Kişiselleştirilmiş tedaviler için Türk insanının genetik profili çıkarılmalı

FARMAKOGENETİK / OCAK 2016 Kişiselleştirilmiş tedaviler için Türk insanının genetik profili çıkarılmalı 1’inci Uluslararası Farmakogenomik İstanbul Zirvesi yapıldı. Farmakogenomik ve Bireyselleştirilmiş Tedavi Derneği (TSPPT) tarafından Avrupa Farmakogenomik ve Bireyselleştirimiş Tedavi Derneği’nin (ESPT) himayesinde, kişiselleştirilmiş tedavilerin metabolik hastalıklar için güvenirlik ve etkinliğinin artırılması amacıyla gerçekleştirilen zirvenin düzenleyicisi TSPPT Başkanı Prof. Dr. Belgin Süsleyici Duman ve dernek yönetiminden Prof. Dr. Nevrez Koylan ile farmakogenetiğin geleceğini konuştuk. Bu toplantıyı düzenleme amacınız neydi? İlaç ya da çevresel faktörlerin genomik kodları ya da genler-üstü (epi-genetik) denetim sistemlerini değiştirdiği bilinmektedir. Bu değişikliklerin ne olduğunun belirlenmesi öngörüsel, koruyucu ve kişiye özgü yeni bir tedavi anlayışının gelişmesine yol açmıştır. Farmakogenomik, her bireyin genetik yapısına özel olarak daha az yan etkiye sahip ve daha etkin olabilen tedavilerin oluşturulmasını kapsamaktadır. Bireylerin kendilerine özgü genetik yapılarına göre, hastalıklara yatkınlıklarını, terapötiklere farklı cevaplarını öngörebilmek amacı ile bireyler arasındaki genetik farklılıkları, yaşam tarzı ve çevresel faktörler ile birlikte ilaçların en akılcı, faydalanımı yüksek, güvenli ve yan etkileri en aza indirgeyecek şekilde kullanımlarını sağlamak üzere sağlık hizmeti sektöründe farmakogenomik uygulamalar pek çok ülke kliniklerinde kullanıma girmeye başlamıştır. Farmakogenetik testler (genotipleme, polimorfizm analizi) sayesinde bireyin genetik yapısına bağlı olarak ilaçlara verdiği kişisel yanıtlar belirlenebilir. Bireyin herhangi bir ilaca karşı yanıtsız, belirli dozlarda yanıtlı ya da yan etki gibi yanıtlar ise fenotip’dir. Farmakogenetik inceleme ile kişiye özel doğru ilaç ve doğru dozlar saptanabilir. Her geçen gün önemi daha iyi anlaşılan ve klinikte kullanım gerekliliği fark edilen bireyselleştirilmiş tedavi uygulamalarının metabolik hastalıklardaki (kalp hastalıkları, hipertansiyon, obezite, diyabet gibi) mevcut durumunu değişik yönleri ile tartışmak amacı ile bu zirve gerçekleştirilmiştir. Diyabet örneğinden hareketle hastalar bu testlerden nasıl faydalanacak? Diyabet çok genli bir hastalık. Bir kişinin genetik yapısında, diyabete neden olan genlerinde herhangi bir nokta mutasyonu saptadığımızda hangi ilaca cevap verebileceğini önceden görebiliyoruz. Böylece, kişiye özel, bireyselleştirilmiş, ona özel, yan etkilerin olmadığı tedavi şekillerini önceden tespit edebiliyoruz. Buna PGX, farmakogenetik test diyoruz. Türkiye’de henüz rutine oturmuş değil, amacımız Türk insanının da genetik profilini ortaya çıkarmak ve rutin uygulanan ülkelerde olduğu gibi insanımzın faydalanımını sağlamak. Hangi ilaca bakarsanız bakın, o ilaç insanların aşağı yukarı yarısında etkilidir. Diğer yarısında ya etkili değildir, ya da toksiktir. Türk insanında diyabete yol açan genlerin sıklığını ortaya çıkarırsanız, onun üzerinden tedavi stratejilerini geliştirirsiniz. Yoksa herhangi bir şekilde etnik anlamda tarama söz konusu değil. SNP denen tek gen mutasyonlarını ortaya çıkararak gerek ilaç metabolizması üzerinden gerekse diyabetin kendi oluşum mekanizması üzerinden tedaviyi kişiselleştirebileceğiz. Şu anda kanser tedavilerinde kullanılan ilaçların yarıdan fazla bu nitelikteki hedefe yönelik ilaçlardan oluşuyor. Bu çalışma hangi aşamada? Bunun için önce çalışma grupları oluşturacağız. Tüm Türkiye’den data toplanacak. Türk insanının genetik portföyü ortaya çıkınca buna özel kitler geliştirilmesi de söz konusu olabilecek. Derneğin temel amacı bu konudaki bilinirliği artırmak. Bilinci artırırsanız sonuçta talep ortaya çıkar. Farkındalığı artırırsanız sağlık profesyonelleri bu alana yönelecektir. Farmakonetiğin maliyetler üzerindeki etkisi oluyor mu? Genetik analizden maliyet açısından faydanmak, ancak sağlık alt yapısının ciddi şekilde değişmesi ile mümkün. Bu da epey zaman alacak gibi görünüyor. Barack Obama’nın ABD’de yapmaya uğraştığı şey bu. Bütün alt yapının merkezi database sistemleriyle, merkezileştirilmiş hasta dosyasıyla, datanın bütün ülke çapında paylaştırılmasıyla büyük ölçüde tasarruf sağlamayı amaçlıyorlar. Bunun aşağı yukarı yarısını hallettiler, yarısı kaldı. Avrupa daha geriden geliyor ama onlarda da bu çalışma başladı. Türkiye’de ise bu konuda çalışan epey sağlık profesyoneli var, fakat henüz o bilinç düzeyine geldiğini söylemek çok zor. Prof. Dr. Belgin Süsleyici Duman (solda). Prof. Dr. Nevrez Koylan
Prof. Dr. Bel­gin Süs­le­yi­ci Duman (sol­da). Prof. Dr. Nev­rez Koylan

