Bebeği annenin yedikleri ağlatıyor

Dr. Ebru Gözer
Dr. Ela Tahmaz Gündoğdu
Dr. Ela Tah­maz Gündoğdu

PEDİ­ATRİ / EYLÜL 2016

Bebek­le­rin 1 ila 3 aylık dönem­le­rin­de dok­to­ra baş­vu­ru­la­rı­nın yüz­de 1015’inin nede­ni, ağla­ma ola­rak bili­ni­yor. Bebek­le­rin bu huzur­suz­lu­ğu­nun altın­da yatan neden ise infan­til kolik (İK), yani gaz prob­le­mi. Ana­do­lu Sağ­lık Mer­ke­zi Çocuk Sağ­lı­ğı ve Has­ta­lık­la­rı Uzman­la­rı Dr. Ebru Gözer ve Dr. Ela Tah­maz Gün­doğ­du, anne ve baba­lar için gaz prob­le­mi­ne dair merak edi­len­le­ri anlattı.

Anne ve baba­lar için de ade­ta kâbu­sa dönü­şe­bi­len bu soru­nun, genel­lik­le sağ­lık­lı bebek­ler­de, 23 haf­ta ile dört ay ara­sın­da, haf­ta­da üç gün­den faz­la ve gün­de üç saat kadar süren ağla­ma nöbet­le­ri ola­rak ken­di­ni gös­ter­di­ği­ni belir­ten Dr. Ebru Gözer ve Dr. Ela Tah­maz Gün­doğ­du, Ancak sık görül­me­si ve anne-baba­ya rahat­sız­lık ver­me­si­ne rağ­men ken­di­li­ğin­den iyi­leş­me­si açı­sın­dan iyi seyir­li bir has­ta­lık. Bebek­ler­de görül­me sık­lı­ğı yüz­de 1730 ara­sın­da olan gaz prob­le­mi­nin bazı çalış­ma­lar­da düşük doğum ağır­lık­lı bebek­ler­de daha sık görül­dü­ğü ve daha geç baş­la­dı­ğı görü­lü­yor” dedi.

Anne ve bebek iliş­ki­si­nin, anne­nin yaşam alış­kan­lık­la­rı ve bes­len­me­si­nin, buna bağ­lı ola­rak anne sütü­nün de gaz prob­le­mi üze­rin­de etki­li oldu­ğu­na dair hipo­tez­le­rin mev­cut oldu­ğu­nu anla­tan Gözer ve Gün­doğ­du, Öyle ki, anne sütü ile bes­le­nen bebek­ler­de soru­nun daha az oldu­ğu görü­le­bi­li­yor. Anne­nin diye­tin­de­ki baş­ka besin­ler de ben­zer aler­jik reak­si­yon veya into­le­ran­sa sebep ola­bi­li­yor. Bu besin­ler ara­sın­da; soya, kah­ve, fın­dık, fıs­tık, çiko­la­ta, kabuk­lu deniz ürün­le­ri, bro­ko­li, yeşil­bi­ber ve baha­rat­lı yiye­cek­le­ri saya­bi­li­riz. Etkin­li­ği tam ola­rak kanıt­la­na­ma­sa da par­ça­la­na­ma­yan ve emil­me­yen kar­bon­hid­rat­lar kolon flo­ra­sın­ca kısa zin­cir­li yağ asit­le­ri­ne ve bazı gaz­la­ra dönü­şe­rek soluk yoluy­la atı­lı­yor. Bebek­le­rin gaz prob­le­mi­nin neden kay­nak­lan­dı­ğı­na dair öne sürü­len hipo­tez­ler­den biri sin­di­rim sis­te­miy­le ilgi­li. Bebek­ler­de bağır­sak hare­ket­li­li­ği­nin art­ma­sı sıra­sın­da anor­mal bağır­sak hare­ket­le­ri sonu­cu ağrı mey­da­na geli­yor. Mide boşal­ma­sı­nı hız­lan­dı­ran, bağır­sak hare­ket­li­li­ği­ni artı­ran ve ince bağır­sak­tan tran­sit geçi­şi­ni hız­lan­dı­ran moti­lin düzey­le­ri nor­mal bebek­le­re göre yük­sek olu­yor. Anne­nin diye­tiy­le aldı­ğı inek sütün­de bulu­nan alfa lak­tal­bu­mi­nin bağır­sak geçir­gen­li­ği­nin art­ma­sı sonu­cu bebe­ğe geç­me­si ile aler­ji geli­şi­yor. Gaz prob­le­mi olan bebek­le­rin yüz­de 1025’inin de nede­ni­nin bu ola­bi­le­ce­ği düşü­nü­lü­yor” açık­la­ma­sın­da bulundu.

