
PROLOTERAPİ / ARALIK 2015
Anestezi Uzm. Dr. Önder Taylan Çifçi, 2011 yılından beri geleneksel ve tamamlatıcı tıp yöntemi proloterapi ile hasta tedavi ediyor. Baş ve bel ağrılarının aslında çoğu zaman kas-iskelet sistemindeki hasarlardan kaynaklandığını söyleyen Çifçi’ye göre bu yöntemle birçok gereksiz ameliyata ve ilaç kullanımına gerek kalmıyor.
Proloterapi nedir?
Proloterapi düşünülenin aksine Batı kökenli bir tedavi, Amerika’da ortaya çıkmış. 1930’lu yıllarda George Stuart Hackett adlı bir hekimin tanımladığı, 50’lerde ve 80’lerde de bilimsel bir zemin üzerine oturtulan bir çeşit enjeksiyon tedavisi. Amerika’da profesyonel sporcular dahil, insanlar kronik bir ağrıları olduğunda önce proloterapistlere gidiyorlar. Ondan sonra gerekli görürlerse ameliyat seçeneğini düşünüyorlar.
Bu alanda yapılmış bilimsel çalışmalar var mı?
PubMed’de 2010 yılından sonra yazılmış makaleleri görebilirsiniz. Bilimsel destekleri var, ancak kontrollü çalışmları yok ne yazık ki. Genelde vaka ve vaka taraması şeklinde çalışmalar mevcut.
Türkiye’de ne zamandır uygulanıyor?
Türkiye’de 2010 yılından sonra ivme kazanıyor. 2012 ve 2014’te iki ayrı dernek kuruldu. Hatta 2014 yılında Sağlık Bakanlığı, Geneleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Yönetmeliği yayımladı ve proloterapiyi de bu başlığın altına aldı. Şu günlerde de bilimsel kurulların oluşturulması çalışmaları devam ediyor. Önümüzdeki dönemde de proloterapi, ruhsat verilmiş merkezlerde uygulanabilen ve üniversite çatısı altında doktora eğitimlerini alan hekimlerin Sağlık Bakanlığı onaylı sertifikalarla yapabileceği bir tedavi yöntemi haline gelecek.
Nasıl ve kimlere uygulanır?
Kas-iskelet sistemiyle, eklemlerle ilişkilendirdiğimiz kronik ağrılı hastalarda ağrının kalıcı olarak tedavisini sağlayan ve seanslar halinde uygulanan bir enjeksiyon yöntemi. Dünyada ve Türkiye’de yaygın olarak kullandığımız en güvenilir içerik kabaca “şekerli su” dediğimiz dekstroz. Yoğunlaştırılmış şekerli suyu o bölgelere enjekte ederek ağrının kalıcı olarak iyileşmesini ve orta ve uzun vadede tamamen ortadan kaldırılmasını hedefliyoruz.
Nöropatik ağrıda da kullanılıyor mu?
Nöropatik ağrılarda, nöral proloterapi dediğimiz başka bir yöntem kullanıyoruz. Proloterapinin enjeksiyon protokollerine uygun bir şekilde daha seyreltik dekstroz enjekte edililiyor.
Tanıyı nasıl koyuyorsunuz?
Gelen hastaların hepsinden MR istemiyoruz, daha önce çekilmiş MR’ı varsa görmek benim için yeterli. İlgili bölgenin düz röntgenini istiyorum ve standart kan tahlillerimiz var. Asıl tanı araçlarımız parmakla yaptığımız muayene.
Parmakla tanı koymak zor değil mi?
Zamanla kazanılan bir meleke. Kas-iskelet sistemi anatomisine çok iyi hakim olmak gerekiyor. İyi bir gözlemci olmak lazım. Hastayla karşı karşıya gelir gelmez, kafasının pozisyonu, gözlerini kısıp kısmaması, kambur durup durmaması, yürürken vücudunun bir yana doğru eğilip eğilmemesi, ayakkabının içeri doğru basılıp basılmaması çok büyük ipuçları verebiliyor. Muayene ederken de eklem ve bağ bölgelerine ortalama 4 kg’lık bir bası uyguladığımızda sağlam dokuda hiç ağrı oluşmazken hasarlı dokuda şiddetli ağrıyla cevap alabiliyoruz.
Hangi tip baş ağrılarında etkili olduğunu söyleyebiliriz?
Migren, toplumda gerilim tipi baş ağrısından sonra gelen ikinci en yaygın baş ağrısı nedeni. Özellikle kadın ve özellikle genç kadınlarda erkeklere göre üç kat fazla görüyoruz. İçinde baş ağrısı komponenti olan ama tüm vücudu etkileyen bir ağrı türü. Migrende insanlar atakları önlemek, azaltmak için sürekli ilaçlar kullanıyor. Sadece bunlardan kurtarmak bile çok büyük bir tedavi önlemi. 3–4 saatten 3–4 güne kadar süren atakların hiç gelmediğini düşünün. Atak gelse bile ayaktan bir saat içinde bu atağı geçirebiliyor hasta. Bazen bir baş ağrısı 10 yaşında ağaçtan düşüp de sırtını incitmiş bir hastanın sırtında çıkabiliyor.
