Herculaneum

gezi-logo.qxpGEZİ / ŞUBAT 2014

İtal­ya yarı­ma­da­sı­nın Cam­pa­nia Böl­ge­sin­de dola­şa­ca­ğız bu kez. Napo­li­’­nin güney­do­ğu­sun­da, Napo­li kör­fe­zin­de­ki bir haya­let şeh­re baka­ca­ğız kül­le­rin, lav­la­rın ara­sın­dan. M.S. 79 Ağus­to­s­’u­nun 24. günü Sta­bi­ae ve Pom­pe­ii ile bir­lik­te yok olan antik Roma şeh­ri Her­ku­la­ne­um­’a.… Yaşa­ma sana­tı­nı çağı­nın çok öte­si­ne taşı­mış olan ölü kente.

Aris­to­’­nun öğren­ci­si The­oph­ras­tos M.Ö. 314 yılın­da bu şehir­den bah­se­der. Onun yazı­la­rın­da bu şehir için kul­lan­dı­ğı isim Herakleion.

Antik şeh­rin M.Ö. 8. yüz­yıl­da Oscan” kavi­mi tara­fın­dan kurul­du­ğu tah­min edil­mek­te. Son­ra­dan şehir Etrüks uygar­lı­ğı kont­ro­lü altı­na gir­miş ve daha son­ra Sam­nit­ler bura­yı ida­re­le­ri­ne almış­lar. Antik Roma­’­nın eli­ne geç­ti­ğin­de ise daha çok Roma­lı zen­gin­le­rin, aris­tok­rat­la­rın tatil yer­leş­ke­si ola­rak kul­la­nıl­mış bu böl­ge. İmp­ar­at­or Tibe­ri­us zama­nın­da da şeh­ri öldü­ren bu doğa fela­ke­ti yaşanmış.

Unut­ma­dan, bir şeh­rin kuru­lu­şu­nu Herak­les Geryoneus’a dayan­dı­ran bir mit var. Mito­lo­jiy­le ilgi­li olan­lar hatır­la­ya­cak­lar­dır, diye ekle­yip şeh­re, o güne dönelim.

Vezüv pat­la­ma­dan ufak ufak yer sar­sın­tı­la­rı olmuş gün­ler önce. Ben­zer sar­sın­tı­la­rı daha önce de yaşa­dık­la­rın­dan pek önem­se­me­miş­ler. Hat­ta ilk püs­kür­me­yi pek bir önlem almak­sı­zın izle­miş halk. Yük­sek basınç­la kilo­met­re­ler­ce fış­kı­ran mag­ma gazı gök­yü­zü­nü kap­lar­ken saat­ler son­ra­ki ikin­ci pat­la­ma­dan kaç­mak artık imkan­sız­laş­mış. Son anda kaç­ma­ya çalı­şan­lar dahil sıcak­lı­ğın şoku ve kay­nar akın­tıy­la anın­da kömür­leş­miş­ler. Ancak Pom­pe­ii de hal­kın kaç­ma­sı müm­kün­ken ki kaçan­lar olmuş, Her­cu­la­ne­um­’­da bu pek müm­kün değil­miş. Yak­la­şık bir gün boyun­ca 10 mil­yar tonu aşkın sün­ger taşı, kaya ve külü dışa­rı­ya püs­kür­ten Vezüv, Pom­pe­ii ve Her­cu­la­ne­um­’u insan­la­rıy­la bir­lik­te yerin 1020 met­re altı­na gömmüş.

hercul-4

Fela­ket­ten yak­la­şık 1500 yıl son­ra 1594 yılın­da bir su keme­ri yapı­mı sıra­sın­da tesa­dü­fen keş­fe­di­len şehir­de ilk kazı­lar 1700’lü yıl­lar­da baş­la­yıp ara­lık­lar­la günü­mü­ze kadar gel­miş ve hala devam etmek­te. Bu süreç­te­ki bulun­tu­lar, şeh­ri 1997 yılın­da Unes­co Dün­ya Miras­la­rı lis­te­si­ne sok­ma­ya yet­miş yine de.

Mer­mer ağır­lık­lı antik Roma kent­le­ri­nin aksi­ne şehir tuğ­la­dan inşa edil­se de vol­ka­nik kül örtü­sü genel yapı­nın bozul­ma­sı­nı engel­le­miş. 1860’ta İtaly­an bilim ada­mı Giusep­pe Fiovel­li Pompeii’deki kazı esna­sın­da taş­la­şan kül­le­rin ara­sın­da bir boş­lu­ğa tesa­düf edin­ce bura­ya açı­lan delik­ten sıvı alçı dök­tü­re­rek içer­de­ki boş­lu­ğun kalı­bı­nı aldır­mış. Çıka­rı­lan kalıp­lar­dan gör­müş ki lav­la­rın altın­da kal­mış insan ve hay­van­la­rın pat­la­ma son­ra­sın­da­ki pozis­yon­la­rı aynen korun­muş Pom­pe­i’­de. Ama Herculaneum’da lav­lar öyle­si­ne ört­müş ki her şeyi böy­le müda­ha­le­le­re gerek duyul­ma­mış. Özel­lik­le ahşap zama­na pek de daya­na­bi­len bir mal­ze­me değil­ken Herculaneum’da epey mik­tar­da bulun­muş. Bunun tek nede­ni de şeh­rin hava geçir­me­yecek bir şek­li­de lav­la mühür­len­miş olması.

