
HAZİRAN 2016
Psikofarmakoloji Derneği’nin “Beyin Aklımızda” sloganı ile düzenlediği 8. Uluslararası Psikofarmakoloji Kongresi & 4. Çocuk ve Ergen Psikofarmakolojisi Sempozyumu’nda konuşan Prof. Dr. Bengi Semerci, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun çocukluk çağında görülme oranının %10’lara vardığını belirtirken “Bilimsel veriler elde bulunan ilaçların ve destek terapisinin halen en etkin tedavi olduğunu göstermektedir” dedi.
Doktora ve tedaviye ulaşılabilirliğin sağlanması, hastalar ve aileleri kadar toplum ve devletler için de yararlı olacağını belirten Semerci, şunları söyledi: “Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu 1902 yılından beri bilinen bir hastalıktır. Hastalığın ilaçla tedavisine 1960’larda başlanmış olup, o zamandan beri kullanılan ilaçların yeni ve daha kolay alınan formları ve eklenen yeni ilaçlarla devam edilmektedir. İlaçların yanı sıra hasta ve ailenin eğitimi, desteklenmesi tedavinin bütününü oluşturmaktadır. Çocukluk çağında görülme oranı %10’lara varan DEHB’nin tedavisi için yeni tedavi yaklaşımları sürekli aranmaktadır. DEHB’nin tedavisinde etkin olduğu söylenen ve araştırılan tedaviler; bazı özel diyetler, vitamin ve besin destekleri (D ve B, ferritin, omega‑3), neurofeedback, ışık tedavisi, spor olarak sıralanabilir. Ama bu yöntemlerin hiçbiri ile yapılan yeterli bilimsel çalışma bulunmamaktadır ve tedavide etkinlikleri bilimsel olarak ispatlanamamıştır. Bilimsel veriler elde bulunan ilaçların ve destek terapisinin halen en etkin tedavi olduğunu göstermektedir. DEHB’in getirdiği depresyon, kaygı bozukluğu, madde ve alkol bağımlılığı, kazalar ve suç işleme gibi ek sorunlar düşünüldüğünde DEHB alanında yapılan her yenilik, eklenen tanı ve tedavi yöntemleri yanında bozukluğun toplum tarafından bilinirliliğinin artmasının yanı sıra doktora ve tedaviye ulaşılabilirliğin sağlanması hastalar ve aileleri kadar toplum ve devletler için de yararlı olacaktır.”