FAR­MA­KO­GE­NE­TİK / OCAK 2016

1’inci Ulus­la­ra­ra­sı Far­ma­ko­ge­no­mik İst­anb­ul Zir­ve­si yapıl­dı. Far­ma­ko­ge­no­mik ve Birey­sel­leş­ti­ril­miş Teda­vi Der­ne­ği (TSPPT) tara­fın­dan Avru­pa Far­ma­ko­ge­no­mik ve Birey­sel­leş­ti­ri­miş Teda­vi Derneği’nin (ESPT) hima­ye­sin­de, kişi­sel­leş­ti­ril­miş teda­vi­le­rin meta­bo­lik has­ta­lık­lar için güve­nir­lik ve etkin­li­ği­nin artı­rıl­ma­sı ama­cıy­la ger­çek­leş­ti­ri­len zir­ve­nin düzen­le­yi­ci­si TSPPT Baş­ka­nı Prof. Dr. Bel­gin Süs­le­yi­ci Duman ve der­nek yöne­ti­min­den Prof. Dr. Nev­rez Koy­lan ile far­ma­ko­ge­ne­ti­ğin gele­ce­ği­ni konuştuk.

Bu top­lan­tı­yı düzen­le­me ama­cı­nız neydi?

İlaç ya da çev­re­sel fak­tör­le­rin geno­mik kod­la­rı ya da gen­ler-üstü (epi-gene­tik) dene­tim sis­tem­le­ri­ni değiş­tir­di­ği bilin­mek­te­dir. Bu deği­şik­lik­le­rin ne oldu­ğu­nun belir­len­me­si öngö­rü­sel, koru­yu­cu ve kişi­ye özgü yeni bir teda­vi anla­yı­şı­nın geliş­me­si­ne yol açmış­tır. Far­ma­ko­ge­no­mik, her bire­yin gene­tik yapı­sı­na özel ola­rak daha az yan etki­ye sahip ve daha etkin ola­bi­len teda­vi­le­rin oluş­tu­rul­ma­sı­nı kap­sa­mak­ta­dır. Birey­le­rin ken­di­le­ri­ne özgü gene­tik yapı­la­rı­na göre, has­ta­lık­la­ra yat­kın­lık­la­rı­nı, tera­pö­tik­le­re fark­lı cevap­la­rı­nı öngö­re­bil­mek ama­cı ile birey­ler ara­sın­da­ki gene­tik fark­lı­lık­la­rı, yaşam tar­zı ve çev­re­sel fak­tör­ler ile bir­lik­te ilaç­la­rın en akıl­cı, fay­da­la­nı­mı yük­sek, güven­li ve yan etki­le­ri en aza indir­ge­yecek şekil­de kul­la­nım­la­rı­nı sağ­la­mak üze­re sağ­lık hiz­me­ti sek­tö­rün­de far­ma­ko­ge­no­mik uygu­la­ma­lar pek çok ülke kli­nik­le­rin­de kul­la­nı­ma gir­me­ye baş­la­mış­tır. Far­ma­ko­ge­ne­tik test­ler (geno­tip­le­me, poli­mor­fizm ana­li­zi) saye­sin­de bire­yin gene­tik yapı­sı­na bağ­lı ola­rak ilaç­la­ra ver­di­ği kişi­sel yanıt­lar belir­le­ne­bi­lir. Bire­yin her­han­gi bir ila­ca kar­şı yanıt­sız, belir­li doz­lar­da yanıt­lı ya da yan etki gibi yanıt­lar ise fenotip’dir. Far­ma­ko­ge­ne­tik ince­le­me ile kişi­ye özel doğ­ru ilaç ve doğ­ru doz­lar sap­ta­na­bi­lir. Her geçen gün öne­mi daha iyi anla­şı­lan ve kli­nik­te kul­la­nım gerek­li­li­ği fark edi­len birey­sel­leş­ti­ril­miş teda­vi uygu­la­ma­la­rı­nın meta­bo­lik has­ta­lık­lar­da­ki (kalp has­ta­lık­la­rı, hiper­tan­si­yon, obe­zi­te, diya­bet gibi) mev­cut duru­mu­nu deği­şik yön­le­ri ile tar­tış­mak ama­cı ile bu zir­ve gerçekleştirilmiştir.

