Enürezis Noktürna hakkında bilinirliği yükseltmek için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Çocuk Nefroloji Derneği ve Çocuk Nefrologları Çocuk Esirgeme Kurumları “Mutlu Bir Çocukluk için Elele” projesi için elele verdi. Bu proje kapsamında; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı 32 çocuk yuvasındaki kurum çalışanları derneğe bağlı doktorlar tarafından gece yatak ıslatma hakkında eğitildi ve bilinçlendirildi.
Ferring ilaç çalışanlarının destek verdiği bir sosyal sorumluluk projesi olan “Mutlu Bir Çocukluk için Elele” projesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı kuruluşlarda koruma ve bakım altında bulunan çocukların bakım ve eğitimlerinden sorumlu personele, çocuklarda görülebilecek gece yatak ıslatma gibi nefrolojik ve ürolojik problemler anlatıldı. Hastalıkların belirtileri, tanısı ve tedavisi hakkında bilgi verilerek bu yolla çocukların rahatsızlıklarının erken tanısı hedeflendi. Ayrıca; personelin Çocuk Nefroloji Derneği ile işbirliği içerisinde gerçekleştirecekleri faaliyetlerde yer almalarını sağlayan proje ile çocukların psiko-sosyal ve fiziksel gelişimlerine katkıda bulunuldu.
Bu eğitimler; İstanbul, Bursa, Bolu, Kocaeli, Ankara, Konya, Adana, Samsun, Trabzon, Diyarbakır, Gaziantep, Mersin, Kırıkkale, Niğde, Nevşehir, Van, Malatya, Erzurum, Urfa, Sivas, İzmir, Denizli, Antalya, Manisa’da bulunan ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı kuruluşlarda düzenlendi.
Proje ile ilgili düzenlenen basın toplantısında bilgi veren Cocuk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Oğuz Söylemezoğlu, “Çocuk Nefroloji Derneği olarak çocuklarda görülen böbrek hastalıklarını araştırma ve halkımızın bu konulardaki farkındalığını artırmaya yönelik birçok proje yürütmekteyiz. Bu projelerden bir tanesi olan “Mutlu Bir Çocukluk için Elele” projesinde ise toplumda çok sık görülmesine rağmen genel olarak kendiliğinden geçeceği beklenen ve gizlenen bir sorun olan yatak
ıslatma, tıbbi adı ile Enürezis Noktürna ile diğer ürolojik/nefrolojik problemler hakkında ülke çapındaki çocuk yuvası ve kreş çalışanlarını eğitmeyi hedefledik” dedi.
Prof. Dr. Söylemezoğlu, çocuklarda üriner sistem problemleri ve idrar kaçırmanın çok çeşitli nedenleri olduğunu belirterek, idrar yolu enfeksiyonları ve Enürezis Noktürna’nın çocukluk çağının en sık karşılaşılan ve tedavisi olan üriner sistem problemleri olduğunun altını çizdi.
Çocukluk çağında iyi tedavi edilmeyen tekrarlayıcı idrar yolu enfeksiyonlarının kronik böbrek yetmezliğine neden olabileceğini ifade eden Söylemezoğlu: “Enürezis ise yatağa ya da giysilere yineleyen bir biçimde idrar kaçırmadır. Erkek çocuklarda daha sık görülür. Enürezisin görülme sıklığı populasyonlara göre farklılık göstermektedir. Genel olarak kabul edilen 5 yaş civarında %15–20 oranında görüldüğüdür. Sosyoekonomik düzeyi ve eğitim düzeyi düşük, geniş ailelerde daha yüksek oranda görülür. Enürezis noktürnalı hastalarda önemli bir psikolojik sorun yoktur. Ancak enürezisin yarattığı stresli durum nedeniyle ileride anksiyete ve kendine güven sorunu ortaya çıkmaktadır. Günümüzde etkin ve güvenilir tedavilerin olduğu bu sorunun olabildiğince geniş olarak aile hekimi, pratisyen doktor, pediatrist, pediatrik ürolog ve pediatrik nefrologlar tarafından tartışılması problemi büyük oranda çözecektir” dedi.
