
Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu
GÜNCEL / EYLÜL 2016
Soğuk algınlığı, grip, sinüzit, bronşit gibi enfeksiyonlar basit bir solunum yolu enfeksiyonu olarak algılanıyor. Oysa toplumdaki yaygın inanışın aksine, tedavi edilmezse ilerleyip özellikle risk grubundaki kişilerde zatürre gibi ciddi alt solunum yolu komplikasyonlarına yol açabiliyor. Zatürre akciğerlerin enfeksiyonu olup, her yaşta insanı etkileyebilen ciddi bir hastalıktır.
Akademik Solunum Derneği Üyesi ve Acıbadem Maslak Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu zatürreye bakteri, virüs ve mantarların neden olduğunu, bakterilerin neden olduğu zatürrenin antibiyotiklerle tedavi edildiğini diğerlerinin ise kendilerine özel ilaçlarla tedavi edildiğini vurguluyor.
65 yaş üstü kişilerde daha ağır seyrediyor
Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, antibiyotiklerin 1950’lerde kullanılmaya başlanmasıyla, zatürre biraz gözden düşmüş gibi gözükse de antibiyotik öncesi çağda çok yüksek ölüm oranlarıyla seyreden bir hastalık olduğunu belirterek “Günümüzde zatürrenin ölüm oranları yüzde 10’lara kadar düşürülmüştür. Ancak altta yatan hastalığı olan, KOAH, kronik bronşit, şeker hastalığı, kalp hastalığı, böbrek yetmezliği ve kanser hastası olanlarda ve 65 yaş üstü kişilerde çok daha ağır seyredebilmektedir” diyor.
Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu’na göre zatürre mikrobik ve bu nedenle bulaşıcı bir hastalık. Ancak Çuhadaroğlu, bunun zatürre biriyle karşılaştığınız zaman hemen bulaşacağı anlamına gelmediğini söyleyerek şunları ifade ediyor: “Bulaşma o an sizin bağışıklık durumunuzla ilgilidir. Bu yüzden mikroptan korunmak için en iyi korunma yolu insanların sık sık elini yıkamasıdır. Öksürdüğünde havada asılı kalan mikrop da bulaşıcıdır ama elden burundan ele geçen, ağızdan ele geçen, sağa sola bulaştırdığımız mikrop miktarı daha fazladır. Bu nedenle el yıkamak çok önemlidir. Zatürrenin çok etmeni vardır; yüzlerce mikrop zatürre yapabilir ama zatürreye en çok neden olan pnömokoklar dediğimiz gruptur ve bunlardan da aşı ile korunulabilmektedir.”
Avrupa ve Amerika’da yetişkinlere aşılama öneriliyor
Pnömokok aşısının Türkiye’de rutin çocukluk çağı aşı takvimi içerisinde yer aldığını belirten Çuhadaroğlu, “Halen Sağlık Bakanlığı tarafından bir yaşın altında her çocuğa iki aylıktan başlanarak on ikinci aya kadar toplam 4 doz pnömokok aşısı yapılıyor. Çocuklarda uygulanma oranı yüksek olsa da yetişkin aşılamasında benzer oranlardan söz etmek mümkün değil. Oysa son 2–3 yıldır hem Amerika’da hem Avrupa’da 50 yaş üstündekilerin de, özellikle de alta yatan başka bir hastalıkları varsa mutlaka zatürre aşısı yaptırmaları öneriliyor. Konjuge dediğimiz yeni teknolojideki Pnömokok Aşısı tek doz olarak yapılabiliyor” diyerek bağışıklamanın önemine dikkat çekiyor.
Zatürre nasıl tedavi edilir?
Zatürre hastalarının bir kısmının ayaktan ilaçla, diğerlerinin hastaneye yatırılarak tedavi edildiğini söyleyen Çuhadaroğlu, “Hayati risk taşıyan yüzde 10 oranında hastanın bazen yoğun bakımda bile tedavi edilmeleri gerekebilir. Oysa hasta olmadan önce korunmak hem hastaya hem ülkeye daha az maliyetlidir” diyerek aşılama maliyetlerinin tedavi maliyetinden çok daha düşük olduğunu vurguluyor.