yönünde öneriler olmuştur. Famotidin ve nizatidin ile ilgili bilgi daha azdır.
Proton pompa inhibitörleri H2 reseptör blokerlerinden daha etkili ajanlar olmalarına rağmen gebelikte güvenilirlikleri daha az araştırılmıştır. Lansoprazol, pantoprazol, esomeprazol ve rabeprazol insan çalışmaları sınırlı olmakla birlikte hayvan çalışmalarında güvenli bulunmuştur.
Omeprazol bu gruptaki diğer ilaçlardan farklı olarak insan çalışmalarında kardiyak malformasyon bildirimi nedeni ile kategori C’dedir.
Gebelikte anti-reflü cerrahiden kaçınılmalıdır. Yakınmalar doğumla beraber anlamlı derecede düzelebilmektedir.
Metoklopramid gebelikte çok dirençli GÖR vakalarında gebeliğe bağlı barsak hipomotilitesinin düzeltilmesi ve bu yolla reflünün azaltılması amacıyla kullanılabilir. Metoklopramid gebelikle ilişkili bulantı ve kusma tedavisinde de kullanılmaktadır ve güvenli kabul edilmektedir (kategori B).
Doğum sonrasında GÖR yakınmaları devam eden hastalarda antasitler ve sukralfat sınırlı emilimleri nedeni ile güvenli kullanılabilir. Tüm H2 reseptör blokerleri anne sütüne geçer; ancak simetidin, ranitidin ve famotidin emzirme sırasında güvenli kabul edilir.