
PSİKOLOJİ / MAYIS 2016
Affetmemek insanlardaki kortizol hormonu seviyesini artırıyor. Bu hormonun aşırı artması da bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Uzman Psikolog Özge Genlik konu ile ilgili bilgiler verdi.
“Zihin ve beden bir bütündür. Zihnin somut hali; ‘beden’dir. İfade bulmamış her türlü duygu ve düşünce zihinsel kayıtlarımızda birikerek bedende ‘hastalık’ oluşturmaktadır. Hastalık, problem ve sorunların tek mesajı, şifalanma zamanının geldiğine yönelik bir sinyaldir.
Araştırmalara göre, ‘affetmemek’ ve zihinde sürekli geçmişin izleri ile geleceğe yelken açmak fizyolojik düzeyde böbrek üstü bezlerinin aşırı miktarda çalışmasına ve kortizol hormonu seviyesinin artışına neden olmaktadır. Kortizol hormonun vücutta aşırı salınımı da bağışıklık sistemini zayıflatmaktadır. Böylelikle beden ve ruh toksin üretmeye başlamaktadır. Depresif bozukluk, ansiyete bozuklukları ve kızgınlık halleri deneyimlememize, vücudun sürekli olarak gergin olmasına yol açmakta, sürekli uyarılan sempatik sinir sistemi, kardiyovasküler hastalıklara zemin hazırlamaktadır.
KALIPLAŞMIŞ OLANA MEYDAN OKUNMALI
Çok hızlı tüketilen, çiğnenmeden yutulan her türlü duygu ve deneyim ile eyleme geçtiğimizde daha fazla yorgunluk, gerginlik hissiyatları deneyimliyoruz. Çünkü zihnimizin otomatik genel geçer kalıplaşmış yargı mekanizmaları ile hareket ediyoruz. Halbuki her ‘an’ yepyeni, taptaze ve canlı. Dolayısı ile ‘an’da olabilmeyi başarabilen bir insan varlığı o ‘an’ın kalitesine uygun eylemde bulunarak duygularını ifade ederek yaşamın akışı içerisinde oluyor. Analitik zihin boyutunda hapsolmuş bir insan varlığı ise sürekli geçmiş değer yargıları ile ‘şu an’ı deneyimlemeye çabaladığı için sürekli bir hazımsızlık sürecindedir. Affedememek, ruhsal bedenin reflüsüdür. Bu bağlamda, affetmek bazı kalıplaşmış düşünce ve değer yargılarına meydan okuyarak sürekli olarak psikolojik olarak yeniden doğmayı göze alabilmektir.”