Büyük Okyanus’ta Doğu Asya’nın bir ada ülkesi olan Japonya, Japon Denizi’nden Çin Halk Cumhuriyeti, Kuzey Kore, Güney Kore ve Rusya’nın doğusuna, kuzeyde Ohotsk Denizi’nden güneyde Doğu Çin Denizi’ne ve Tayvan’a kadar uzanır. Adını oluşturan kanji karakterlerinin “güneş” ve “köken” anlamı nedeniyle Japonya, “Doğan Güneşin Ülkesi” diye de bilinir. Yaklaşık 100 bin yıl önce Japon takımadalarına yerleşilmişti.
Arkeolojik araştırmalar, yontma taş devrinde buralarda yaşayanların temelde avcılık ve toplayıcılıkla geçindiklerini ortaya koyuyor. MÖ 8 bin – MÖ 300 yüzyılları arasındaki dönem “Jomon dönemi” olarak adlandırılır. Japonya tarihinin, bir ölçüde de dünya tarihinin en acı günü, II. Dünya Savaşı’nda 6 Ağustos 1945 Pazartesi saat 08:15’te ABD’nin Uranyum-235 tipi atom bombası “Little Boy” (Küçük Oğlan) ile gerçekleştirdiği gündür. 1945 yılının sonuna kadar Hiroşima’da atom bombasından dolayı yaklaşık 140 bin kişi hayatını kaybetti.
Japonya Başbakanı hükümetin de başıdır ve imparator tarafından atanır. 128 milyon nüfusa sahip olan Japonya’da kişi başı milli gelir 38 bin dolar civarındadır. Felaketler ülkesi olarak da anılan Japonya’da neredeyse her yıl 6 büyüklüğünde deprem oluyor. 4 trilyon dolarlık milli gelire sahip Japonya, dünyanın 3. büyük milli ekonomisidir. II. Dünya Savaşı’ndan hemen sonra kısa süre içerisinde Japonya, hızla kalkınmasıyla dünyanın önde gelen ekonomik güçlerinden biri oldu. Bu dönem “Japon mucizesi” olarak değerlendirildi ve gelişmekte olan ülkelere örnek olarak gösterildi.
Ekonomik büyüklüğü ve dünya ticareti içerisindeki yeri nedeniyle Japonya’nın içine düştüğü finansal kriz, tüm dünyayı etkilemiştir. Dünyanın en yaşlı nüfusuna sahip Japonya halkının çalışkanlığı, gelenekleri, kültürel yapısı, mutfağındaki çeşitlilik anlatılamaz.