Bit­ki çay­la­rı fay­da­lı değil!

Daha çok dav­ra­nış­sal teda­vi­nin etkin oldu­ğu gaz prob­le­min­de, bit­ki çay­la­rı ve bit­ki­sel köken­li gaz gide­ri­ci şurup­la­rın yeter­li etkin­lik­le­ri olma­dı­ğı ve yan etki­le­ri nede­niy­le bebek­ler­de kul­la­nı­mı­nı öner­me­yen Gözer ve Gün­doğ­du, İlaç teda­vi­sin­de sık kul­la­nı­lan sime­ti­kon, gazın rahat çıka­rıl­ma­sı­nı sağ­lı­yor ancak fay­da­lı olmu­yor. Spaz­mı gider­me­ye yöne­lik ilaç­lar­la da cid­di yan etki­ler göz­len­mek­te. Genel­lik­le artan şid­det­te ağla­ma veya ağla­ma süre­si­nin uza­ma­sı, buna eşlik eden kus­ma, kan­lı kaka yap­ma, bes­len­me istek­siz­li­ği, artan karın şiş­li­ği, cilt­te yay­gın egza­ma, kilo alı­mın­da durak­la­ma, boğul­muş fıtık, ateş, bilinç deği­şik­li­ği gibi bul­gu­lar var­sa mut­la­ka dok­to­ra baş­vu­rul­ma­lı­dır. İdr­ar yol­la­rı enfek­si­yo­nu, ani geli­şen orta kulak ilti­ha­bı ve inek sütü aler­ji­si ekar­te edil­me­li­dir” dedi.

Emzi­ren anne­ler bes­len­me­si­ne dik­kat etmeli

Gözer ve Gün­doğ­du söz­le­ri­ni şöy­le sür­dür­dü: Anne sütü ile bes­le­nen bebek­ler­de gaz prob­le­mi­nin daha az görül­dü­ğü de düşü­nü­lür­se, sağ­lık­lı bir anne sütü alı­mı için anne­nin bes­len­me alış­kan­lı­ğı da olduk­ça önem­li. Emzi­ren anne­nin sal­gı­la­dı­ğı süt­te­ki ener­ji­nin önem­li bir kıs­mı yedik­le­rin­den sağ­la­nı­yor. Diye­tin sağ­la­dı­ğı ener­ji­nin yüz­de 80’inin süt ener­ji­si­ne dönüş­tü­ğü kabul edi­li­yor. Sağ­lık­lı bir anne­nin gün­de orta­la­ma 700800 ml süt sal­gı­la­dı­ğı esas alın­dı­ğın­da emzik­li­lik döne­min­de gün­lük ener­ji ihti­ya­cı­na 750 kalo­ri ek yapıl­ma­lı­dır. Bu mik­ta­rın 500 kalo­ri­si anne­nin yedik­le­rin­den, 250 kalo­ri­si ise gebe­lik­te kaza­nı­lan depo­lar­dan kar­şı­la­nı­yor. Emzi­rir­ken su meta­bo­liz­ma­sın­da artış oldu­ğun­dan süt mik­ta­rı­nın değiş­me­me­si için anne­nin sıvı alı­mı­nı artır­ma­sı da önem­li bir nok­ta. Gün­lük alı­nan top­lam sıvı mik­ta­rı yak­la­şık üç lit­re olma­lı­dır. Bu mik­tar pra­tik ölçü­ler­le 12 su bar­da­ğı su, süt, ayran, hoşaf, kom­pos­to, limo­na­ta, şer­bet, mey­ve sula­rı şek­lin­de öne­ri­li­yor. Çay, kah­ve gibi içe­cek­ler ise süt veri­mi­ni azal­tı­yor. Bu şekil­de den­ge­li ve yeter­li bes­le­nen kadın­lar­da, gebe­lik­te biri­ken deri altı yağ doku­su, süt yapı­mın­da kul­la­nı­lı­yor. Dola­yı­sıy­la bu süre için­de zayıf­la­ma diye­ti yapıl­ma­ma­sı öneriliyor.”

İlgili Haberler

Leave a Comment