Gıda hangi dinamikle endüstrileşir?

yavuz dizdar-logo.qxpMART 2016

Bir gıda mad­de­si­nin doğal şart­lar­da kabul edi­le­bi­lir kayıp­la” korun­ma­sı­nın sade­ce iki yolu mev­cut­tur, kurut­mak (su içe­ri­ği­nin tama­men orta­dan kal­dı­rıl­ma­sı, örne­ğin pek­si­met) ya da don­dur­mak. Gıda­dan uzun süre yarar­la­nı­la­bil­me­si­ni sağ­la­yan bunun dışın­da­ki bütün yak­la­şım­lar ancak taze for­mun maya­lan­ma­sı yön­te­mi­ni izler. Bu yön­tem­ler de elbet­te mik­ro­or­ga­niz­ma faali­ye­tiy­le ilgi­li­dir, maya doğal ortam­dan sıcak­lık, tuz­lu­luk, oksi­jen var­lı­ğı, basınç vb. değiş­ken­ler kont­rol edi­le­rek doğal seçi­lim­le” elde edilir.

Bes­len­me ile uğra­şan arka­daş­la­rı­mı­zın kuş­ku­suz bil­dik­le­ri, ama anla­ta­bil­mek­te zor­lan­dı­ğı biyo­lo­jik ger­çek, bes­len­me­nin aslın­da bir sis­tem­ler bütü­nü­nü oluş­tur­du­ğu­dur. Taze tüke­ti­len gıda­lar dışın­da­ki­le­rin hep­si (don­dur­ma ya da kurut­ma söz konu­su değil­se) insan­da­ki­ne hay­li ben­zer bir maya­lan­ma sis­te­mi­ne tabi­dir­ler. Yoğur­dun maya­sı pek çok doğal kay­nak­tan (nohut, limon, saman, vol­ka­nik top­rak, karın­ca yuva­la­rı­nın ağız biri­kim­le­ri, yağ­mur suyu) elde edi­lir ve yıl boyun­ca o sis­tem kul­la­nı­lır. Bunun en iyi bili­nen gele­nek­sel şek­li çiğ dam­la­la­rı­nın Hıdrellez’in ilk üç günü yap­rak­lar­dan top­lan­ma­sı­dır ve aslın­da baş­ka bir dün­ya algı­sı­na işa­ret eder. Hamur hazır­la­nan ekşi maya ile maya­la­nır, tur­şu, boza gibi ürün­le­rin kurul­ma­sın­da işle­yen sis­tem ise zaten ham­mad­de kay­nak­la­rı­nın üze­rin­de var­dır, seçi­lim­le­ri sağ­la­nır. Aynı şey etin maya­la­nış biçi­mi olan sucuk için de geçer­li­dir, kuru­tul­muş bağır­sak­ta­ki mik­ro­or­ga­niz­ma­lar, uygun tuz ve baha­rat orta­mın­da seçi­li­me uğra­ya­rak kay­na­ğı dönüş­tü­rür. Bu anlat­tık­la­rı­mız insan bes­len­me­si için uyum­lu (“com­pa­tib­le” den­me­si daha doğ­ru­dur) biçim­dir. Zira biz­de­ki­ne ben­zer ve bizim eksi­ği­mi­zi gide­ren ürün­ler­le sonuç­la­nır. Sala­ta­lık tur­şu­su, taze sala­ta­lık­tan tama­men fark­lı bir şey­dir, yoğurt süt­ten fark­lı, pey­nir daha da fark­lı­dır, sucuk da etin zen­gin­leş­ti­ril­miş formudur.

