Girona

gezi-logo.qxpGEZİ / EYLÜL 2014

İsp­any­a’­da Bar­ce­lo­na­’­nın kuzey doğu­sun­da­ki ger­çek­ten küçü­cük bir ken­te; Giro­na­’­ya bu kez yol­cu­lu­ğu­muz. Ter, Onyar, Gal­li­gants ve Güell nehir- akar­su­la­rı­nın fizik­sel ve gör­sel ola­rak zen­gin­lik kat­tı­ğı 4 nehir­li yer­leş­ke­ye.. Ya da For­ca Vel­la ve Orta­çağ mahal­le­le­ri ile 2000’den faz­la yılın izi­ni sürmeye…

Tari­hi­ni bile­me­di­ği­miz eski zaman­lar­da Gerun­da adı veri­len bu böl­ge­nin ilk sakin­le­ri; nehir kıyı­la­rın­da ve dağı­nık yaşa­yan İbery­al­ıl­ar, yani yer­li­ler. Son­ra bir­çok ege­me­nin kont­ro­lü­ne geç­miş bura­sı. Roma­lı­lar, Vizi­got­lar Cer­men kabi­le­si Got­la­rın kolu”, Moors yani Mag­ri­bi diye adlan­dı­rı­lan kuzey batı Afri­ka­lı­lar, Fransızlar…

Biraz daha yakın­dan bak­mak ister­sek; 785’te Kata­lon­ya sınır­la­rı­nı oluş­tur­ma­ya baş­la­yan Kut­sal Roma Ger­men İmp­ar­at­orl­uğu kuru­cu­su Char­le­mag­ne – 1. Karl Şarl­ma­n­’ın Giro­na­’­yı bu sınır­la­rın içi­ne aldı­ğı­nı görü­yo­ruz. Son­ra 878’de Bar­se­lo­na şeh­ri­nin dene­ti­min­de. Mağ­ri­bi­le­rin 1015 yılın­da böl­ge­den sürül­me­si ile 11. yy’da Ara­gon Alfon­so kral­lı­ğı­na geçe­rek şehir ilan edi­li­yor. 1351’de dük­lük, 1414’te Kral Fer­di­nan­d­’ın ilk doğan oğlu­na itha­fen de Prens­lik olu­yor Giro­na. Bu titr 16. yy’da Astu­ri­as Pren­se­si Leonor­la devam edi­yor. Yani bir hay­li hır­pa­lan­mış, bir hay­li de onur­lan­dı­rıl­mış bir yerleşke.

gezi-02

25 kuşat­ma, 7 isti­la ve her yeni yapı­lan­ma­nın tari­hi­ni ve kül­tü­rü­nü zen­gin­leş­tir­di­ği bu şeh­rin etnik plat­for­mun­da Yahu­di­ler de var. 12. yy’da Yahu­di­le­rin en önem­li yer­leş­ke­le­rin­den biri bura­sı ve 1492 de Kata­lan­ya­’­dan tüm Yahu­di­ler sınır­dı­şı edi­le­ne kadar en önem­li Kab­ba­la oku­lu– ezo­te­rik yahu­di öğre­ti­le­ri – mer­ke­zi de burada.

Gör­me­den bakan­lar, şeh­re ilk giriş­te biraz hayal kırık­lı­ğı yaşa­ya­cak­lar­dır. En azın­dan eski şeh­re kadar diye küçük bir not düşe­rek tari­hin için­de kay­bo­la­rak şeh­re döne­lim artık biz yüzümüzü.

Renk­li evle­ri, res­ta­urant ve bar­la­rıy­la Ramb­la neh­re para­lel uza­nan nis­pe­ten yeni yer­le­şim ala­nı. Onyar neh­ri ve üze­ri­ne ası­lı gibi duran Flo­ran­sa tar­zı evle­rin sun­du­ğu ren­ga­rek din­gin­lik ve insan­la­rın bu din­gin­li­ğe kat­tık­la­rı tela­şı içi­ni­ze sin­dir­me­nin en güzel yolu nehir boyun­ca yürümek.