hercul-1

Ayrı­ca Herculaneum’da Roma inşa­at uygu­la­ma­la­rı­nı anla­ma­mı­za ola­nak sağ­la­yan ve Pompeii’de olma­yan çok değer­li bul­gu­lar da ele geç­miş. Ama bu ayrın­tı­lar daha çok mimar­lar için. Biz mes­le­ki bir kay­gı olma­dan bakı­yo­ruz şehre.

Kent sur ile çev­re­len­miş ve sokak­la­rı koşut bir biçim­de kuzey-güney doğ­rul­tu­sun­da dizayn edil­miş. Ana cad­de­le­re genel­lik­le dük­kan­lar, sokak­la­ra evler sıra­lan­mış. Ken­tin kuzey­ba­tı­sın­da 1.500 kişi­lik bir tiyat­ro ve hamam­lar var deni­yor ama tiyat­ro­dan ben pek emin deği­lim. Kazı­sı devam eden bir yapı­nın da bazi­li­ka oldu­ğu düşü­nü­lü­yor. Kazı tamam­la­nın­ca daha iyi anla­şı­la­cak. Ama çok büyük bir spor salo­nu, o dönem­de­ki yaşam kali­te­si ile ilgi­li fikir veri­yor bize. Sade­ce bu değil, evler­de ve dük­kan­lar­da bulu­nan gün­de­lik haya­ta dair gereç­ler de. Beni en çok şaşır­tan ayak­lı yumur­ta­lık­lar, desen­li kek ve ekmek kalıp­la­rıy­dı, hava­lan­dır­ma, ısıt­ma, pişir­me ve su dağı­tım plan­la­rı­nın yanı sıra.

Evle­rin bölüm­le­me­le­ri ve bulun­duk­la­rı konum, ora­da yaşa­yan­la­rın sta­tü­sü ile ilgi­li de bil­gi veri­yor bize. Ama genel­de ana giriş, giriş avlu ve avlu­ya bakan oda­lar­dan olu­şu­yor plan. Ana giri­şin üze­rin­de­ki kapa­lı bal­kon ise sade­ce bir­kaç örnek­te var. Moza­ik­ler ve hey­kel­ler ise evle­rin vaz­ge­çil­me­zi. Duvar resim­le­ri­ni de nere­dey­se her evde görü­yo­ruz. Kare sütun­lar mima­ri öğe­ler­den. Pen­ce­re­le­rin konum­lan­dı­rıl­ma­sı ışı­ğın her zaman içe­ri­ye alı­na­bil­me­si­ni ola­nak­lı kıla­cak şekil­de ayar­lan­mış. Önem­li kişi­le­rin evle­rin­de ayrı bir ziya­fet salo­nu mut­la­ka var. Fela­ket­ten önce yaşa­mı yaşa­ma sana­tı­nın doru­ğu­na taşı­mış olduk­la­rı­nı, evle­rin­den, maden işçi­lik­le­rin­den, şehir plan­la­ma­la­rın­dan ve yaşa­ma, yaşa­ma­ya dair her alan­dan kul­lan­dık­la­rı her obje­den anlıyoruz.

1980’lerdeki kazı­lar­da bulu­nan beden­ler de yaşa­nan zama­na ve güne dair bir­ta­kım hika­ye­ler anla­tı­yor bize.

hercul-2

Arke­olog­la­rın Yüzük­lü Kadın” ismi­ni ver­dik­le­ri, sol elin­de iki yüzü­ğü ve kolun­da bile­zik­le­ri olan bir kadı­nın iske­le­ti, başın­da­ki bir tutam saç­tan yola çıka­rak genç sarı­şın baş­ka bir kadın ve doğ­ma­mış bebe­ği ve beşi­ğin için­de bulu­nan çocuk bede­ni önemli.

Aslın­da Pompeii’de nere­dey­se tüm şehir kazıl­mış­ken Herculaneum’da sade­ce şeh­rin çey­re­ği ya da yüz­de yir­mi­be­şi kazı­la­bil­miş. Yani Herculaneum’u Pompeii’yi tanı­dı­ğı­mız­dan daha az tanı­yo­ruz. Antik şeh­ri dola­şıp şehir ve açı­ğa çık­tı­ğı kada­rı ile mima­ri­si­ni tanı­ya­bi­lir, bulun­tu­la­rın büyük çoğun­lu­ğu­nu Napo­li Ulu­sal Müzesi’nde, bir bölü­mü­nü de Herculaneum’daki yerel müze­de görebiliriz.

İlgili Haberler

Leave a Comment