Son hızla ilerlemesine devam eden teknoloji, hayatlarımıza yeni bir boyut kazandırdı ve sanal bir dünya ekledi. Başlangıçta dengeyi sağlamakta güçlük çeksek de artık pek çoğumuz, orantılı bir biçimde iki dünyayı da yaşamaya başladı. Bu dengeyi sağlayamayanlar için ise klinikler çoktan açıldı.
Sanal dünyanın kendine yer edinmesiyle, sağlıkçılar için de alışık olmadıkları farklı bir iletişim mecrası doğmuş oldu. Doktorlar ve sağlık işi ile uğraşanlar iyi biliyor ki hastaların büyük bir bölümü, internette araştırma yapmadan bir sağlık kuruluşuna veya doktora başvurmuyor. Bu noktada doğan büyük sıkıntılardan biri, hasta ve hasta yakınlarının tecrübeyi değil reklamı seçme eğilimleri. Bu nedenle meslekte pek çok kişi sosyal medyayı daha fazla kullanmaya başladı. Ancak, doktor olarak paylaşımlar sırasında dikkatli olmak gerekiyor.
Televizyon tecrübem paylaşımlarda bize normal görünen, ancak kan veya ameliyat görüntüleri gibi resimler içeren paylaşımların çoğunluk tarafından sevilmediğini düşündürüyor. Mutlaka, bu görüntülere de ilgi duyan kişiler vardır ancak büyük kısmının bu resimlerden hoşlanmadığını ifade etmek gerek. Resim seçimini yanı sıra kullanılan dil de önemli. Öncelikle seçilen tarz sade ve samimi olmalı. Özellikle tıbbi terimlerinden kullanılmasından kaçınmak bana göre önemli. Bilgi paylaşımı yapılacaksa herkesin anlayabileceği kelimeleri ve anlatımı tercih etmek mesajın doğru şekilde iletilmesini sağlayacaktır. Yapılan işlem veya ameliyat ile ilgili bilgi verilecekse, günlük hayatta herkesin yaptığı bir işi örnek göstererek anlatmak daha da etkin olacaktır.
İster televizyon ister sosyal medya olsun, en riskli konulardan biri bilginin doğruluğu ve tam oluşu. Günümüzde bilgi peşinde koşan herkes, doğru bilgiyi en hızlı ve kolay şekilde almak istiyor. Bilgiyi tam vermek istediğinizde kendisine uzun geldiği için ya yazının tamamını okumuyor veya videoyu sonuna kadar izlemiyor. Bu anlamda hepimizin zorlandığı ve daha dikkatli olması gerektiği bir gerçek.
Tedavisinden memnun kalan hastalarımızın resimlerini paylaşmak, bizlere hem mesleki güven sağlıyor hem de sosyal medyada etkili bir paylaşım oluyor. Ama bu noktada maalesef sıkıntı yaşanabilir. Bu paylaşımlardan önce fotoğrafı çekilen hastanın onamını almak azami önem taşıyor. Aksi halde resmi bir süreç ile karşı karşıya kalınması söz konusu olabilir. Telif haklarının olası olduğu durumlarda da en azından kaynak gösterilmesi bizi pek çok sıkıntıdan kurtarabilir. Google’dan bir resim kullanıldığında bile bir telif hakkı geçerli olabilir.
Sağlık konusundaki iletişim diğer tüm türlerinden farklıdır ve bunu kabul etmemiz gerekiyor. Bizler, her ne kadar işimizi diğer profesyoneller kadar görsek de sağlık dışındakiler için çok daha farklı anlam taşıyor sağlık konuları, bunu pek çok dost sohbetinde siz de görmüşsünüzdür. Bu nedenle daha dikkatli olmak gerekli. Sosyal medya ile sesinizi duyurmaya çalışmak zaman ister. Yoğun temponuz içinde buna ayıracak vaktiniz yoksa, profesyonel kişilerden de yardım alabileceğinizi unutmayın. Elbette sizi doğru anlatabilecek biri ile çalışmanız önemlidir.
Sonuçta sosyal medyanın kullanılmasında önemli iki kriterden biri etik kurallara uyumda eksiklik yaratmamak ve diplomaları alırken ettiğimiz yemine bağlı kalmaktır.