Hasta ve Sağlık Çalışanı Güvenliği Platformu’nun hazırladığı anket çalışmasına göre tüm sağlık çalışanları risk altında ve her 2 sağlık çalışanından biri çalışma hayatı boyunca en az 1 kez kesici-delici alet yaralanması ile karşı karşıya kalıyor. Doktorların kesici-delici alet yaralanmalarına maruz kalma sıklığı yüzde 53.
Hasta ve sağlık çalışanı güvenliğinin önemine dikkat çekerek ulusal sağlık standartlarını daha iyi bir noktaya taşımak amacıyla çalışmalar yürüten Hasta ve Sağlık Çalışanı Güvenliği Platformu, sağlık çalışanlarının maruz kaldığı kesici-delici alet yaralanmaları hakkında güncel veriler elde etmek amacıyla bir anket çalışması gerçekleştirdi.
1050 sağlık çalışanının katıldığı anket çalışmasının sonuçları, Ankara’da gerçekleştirilen basın toplantısında, Platformu destekleyen derneklerden Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) ve Türk Hastane İnfeksiyonları ve Kontrolü Derneği’ni (HİDER) temsilen Platform Yöneticisi Prof. Dr. Serhat Ünal, Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti’ni (TMC) temsilen T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları Başkanı Prof. Dr. Selçuk Kılıç, yine Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti’ni temsilen Prof. Dr. Arzu Sayıner ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği’ni (KLİMUD) temsilen Dr. Neşe Göl’ün katılımıyla basın mensupları ile paylaşıldı. Acil Tıp Derneği, Acil Hemşireleri Derneği, Türk Biyokimya Derneği, Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği, Araştırmacı Tıp Teknolojileri Üreticileri Derneği gibi dernekler tarafından da desteklenen Hasta ve Sağlık Çalışanı Güvenliği Platformu’nun anket çalışması Türkiye’deki sağlık çalışanlarının maruz kaldığı kesici-delici alet yaralanması rakamlarına ışık tutacak bir ön çalışma niteliğinde.
Anketin sonuçlarına göre; sağlık çalışanlarının %54’ü çalışma hayatı boyunca mesleki uygulamalar sırasında en az 1 kez yaralanmaya maruz kalıyor. Sağlık çalışanlarının ve hastaların güvenliğini ciddi bir şekilde etkileyebilecek bu yaralanmaların ise sadece %20’sinin tamamı bildiriliyor.
YARALANMALAR BİLDİRİLMİYOR
Yine anket sonuçlarına göre; yüzde 61’lik bir çoğunlukla yaralanmaya en çok maruz kalan meslek grubu hemşireler olurken; en sık yaralanma nedeninin ise %42 ile enjektör iğnnesi batması olduğu sonucu ortaya çıktı. Doktorların kesici-delici alet yaralanmalarına maruz kalma sıklığı ise yüzde 53. Anket; yaralanmaların bildirim sıklıklarına ve yaralanma sonrası test ve profilaksi (%20) sıklıklarına bakıldığında daha fazla eğitim, farkındalık ve raporlamaya ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Ayrıca yine anket çıktılarından çıkan sonuçlara göre; eğitimler tek başına yaralanmayı azaltmaya, tedbirlerin alınmasına ve raporlamaya etki etmiyor.
Son olarak anket; sağlık çalışanlarının büyük bir bölümünün yaralanmaları ciddi oranlarda önleyebilecek güvenlik donanımlı tıbbi cihazlardan haberdar olsa da 10 çalışandan yalnızca 3’ünün bu cihazları kullanma imkânına sahip olduğunu ortaya koyuyor.
GÜVENLİK DONANIMLI CİHAZLARA GEÇİLMELİ
Çalışan Sağlığı Daire Başkanlığı tarafından konunun incelendiğine dikkat çeken Platform Yöneticisi Prof. Dr. Ünal, ABD ve Avrupa’daki gibi Türkiye’de de güvenlik donanımlı cihazların kullanımının yaralanmaların önüne geçmedeki öneminden bahsetti.
Prof. Dr. Sayıner ise konunun yasal kısmının çok önemli olduğuna dikkat çekerek gerekli önlemlerin alınması için belirli maliyetlerin altına girilmesi gerektiğini, bunun da ancak kanuni altyapının düzenlenmesi ile olacağını söyledi.
Prof. Dr. Selçuk Kılıç da Türk Halk Sağlığı Kurumu’nun son üç yıldır ilgili mevzuatlar üzerinde çalıştığını, kurum olarak bu alanda ilerlemek adına derneklerle çalışmaya çok önem verdiklerini belirtti. Bu anketin farklı branşları ve farklı hastaneleri kapsaması sebebiyle ulusal veri oluşturabilmek adına anlamlı bir adım olduğunu sözlerine ekledi.