Proloterapiyi, migren tipi baş ağrısında, gerilim tipi baş ağrısında, bir alt tür olan küme baş ağrısında, trigeminal nevralji, fasiyal sinir ağrıları gibi pek çok ağrıda, temel nedeni özellikle boyun ve omuz bölgesindeki bağlarda, eklemlerde bulduğumuz tüm hastalarda kullanabiliyoruz. Trigeminal nevralji gibi nevralji tipi ağrılarda nöral proloterapi uyguluyoruz. Proloterapide amaç, hasarlı olan dokuları tedavi etmek, diğerinde ise fonksiyonu bozulmuş olan sinirlerin tekrar fonksiyonunu görmesini sağlamak. Algoloji gibi bir anda bıçak gibi kesmek değil amaç; seanslar halinde ağrının tamamen ortadan kaldırılması.
İyileşme ne kadar sürede sağlanıyor?
Vücutta bir yara iyileşme mekanizması var. 2–3 gün oraya yoğun bir hücre göçü olur, arkasından da remodelasyon süreci başlar. İnflamasyon ve proliferasyon süreci ortalama üç hafta, remodelasyon süreci ise aylarca-yıllarca sürüyor. Buna bakarak, üç ya da dört haftalık seans süreleri tanımlanmış. Kişiden kişiye değişmekle birlikte, 15 günlük ya da 30 güne kadar uzayacak seanslar halinde uyguluyoruz. İyileşme süresi de bire bir hastayla ilgili bir şey. Biz bağışıklık sistemini harekete geçiriyoruz. Bağışıklık sistemi de yaşa, sahip olunan ek hastalıklara, hareket durumuna, kiloya, beslenmeye, hatta psikolojik duruma bağlı olarak etkinlik gösteriyor. Hasta ne kadar genç, hasar ne kadar yeni ve hasta ne kadar egzersizlere uyuyorsa o kadar kısa sürüyor. İleri yaşlarda, hasar çok daha fazlaysa, kazalar geçirilmiş, ameliyatlar geçirilmişse, kilo varsa, egzersize dikkat edilmiyorsa bu süre 8–10 seansa kadar uzayabiliyor.
Bel fıtığı, bel ağrısında durum nedir?
Bayanların giydiği topuklu ayakkabılar arka grup kasların kısalmasında en büyük sebep. Sık sık düşen, ayakları burkulan çok sayıda bayan hastamız var. Zamanla kaslar da kısalınca ayak bileğinde başlayan hasar diz, kalça ve bele kadar sirayet edebiliyor. Proloterapide amaç bir bulmaca çözmek. Bel fıtığı ile gelen bir hasta söz konusu olduğunda beyin cerrahı MR’daki görüntü ile ilgilenir. Tedavi seçeneği olarak kesip fıtığı çıkarmayı önerir. Halbuki hastayı bir bütünlük içinde değerlendirse, belki ayak bileğinde 25 yıl önce oluşmuş bir hasarı bulup onu tedavi etmeye başlasa, hastada uygun kas kısalıkları varsa ona uygun protokoller uygulasa oradaki fıtık hiç dokunulmadan bir süre sonra kaybolacak.
Yani ameliyata gerek kalmaz?
Bel fıtığında cerrahi endikasyonu olanlar yüzde 2’sidir. Yüzde 98’i aslında ameliyatlık değildir. Bel ağrıları içinde bel fıtığının ağırlığı yüzde 5–10’dur.
Bu yöntemin başarı oranları nedir?
Doğru hastayı seçtiğimizde yüzde 85–90 oranında başarılı bir yöntem. Yüzde 10’luk bir hasta grubunu ise daha iyi bir hale getiriyor. Yüzde 1’lik bir hastada ise fayda etmiyor. Ama en azından ehil ellerde yapıldığında zararı da olmayan bir tedavi olduğu da düşünülürse her hastada denemeye değer.
Uzm. Dr. Önder Taylan Çifçi kimdir?
1996 yılında Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde tıp eğitimine başladı ve 2002 yılında mezun oldu. Ağrı tedavilerine olan ilgisi sebebi ile GATA Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalında uzmanlık eğitimini tamamladı. 2011 yılında uzman doktor olarak atandığı Gümüşsuyu Asker Hastanesi’nde ağrı tedavilerine yönelerek çalışmalarını yoğunlaştıran Çifçi hastane bünyesinde Ağrı Kliniği kurarak proloterapi yöntemi ile bir çok hastayı tedavi etti. Halen çalışmalarını 4. Levent’teki kliniğinde sürdürüyor.