GÜNCEL / EYLÜL 2016
İnsan Genom Projesi’nin yeni bir aşaması olarak kabul edilen MinE Projesi kapsamında dünya genelinde 22.500 bireyin genleri incelenerek, gen haritaları detaylandırılıyor. Söz konusu araştırma, henüz tedavisi olmayan ALS hastalığının moleküler düzeyde nedenlerini ve tedavi yollarını ortaya çıkarmayı hedefliyor. 16 ülkenin katılımıyla sürdürülen projede Türkiye’yi Boğaziçi Üniversitesi Nörodejenerasyon Araştırma Laboratuvarı (NDAL) temsil ediyor. NADL, 2006 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü bünyesinde, Suna İnan Kıraç Vakfı’nın desteğiyle hayata geçirilmişti.
MinE projesi ile dünyada benzeri olmayan, çok uluslu bir çalışma yürütüldüğünü belirten NDAL Direktörü Prof. Dr. Nazlı Başak “MinE, ALS tedavisi için devrimsel nitelikte dev bir araştırma projesi. ALS ile ilgili yürütülen en büyük ve iddialı proje olarak kabul gören bu çalışma ile en az 15.000 ALS hastasının tüm genomlarını dizilemeyi ve ALS’nin genetik nedenlerini geniş-ölçekli bir araştırma projesi ile açıklığa kavuşturmayı amaçlıyoruz. Bu projenin hastalığın moleküler nedenini anlamada ve tabii ki tedavisinde çığır açmasını bekliyoruz” dedi.
2–3 yılda tamamlanacak
Gerek örnek sayısı, gerek uygulanan sofistike teknikler ve gerekse de ödenek açısından sadece ALS’nin değil, biyolojinin bu dev projesinin uluslararası ve güçlü bir konsorsiyum olmaksızın başarıya ulaşmasının imkânsız olduğuna değinen Prof. Dr. Başak, proje hakkında şunları kaydetti; “Çok basit bir benzetmeyle MinE, İnsan Genom Projesi’nin 22.500 bireye uygulanmasıdır. İnsan Genom Projesi tek bir bireyin genom dizisini 15 yıl gibi bir sürede yine uluslararası bir çabayla ve 3 milyar dolar gibi bir ödenekle haritalamıştır. İnsanın bu ilk genom haritası biyolojide paradigmaları değiştirmiş ve biyolojiyi 21. yüzyılın disiplini yapmıştır. MinE projesi, insan genomunun haritalanmasının, genom çağının ‘günümüzün altın standardı’ olarak nitelendirilen yüksek- ölçekli ve yüksek-verimli, tam otomatize yöntemleriyle ve etkin büyük veri analizleriyle 2–3 yıl gibi kısa bir sürede 22.500 bireye uygulanmasıdır” diye konuştu.
MinE Projesi etkin tedavilerin yolunu açacak
Henüz tedavisi olmayan bu hastalıkta en önemli ve nihai hedefin, tedavi yollarının açılması olduğuna dikkat çeken Başak, “Bugüne kadar sadece semptomatik tedavileri olan bu tür hastalıklarda maalesef nöron ölümü o kadar hızlıdır ki, tedaviler yetersiz kalmakta ve hastalık hızla ilerlemektedir. Hastalığa etkin tedavilerin geliştirilmesi ancak hastalık mekanizmasını anlamaktan geçiyor. Birçok farklı mekanizma hastalığa neden olduğu için tek tip bir tedavi ve tek bir mucize ilaç olmayacak ama MinE projesi hastalığa neden olan genleri tanımlarken, etkin tedavilerin de yolunu açacak” şeklinde konuştu.