Ar-Ge başarısı: Kalp hastalıkları artık daha erken teşhis edilecek

Dün­ya­da kalp rahat­sız­lık­la­rı­nın erken teş­hi­sin­de kul­la­nı­lan yön­tem Türkiye’de uygu­lan­ma­ya başlandı.

Ecza­cı­ba­şı-Mon­rol Nük­le­er Ürünler’in Anka­ra Üni­ver­si­te­si ile bera­ber 2013 yılın­da kuru­lu­mu­na baş­la­nan Rad­yo­far­ma­sö­tik Üre­tim ve AR-GE tesi­si (RÜAG) çalış­ma­la­rı­nın ilk sonuç­la­rı­nı alma­ya baş­la­dı. Mayıs ayın­da tamam­la­nır tamam­lan­maz görün­tü­le­me ala­nın­da bir­çok başa­rı­lı pro­je­ye imza atan AR-GE tesi­sin­de kalp rahat­sız­lık­la­rı­nın erken teş­hi­sin­de kul­la­nı­la­cak yeni bir yön­tem geliş­ti­ril­di. Keş­fe­di­len yön­tem­de rad­yo­ak­tif amon­yak ve oksi­jen vücu­da enjek­te edi­li­yor ve kalp kan­lan­ma­sı görün­tü­le­ne­bi­li­yor. Böy­le­ce anji­yo­da görün­tü­le­ne­me­yen damar tıka­nık­lık­la­rı dahi izlenebiliyor.

Rad­yo­ak­tif izo­top­lar kul­la­nı­la­rak ger­çek­leş­ti­ri­len bu yeni yön­tem, damar tıka­nık­lı­ğı ris­ki yük­sek olan tan­si­yon ve diya­bet has­ta­la­rı için de büyük önem taşı­yor. Bu yön­tem saye­sin­de her­han­gi bir komp­li­kas­yon yaşan­ma­dan önce tara­ma­lar yapı­la­bi­lecek ve hüc­re­sel düzey­de göz­le­ne­bi­len bir tıka­nık­lık olma­sı duru­mun­da da anji­yo ile hız­lı­ca müda­ha­le edi­le­bi­lecek. Ayrı­ca bu yön­tem ile anji­yo işle­mi­ne gerek olup olma­dı­ğı da kolay­ca tes­pit edilebilecek.

İKİ AŞA­MA­DA UYGULANIYOR
Anka­ra Üniversitesi’nden Prof. Dr. N. Özlem Küçük, yapı­lan çalış­ma­lar­la ilgi­li ola­rak şu bil­gi­le­ri ver­di: Üni­ver­si­te­miz bün­ye­sin­de kurul­muş olan Rad­yo­far­ma­sö­tik Üre­tim Araş­tır­ma ve Geli­şim Tesisi’nde (RÜAG) Türkiye’de ilk kez rad­yo­ak­tif amon­yak ve oksi­jen üre­til­me­ye baş­lan­dı. Dün­ya­da sayı­lı mer­kez­de üre­ti­len bu rad­yo­ak­tif ajan­lar sıra­sıy­la 10 ve 2 daki­ka gibi çok kısa yarı ömre sahip­ler. Bu neden­le ancak kısa yarı ömür­lü rad­yo­ak­tif mad­de­le­rin üre­ti­le­bil­di­ği has­ta­ne­ler­de görün­tü­le­me ama­cıy­la kullanılabilirler.

Rad­yo­ak­tif amon­yak ve oksi­jen ile hüc­re­sel düzey­de kalp görün­tü­le­me­si yapı­la­rak, kalp kası­na giden kan akı­mı mik­ta­rı inva­ziv bir yön­tem kul­la­nıl­mak­sı­zın ölçü­le­bil­mek­te­dir. Bu yön­tem iki aşa­ma­da uygu­lan­mak­ta­dır. Birin­ci aşa­ma­da ilaç­la kan akı­mı düze­yi mak­si­mu­ma çıka­rı­la­rak rad­yo­ak­tif mad­de damar yolu ile enjek­te edil­mek­te, ikin­ci aşa­ma­da ise ek hiç bir ilaç uygu­la­ma­dan isti­ra­hat halin­de rad­yo­ak­tif mad­de enjek­si­yo­nu yapı­la­rak görün­tü alın­mak­ta­dır. Böy­le­ce kal­be giden kan akı­mı mik­ta­rı stress ve isti­ra­hat halin­de değer­len­di­ril­mek­te­dir. Bu yön­tem ile yük­sek tan­si­yon ve diabet gibi kalp damar­la­rın­da hasar oluş­tu­ran has­ta­lık duru­mun­da ve koro­ner arter has­ta­la­rın­da daha kalp kasın­da­ki hasar diğer yön­tem­ler ile tes­bit edi­le­me­di­ği dönem­de kan akı­mın­da­ki azal­ma gös­te­ri­le­rek has­ta­ya uygu­la­na­cak en uygun teda­vi yak­la­şı­mı belirlenebilir.”

İlgili Haberler

Leave a Comment