Diyabet dünyanın tüm bölgelerinde tırmanışta. Özellikle gelişmekte olan veya gelişmemiş bölgelerde görülme sıklığı çok daha hızlı artıyor. Bu bölgelerde sağlık hizmeti daha düşük kalitede ve hizmete ulaşım daha zor olduğu için de diyabet komplikasyonlarının bu bölgelerde daha sık olacağı öngörülüyor.
Diyabetin komplikasyonları arasında en sık hastane yatış nedeni ayak yaraları. Diyabeti olan bir kişinin ömrü boyunca bir ayak yarası ile karşılaşma riski %15 civarında. Ayağında yara çıkan diyabetlilerde tüm tedavilerin uygun ve zamanında yapılmasına rağmen ayaktan doku veya parmak, ayağını veya bacağını kaybetme riski ise %23. Konu ile ilgili istatistikler gerçekten korkutucu. Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamlarına göre, her 30 saniyede bir kişi diyabet nedeni ile bacağını kaybediyor. Bu nedenle hekimler olarak bizler, diyabetli bir hastada ayak yarası geliştiği zaman azami özeni göstermeliyiz.
Diyabetli hastaların ayaklarında yara gelişmesine zemin hazırlayan iki önemli neden var. Bunlardan birincisi nöropati. Nöropati duysal ve motor tarzda olabilir. Duysal nöropati nedeni ile hastalar ayaklarında acı ve basıyı hissetmezler. Bu nedenle ayaklarında yaralanma olsa bile ve ayakkabılarının içinde yaraya neden olacak bası nedenleri olsa bile farkına varmazlar. Yaraların açılmasında en sık nedenlerden biri budur. Bunun yanı sıra diyabetli hastaların ayaklarındaki kaslar yıllar ilerledikçe daha hızlı kaybedilir. Böylelikle ayaklarda deformasyon başlar ve normalde vücut ağırlığını vermedikleri ayak tabanı noktalarına yüklenmeye başlarlar ki en önemli ayak yarası nedenlerinden biri de budur.

Basit bir nasır gibi görünen süreç bacağın kaybedilmesine kadar devam edebilecek bir yara ile başlamış olur. Diyabete bağlı gelişmiş olan periferik damar tıkanmaları da tek başına gangren veya yara nedeni olabilir. Tutulum çoğunlukla infrapopliteal düzeydedir. Bu tutulum aynı zamanda sistemik açıdan da daha riskli bir durumun göstergesidir. Hastaların büyük bölümünde nöropati ve damar tıkanıklığı beraber seyreder. Aklımda kalan en çarpıcı hasta örneği bacak damarları tıkalı olduğu için ayağı sürekli üşüyen hastamın, ayağını ısıtmak için sobaya yaklaştırması ve nöropati nedeni ile acıyı hissetmediği için ayağını yakması ile hastaneye başvurmasıdır.
Son aylarda konu ile ilgili ilgi çekici bir çalışma yayınlandı. Farklı ülkelerde diyabetik ayak yaralarında ne kadar para harcanıyor bakılmış ve analizler yapılmış. İki hasta örneği üzerinden değerlendirme yapılmış. Birinci hasta daha basit yarası olan bir diyabet hastası iken, ikinci hasta ampütasyonla sonuçlanan tedavisi daha zor bir yarası olan hasta imiş. Yapılan analizin en çarpıcı yönü, değerlendirmenin o ülkedeki bireysel gelir ile karşılaştırılması. Tedavi için hastanın cebinden çıkan para ülkelerde farklılık gösteriyor. Ama kabaca bir yara sonrasında diyabetli bir hastada ayak yarasının tedavisi için harcanması gereken meblağ 143 gün‑5.7 yıllık gelire karşılık geliyor. Siz ne dersiniz? Bir bacağın değeri nedir, kaç yıllık kazancınıza karşılık gelir?
Sevgiyle ve sağlıcakla kalın…