Toplantıda proje hakkında bilgi veren Ferring İlaç – Mutlu Bir Çocukluk için Elele Projesi Koordinatörü Meltem Soğuk, Ferring İlaç olarak Çocuk Nefroloji Derneği tarafından düzenlenen bu anlamlı projeye destek olmaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi. Ayrıca Enürezis Noktürna ile ilgili yapılan bir araştırmadan notlar paylaşan Soğuk: “Gece yatak ıslatma çocuğun hatası olmamasına rağmen maalesef ülkemizde çocuğa yüksek şiddette cezalar uygulanmaktadır. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. İhsan Karaman tarafından İstanbul’da yatak ıslatan 208 çocuğun aileleri ile yürütülen araştırmanın sonuçlarına göre aileler alt ıslatmayı sağlık sorunu olarak değil, çocuğun tembelliği ve umursamazlığı olarak görüyor ve çare olarak da cezalandırmaya başvuruyor. Bu çocuklara ağır ceza uygulama oranı %35. Ağır ceza tanımı ise tekme tokat dövme, sopa ile dövme, çocuğu odaya hapsetme ve altını sabaha kadar ıslak bırakmadan, en uç noktada penisini ya da poposunu kibrit çöpü veya süpürge sapı ile yakmaya kadar gidebiliyor. Oysa ceza ile yaklaşmak bu sonucu çözmek yerine çok daha derinleştirmektedir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Meltem Soğuk, gece yatak ıslatma sorununun sebeplerini ve tedavi edilebilir olduğunu anlatmak amacıyla Ferring İlaç olarak, halkı bilinçlendirici aktivitelere ön ayak ve destek olmayı öncelikli hedef gördüklerini ve bu amaçla gerçekleştirilen projelere ek olarak bir de www.geceyatakislatma.com isimli web sitesi oluşturduklarını belirtti. Bu sitede gece yatak ıslatma ile ilgili, sorunun sebeplerinden, tedavi seçeneklerine ve konuyla ilgili uzman görüşlerine kadar her türlü bilgiye ulaşılabiliniyor.
İstanbul Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürü Önal İnaltekin de yaptığı konuşmada, kurum olarak birçok STK ile çalıştıklarını ancak “Mutlu Bir Çocukluk İçin Elele” projesinin sonuç alınabilen ender projelerden biri olduğunu söyledi. Bu projenin en azından İstanbul için devamının getirileceğini de sözlerine ekledi.
HER 100 ÇOCUKTAN 15’İ UYKUDA YATAK ISLATIYOR!
Yatak ıslatma nedir, ne sıklıkta görülür?
Beş yaşına gelmiş bir çocukta yatak ıslatma normal değildir. Bu durum çocuğun istemsiz ve farkında olmadan uykuda yatağını ıslatması anlamına gelen Enürezis Noktürna sorunu olduğunu gösterir.
Bu yaştaki her 100 çocuktan yaklaşık 14–15’i uykuda altını ıslatır. On sekiz yaşındaki her 100 kişiden birinde bu sorun devam edebilmektedir.
Yatak ıslatma neden olur?
İdrar kesesi ve idrar tutmaya yarayan kasların kontrolü sinir sistemi tarafından yapılmaktadır. Gece idrar kontrolünün sağlanması;
• Uyku sırasında idrar hissinin algılanması,
• Gece üretilen idrar miktarının uygun düzeyde tutulması merkezi sinir sisteminin olgunlaşması,
•Mmesane ve ilgili kasların gelişmesi ve
•Vücutta üretilen bazı maddelerin yeteri kadar salgılanmaması ile ilişkilidir.
Yatak ıslatma sorununun ortaya çıkmasında yukarıda sayılan idrar tutma işlevi ile ilgili faktörleri etkileyen birden fazla nedenin rol oynadığı bilinmektedir. Anne babalar yatağını ıslatan çocukların bir kısmının uykularının ağır olduğundan söz ederler. Gerçekten de altını ıslatma sorunu olan çocukların önemli bir bölümünde uyku sırasında idrar kesesinin doluluğu, diğer bir deyişle idrar yapma ihtiyacı hissedilememektedir. Çişi gelen çocuk uyanamamaktadır. Bunun sonucu olarak çocuk uykusunda sıkıştığını hissedip uyanmadan refleks olarak çişini yapmaktadır.