sebze_16Bes­len­me­de ana fak­tör uyum­lu” olmasıdır

Ne var ki uyum­lu­luk” açı­sın­dan öne­mi­ne değin­di­ği­miz bu işlem biçim­le­ri­nin hep­si­nin de zorun­lu bir doğal kay­nak ve olgun­laş­ma zama­nı, dola­yı­sıy­la stok yeri, işgü­cü” gerek­si­ni­mi var­dır. Oysa gıda endüst­ri­le­ri­nin zama­nı yok­tur, zaman ve stok ayrı­ca para demek­tir. Endüst­ri bu gibi zorun­lu­luk­la­rın üste­sin­den yeni kav­ram­lar geliş­ti­re­rek çık­mış­tır. Tüke­ti­ci­nin (müş­te­ri bile değil, tüke­ten kişi­ler anla­mın­da kul­la­nı­lır) tat­min olma­sı­nın tek belir­le­yi­ci­si tadın ben­zer olma­sı (dama­ğı tat­min eden anla­mın­da­ki pala­tib­le” kav­ra­mı ola­sı­lık­la böy­le orta­ya çık­mış­tır) ve ürü­nün sak­la­na­bil­me­si açı­sın­dan hem gerek­li hem de seçi­ci­lik sağ­la­yan şey de amba­laj­dır. Mar­ka renk­ler­le tem­sil edi­lir, renk­ler kutu üze­ri­ne işlen­di­ğin­de oluş­muş algı­nın her ürün gamı­na yakış­tı­rı­la­bil­me­si çok kolay hale gelir. Daha­sı maya­lan­ma doğa­nın ener­ji sis­tem­le­ri (örne­ğin pey­ni­rin bel­li mağa­ra­da olgun­laş­tı­rıl­ma­sı), mev­sim özel­lik­le­ri (sıcak­lık, nem gibi daha iyi bili­nen değiş­ken­ler) ya da ürü­nün gün için­de­ki hasat zama­nı­na bile bağ­lıy­ken (zey­ti­nin sabah top­lan­ma­sı gibi) bun­la­rın her zaman aynı tadı ve stan­dar­dı tut­tur­ma­sı müm­kün değil­dir. Tat ve içe­rik ortam koşul­la­rın­dan (ama aynı ortam koşul­la­rın­da biz de kıs­men yaşa­rız) bu kadar etki­le­nir­ken, mar­ke­te eriş­ti­ri­len ürün­de aynı tadın ve kıva­mın tut­tu­rul­ma­sı sap­lan­tı­dır. Zaten mar­ka düşün­ce­si de bir sap­lan­tı­dır, zaman için­de en kali­te­li­si­ni yapar” düşün­ce­sin­den uzak­la­şıp, hep aynı­sı­nı üre­tir” algı­sı­na evrilmiştir.

Küçük üre­ti­ci açı­sın­dan kısıtlılıklar

Bu sap­lan­tı neden­se şarap gibi maya­lan­mış üzüm ürün­le­ri­nin kav, böl­ge, yıl” gibi seçi­ci­lik­le­ri­ne hiç yan­sı­maz. Mese­le pey­nir oldu­ğun­da orta­da selec­ti­on” (seçil­miş) düşün­ce­si yok­tur, oysa şarap den­di­ğin­de selec­ti­on” mer­ke­zi düşün­ce­dir. Peki neden, kav” üzüm için bu kadar belir­le­yi­ci olur­ken, aynı kav­ram pey­nir­de tar­tı­şı­la­ma­mak­ta­dır? Bunun bir gerek­çe­si ola­sı­lık­la şara­bın (artık daha çok para­ya endeks­li) kül­tür biçi­mi­ne dönüş­me­yi başar­mış olma­sın­da (dola­yı­sıy­la para sahi­bi kül­tür­süz­le­rin kolay etki­le­ne­bil­me­sin­de), ama pey­nir ya da sucu­ğun gün­lük yaşa­mın par­ça­sı ola­rak basit­leş­ti­ril­me­sin­de­dir. Üste­lik ser­ma­ye­nin kont­ro­lün­de ger­çek­le­şen kapi­ta­li­zas­yon” zaten stan­dart ürün ister­ken; yöre­sel pey­nir, sucuk vb. özel niş üre­tim yapan kali­te­li ama küçük işlet­me­le­rin sade­ce tanı­tım değil, paza­ra eri­şim ola­nak­la­rı bile kısıt­lı­dır. Ve elbet­te tıp­kı sütün enteg­ras­yo­nu gibi, etin de enteg­ras­yo­nu küçük kali­te­li üre­ti­ci­nin boğa­zı­na basar. Yerel ürü­nün paza­ra eri­şi­min­de bel­li bir kilo­met­re sını­rı bile kon­muş­ken, endüst­ri Eskişehir’de üret­ti­ği yoğurt ben­ze­ri” ürü­nü Hakkari’ye sata­bil­mek avan­ta­jı­na sahiptir.

İlgili Haberler

Leave a Comment