Diya­bet örne­ğin­den hare­ket­le has­ta­lar bu test­ler­den nasıl faydalanacak?

Diya­bet çok gen­li bir has­ta­lık. Bir kişi­nin gene­tik yapı­sın­da, diya­be­te neden olan gen­le­rin­de her­han­gi bir nok­ta mutas­yo­nu sap­ta­dı­ğı­mız­da han­gi ila­ca cevap vere­bi­le­ce­ği­ni önce­den göre­bi­li­yo­ruz. Böy­le­ce, kişi­ye özel, birey­sel­leş­ti­ril­miş, ona özel, yan etki­le­rin olma­dı­ğı teda­vi şekil­le­ri­ni önce­den tes­pit ede­bi­li­yo­ruz. Buna PGX, far­ma­ko­ge­ne­tik test diyo­ruz. Türkiye’de henüz ruti­ne otur­muş değil, ama­cı­mız Türk insa­nı­nın da gene­tik pro­fi­li­ni orta­ya çıkar­mak ve rutin uygu­la­nan ülke­ler­de oldu­ğu gibi insa­nım­zın fay­da­la­nı­mı­nı sağlamak.

Han­gi ila­ca bakar­sa­nız bakın, o ilaç insan­la­rın aşa­ğı yuka­rı yarı­sın­da etki­li­dir. Diğer yarı­sın­da ya etki­li değil­dir, ya da tok­sik­tir. Türk insa­nın­da diya­be­te yol açan gen­le­rin sık­lı­ğı­nı orta­ya çıka­rır­sa­nız, onun üze­rin­den teda­vi stra­te­ji­le­ri­ni geliş­ti­rir­si­niz. Yok­sa her­han­gi bir şekil­de etnik anlam­da tara­ma söz konu­su değil. SNP denen tek gen mutas­yon­la­rı­nı orta­ya çıka­ra­rak gerek ilaç meta­bo­liz­ma­sı üze­rin­den gerek­se diya­be­tin ken­di olu­şum meka­niz­ma­sı üze­rin­den teda­vi­yi kişi­sel­leş­ti­re­bi­le­ce­ğiz. Şu anda kan­ser teda­vi­le­rin­de kul­la­nı­lan ilaç­la­rın yarı­dan faz­la bu nite­lik­te­ki hede­fe yöne­lik ilaç­lar­dan oluşuyor.

Bu çalış­ma han­gi aşamada?

Bunun için önce çalış­ma grup­la­rı oluş­tu­ra­ca­ğız. Tüm Türkiye’den data top­la­na­cak. Türk insa­nı­nın gene­tik port­fö­yü orta­ya çıkın­ca buna özel kit­ler geliş­ti­ril­me­si de söz konu­su ola­bi­lecek. Der­ne­ğin temel ama­cı bu konu­da­ki bili­nir­li­ği artır­mak. Bilin­ci artı­rır­sa­nız sonuç­ta talep orta­ya çıkar. Far­kın­da­lı­ğı artı­rır­sa­nız sağ­lık pro­fes­yo­nel­le­ri bu ala­na yönelecektir.

Far­ma­ko­ne­ti­ğin mali­yet­ler üze­rin­de­ki etki­si olu­yor mu?

Gene­tik ana­liz­den mali­yet açı­sın­dan fay­dan­mak, ancak sağ­lık alt yapı­sı­nın cid­di şekil­de değiş­me­si ile müm­kün. Bu da epey zaman ala­cak gibi görü­nü­yor. Barack Obama’nın ABD’de yap­ma­ya uğraş­tı­ğı şey bu. Bütün alt yapı­nın mer­ke­zi data­ba­se sis­tem­le­riy­le, mer­ke­zi­leş­ti­ril­miş has­ta dos­ya­sıy­la, data­nın bütün ülke çapın­da pay­laş­tı­rıl­ma­sıy­la büyük ölçü­de tasar­ruf sağ­la­ma­yı amaç­lı­yor­lar. Bunun aşa­ğı yuka­rı yarı­sı­nı hal­let­ti­ler, yarı­sı kal­dı. Avru­pa daha geri­den geli­yor ama onlar­da da bu çalış­ma baş­la­dı. Türkiye’de ise bu konu­da çalı­şan epey sağ­lık pro­fes­yo­ne­li var, fakat henüz o bilinç düze­yi­ne gel­di­ği­ni söy­le­mek çok zor.

Prof. Dr. Bel­gin Süs­le­yi­ci Duman

Prof. Dr. Nev­rez Koylan

İlgili Haberler

Leave a Comment