Bazı altını ıslatan çocuklarda ise gece üretilen idrarın normalden fazla olduğu saptanmıştır. Gece üretilen idrarın fazla olması durumunda mesane kapasitesi aşılmakta ve uykuda çiş yapma ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu durum uykunun ağır olması faktörü ile birleşince gece altını ıslatma ortaya çıkmaktadır. Gece altını ıslatan çocukların bir kısmında ise idrar kesesinin çalışması ile ilgili bozukluk saptanmaktadır. Çiş yapma ihtiyacı uyandıracak kadar idrar birikmese de mesanenin dolması sırasında ani olarak ortaya çıkan sıkışma hissi zamansız çiş yapmaya, yatağı ıslatmaya yol açmaktadır.
Çocuk ve aile suçlu mu?
Yatak ıslatma çocuğunuzun bilinçli bir davranışı değildir. Yatak ıslatmayı ortaya çıkaran nedenler çocuğunuzun kontrol etmesi mümkün olmayan işlev bozukluklarıdır. Çocuğun gece altını ıslatması anne babanın onları iyi eğitememiş olması anlamına da gelmez. Altını ıslatma sorunu çocuğun büyümesi sırasında idrar kontrolü ile ilgili bazı işlevlerin olgunlaşmasının gecikmesi ile ilişkilidir.
Anne babanın çocuğun yatak ıslatmasına tepki ile yaklaşması veya cezalandırma yolunu seçmesi sorunu çözmek bir yana çok daha derinleşmesine yol açabilir. Gece yatağı ıslatmaya yol açan nedenler çocuğun suçu veya ailenin hatası olmayan, ancak tedavi edilmesi gereken durumlardır. Doğru tedavi için mutlaka sağlık kurumlarında konunun uzmanlarından yardım alınmalıdır.
Yatak ıslatma psikolojik nedenlere mi dayanır?
Genel inanışın aksine gece yatak ıslatma psikolojik sorunların neden olduğu bir rahatsızlık değildir. Fakat gece altını ıslatmanın çocukta psikolojik sorunlara yol açabildiği bilinmektedir. Altını ıslatma nedeniyle çevresi tarafından tepki gören, başka bir yerde geceleyemeyen, tatile gidemeyen, durumundan utanç duyan bir çocuğun psikolojik açıdan etkilenmeyeceğini düşünmek mümkün değildir. Çocuklarda, gece yatak ıslatma, anne-babaların boşanması ve kavga etmelerinden sonra üçüncü en travmatik olay olarak görülmektedir. Bu nedenle beş yaşını geçmiş çocuklarda hala süren yatak ıslatma sorunu tedavi edilmelidir.
Tedavisi mümkün mü?
Yatak ıslatmanın can sıkıcı bir durum olması kimi zaman konunun aile içerisinde konuşulmak istenmemesine yol açmaktadır. Bu şekilde üstünün kapatılması sorunun tedavisini zor hale getirmekte ve aile içerisinde gerginliğin artmasına neden olmaktadır. Yatak ıslatma sorununun kendiliğinden geçmesini beklemek doğru değildir. Çocuğu ruhsal açıdan zor durumda bırakabilen bu rahatsızlığı tedavi etmek hem gereklidir, hem de mümkündür. Yatak ıslatma, ilaç ile tedavi edilebilmektedir. İlaç tedavisinde desmopressin isimli etken madde kullanılmaktadır. Altını ıslatan çocukların bir bölümünde geceleri idrar üretimini azaltmakla görevli ADH adı verilen madde yeteri kadar yapılamamaktadır. Desmopressin kullanılarak vücuttaki ADH’nın eksikliği giderilmekte böylece gece boyunca mesanenin idrar hissini ortaya çıkaracak kadar dolmasının önüne geçilmektedir. Çocuklarda kullanımı son derece kolay ağızda eriyen tabletler şeklinde verilen desmopressin tedavisiyle çocukların %60–70’inde gece kuru kalma sağlanabilmektedir. İlaç tedavisinin yanı sıra alarm cihazları ve uzman hekimlerin kontrolünde eklenebilecek başka tedavi şekilleri de mevcuttur.