Old town – eski şehir ise tepe­de ve sur­lar­la çev­ri­li. Bel­li bir yere kadar ara­ba ile gide­bi­li­yor ve şan­sı­nız var­sa park yeri bula­bi­li­yor­su­nuz. Çoğu yer ara­ba tra­fi­ği­ne kapa­lı. Eski şehir­de sokak­lar öyle dar ki Gra­na­da – Albay­zin – sokak­la­rı bul­var kalı­yor nere­dey­se yanın­da der­sem evet biraz abart­mış olurum.

Bu dara­cık sokak­la­ra dal­ma­dan önce For­ça Vel­la – M.Ö. 1. yy’da Roma­lı­lar tara­fın­dan çok büyük kes­me taş­lar­la yapı­lan kale – ve üçge­nim­si bir tür akro­po­le ben­ze­yen kale sur­la­rı­na ve kale­den kalan­la­ra baka­ca­ğız şim­di. Bura­sı ilk şehir mer­ke­zi aynı zaman­da. Giro­na­’­nın pano­ra­mik man­za­ra­sı için bu sur­lar boyun­ca yürü­me­miz gere­kecek. 1000 yıla yakın Giro­na­’­yı işgal­ci­ler­den koru­ma­ya çalı­şan bu Karo­lenj duvar­lar ve sur­lar 14. yy’ın ikin­ci yarı­sın­da III. Peter döne­min­de yeni­len­miş. 16. yy’da da sade­ce kale­yi değil, şeh­ri de içi­ne ala­cak şekil­de, şehir­le bütün­leş­ti­ril­miş. Kuze­yin­de biraz, güne­yin­de çoğu olmak üze­re gözet­le­me kule­le­ri ise işlev­siz bugün. Sur­lar­da dola­şır­ken bir anıt­va­ri suna­ğa rast­la­ya­cak­sı­nız. 4 şubat 78 tari­hin­de Lord İsa”nın ziya­re­ti ve ayak izin­den bah­se­di­yor. Bana pek ina­nı­la­sı gel­me­di­ği için baş­ka kay­nak­la­ra bak­tı­ğım­da böy­le bir bil­gi­ye rast­la­ma­dım. Ama sunak ora­da; üze­rin­de­ki ayak moti­fi olan taş ve bil­gi­ler­le birlikte.

gezi-01

For­ca Vel­la­’­nın mer­ke­zin­de türü­nün en geni­şi olan Gotik kated­ra­li göre­cek­si­niz. 22 ya da 23 met­re bir geniş­lik­ten bah­se­di­yo­ruz. 11. yy’da daha önce­le­ri iba­det­ha­ne ola­rak kul­la­nı­lan bir bina­nın yıkı­la­rak ya da temel­le­ri üze­ri­ne inşa edil­me­ye baş­la­nan bu yapı­nın tamam­lan­ma­sı ekler ve süs­le­me­ler­le 18. yy’a kadar devam etmiş. Gotik dedik ama fark­lı yapı üslup­la­rı­nı gör­mek müm­kün kated­ral­de. Barok cep­he­si, Roma­nesk manas­tır yapı­la­rı ve kule gibi.. Ramom Beren­ger ve eşi­nin anıt mezar­la­rı bulu­nan kated­ra­lin dök­me ve döv­me gümüş­ten iç süs­le­me­le­ri etkileyici.

Bir­çok kili­se­yi bün­ye­sin­de barın­dı­ran Giro­na­’­da atlan­ma­ma­sı gere­ken kili­se­ler­den biri Sant Fel­liu bazi­li­ka­sı, kili­se­si. 10. yy’da siv­ri kule­si ile Giro­na­’­nın ilk kated­ra­liy­miş. 14. 16. ve 18. yüz­yıl­lar­da­ki ona­rım-yeni­le­me­ler mima­ri­si­ni zen­gin­leş­ti­rir­ken ana çiz­gi­si pek değiş­ti­ril­me­miş. Pagan ve erken Hıris­ti­yan kül­tün­den lahit­ler ve sanat eser­le­ri de var içe­ri­de. İlgi dahi­lin­dey­se biraz daha faz­la zaman ayır­ma­nız gerekecek.

