ARALIK 2015
Sofralarımızda, özellikle de pazar kahvaltılarında baş tacı olan besinlerden biridir bal. Ancak bal hakkında pek çok gerçeği bilmeyiz. Bugün, gözden kaçırdığımız birkaç gerçeği sizlerle paylaşmak istedim. Bal, arıların çiçeklerden ve meyve tomurcuklarından topladıkları nektarı toplaması ve bal midesi denilen organlarında işlemesi ve sonrasında bal peteklerinde saklamaları ile oluşan oldukça faydalı bir besin. Arıların verdiği emek de şaşırtıcı aslında. Yarım kilo ham nektar için yaklaşık 900 bin arı bir gün boyunca çalışmak zorunda. Bu nektardan çıkacak bal miktarı ise nektarın şeker içeriğine bağlı.
Yaklaşık 21 gram olan bir tatlı kaşığı balda 64 kalori, 17.3 gram karbohidrat var. Yağ ve protein içeriği ise sıfır. Vitamin ve mineraller açısından bakıldığında da balın pek de zengin olduğu söylenemez. Tamamen karbohidrat yüklü olsa da balın kan şekerini yükseltmesi beklenenden daha yavaş. Bu da kendisini daha kıymetli kılıyor. Balın içerdiği antioksidan, antimikrobiyal ve sakinleştirici etkisi ise bu besin kaynağının değerini arttırıyor.
Tıbbi uygulamalar içinde de bal yerini almış durumda. Özellikle çocuklarda öksürüğü önlemede oldukça etkin. Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Pediatri Derneği, balı doğal bir öksürük önleyici olarak önermekte. Yapılan çalışmalar, balın çocuklarda gece öksürüklerini azalttığını, gece uykusunun kalitesini arttırdığını göstermekte. Bu çalışmaların üst solunum yolu enfeksiyonu olan çocuklarda yapıldığının ve balın dekstrometorfan ve plasebo ile karşılaştırıldığının altını çizmek gerek. Öksürüğün yanı sıra reflü tedavisinde de bal kullanılabiliyor. Araştırıcılar, bunun balın viskositesinin yüksek olmasına ve bir bariyer oluşturmasına bağlıyorlar.
Balın faydaları sadece yemek ile sınırlı değil. Topikal kullanımı da yüzyıllardan bu yana tercih edilmekte. Sümer yazıları da MÖ.2000’li yıllarda yaralara bal uygulamasının yapıldığını göstermekte. Bal nemi koruması, dış bulaşmalardan koruması ve antimikrobiyal aktiviteye sahip olması nedeni ile iyi bir yara bakım ürünü. Balın içinde defensin‑1 denen bir protein var. Bu proteinin özelliği bakteriler üzerinde toksik etkisi olması. Bunun yanı sıra bazı bal türleri hidrojen peroksid içermekte. Şeker oranının yüksek olması ve ph’ının düşük olması da antibakteryel özelliklerine katkıda bulunuyor.

Balı, günlük diyetinize dahil ederken dikkat etmeniz gerekenler var elbette. Şeker yerine bal kullanılması önerilen sağlık tavsiyeleri arasında yer almakta. Bal daha tatlı olmakla birlikte şekere göre daha az miktarda bal ile daha fazla tat elde etmek mümkün. Bu da günlük kalori alımını düşürüyor. Kahve veya çayı şekerli içiyorsanız, şeker yerine bal kullanın. Salata soslarınızda şeker yerine bal ekleyin.
Sağlık için tehdit: Eninde sonunda balda şeker var. Bu nedenle kısıtlı olarak tüketilmeli. Sağlıklı olsa da yüksek miktarda tüketmek kilo alımına neden olabilir. Kadınlarda 100 kalori, erkeklerde 150 kalori karbohidratlardan gelmeli. Bu da kadınlar için iki erkekler için 3 tatlı kaşığı demek. Bal botulinuım endosporları içerebilir. Özellikle bebeklerde botulizm tablosuna ve felçlere yol açabilir. Bu nedenle 1 yaşın altında bebeklere bal vermek doğru değildir.