Ve diğer atla­ma­ya­ca­ğı­mız kili­se de ya da kili­se komp­lek­si demek gerek bel­ki, Sant Pere de Gal­li­gants ve Sant Nico­lau. Kata­lon­ya­’­nın en önem­li erken Rome­nesk site­le­rin­den biri sayı­lır ben­ce bu yapı­lar gru­bu. Bene­dik­ten kili­se­si orta nefi ile tapı­nak bölü­mü bazi­li­kal pla­na sahip gibi. Şim­di ise iko­nog­ro­fi­nin en güzel örnek­le­riy­le bir ser­gi salo­nu bu bölüm­ler­den bazı­la­rı. Hemen yan­da­ki bina ve uzan­dı­ğı vadi, doğal kay­nak­la­rıy­la St. Dani­el Manas­tı­rı. Kili­se­ye gelir geti­ren 12. yy” likör ima­lat ve tica­ret­ha­ne­si. St. Dani­el­’in meza­rı­nın­da bulun­du­ğu manas­tır, rahi­be­ler manas­tı­rı ve kili­se görev­li­le­ri­nin evle­riy­le komp­lek­si gör­sel ola­rak da zen­gin­leş­ti­ri­yor burası.

İç içe geç­miş bina­lar­dan biraz uzak­la­şıp Arap ban­yo­la­rı­na göz atmaz­dan önce bir mola iyi fikir bana sorar­sa­nız.. Serin­le­me­nin zama­nı gel­diy­se bir­çok kişi size şeh­rin hat­ta ülke­nin yerel ve genel içki­si Sangria’yı öne­re­cek­tir ama ben değil. Çok uzman eller­de güzel olma ihti­ma­li var tabii ama siz yerel şarap­lar­dan, bira­dan ya da kah­ve­den vazgeçmeyin.

Hep Roma hamam­la­rın­dan esin­len­miş­tir diye Arap hamam­la­rı­na gön­der­me yapı­lır ama ben bu konu­da da tered­düt­lü­yüm. Han­gi kül­tür han­gi­sin­den nere­ye kadar etki­len­miş, bu biraz uzman­lık isti­yor ki bu uzman ben deği­lim. Konu­yu uzman­la­rı­na bıra­kıp ban­yo­mu­za döne­lim biz.

Bura­da da Roma­nesk üslup­ta­ki yapı kub­bey­le bütün­leş­ti­ril­miş. Tonoz­lu bir soyun­ma ve din­len­me oda­sı, mer­kez­de kub­be­li havuz ve yıkan­ma bölüm­le­ri, ince sütun­la­rı ve kub­be dahil ince süs­le­me­ler tam Arap mima­ri yan­sı­ma­la­rı. Söy­le­ye­bi­le­ce­ğim en doğ­ru şey bel­ki, bütü­nüy­le çok etki­le­yi­ci oldu­ğu. Ban­yo­lar, kated­ra­lin hemen altında.

Şehir­de diğer etki­le­yi­ci olan ise mey­dan­lar. Özel­lik­le Inde­pen­d­èn­cia ve Vi. Kafe­le­ri, res­ta­urant­la­rı, anıt­la­rı ve çev­re­sin­de yaşan­mış tari­hin, geç­mi­şin izle­ri­ni taşı­yan, yan­sı­tan bina­la­rı, tiyat­ro­la­rı, yöne­tim bina­la­rıy­la mey­dan­lar. Yahu­di mahal­le­si­ni, dara­cık sokak­la­rı­nı, mey­dan­la­rı­nı gez­mek, tari­he dokun­mak gibi burada.

Yolu­nu­zu en az 1 gün için bu küçü­cük şeh­re düşürmelisiniz.

Yolu­nuz hep açık olsun..

İlgili Haberler

Leave a Comment